Bodrum'da da durum aynı. Kişi başı minimum fiyatlara bakınca;
-Gecelik oda + kahvaltı 400 lira
-Plaj girişleri 150 lira
-Plajda yeme + içme 250 lira
-Akşam yemeğinde alkollü fix menü 300 lira
-Merkezden plaja taksiyle gidiş-dönüş 150 lira, dolmuşla 20 lira
-Uçak biletleri gidiş+dönüş ortalama 500 lira
Tüm bu rakamları uzun zamandır iş yapamayan turizm ve eğlence sektörlerine korona etkisini göstermek için verdim. Geçen sene de rakamlar enflasyonla paralel yüksekti.
Instagram hikayelerinde şahit olmuşsunuzdur. Özellikle Çeşme'de tatilciler, coronanın varlığını inkar edercesine paylaşımlar yapıyor. Bir çok mekana girmekten imtina ettim. Kuralları sadece kontrol yapıldığında ceza yememek için kapıya asmaktan öteye geçememişler. Cahide'yi tenzih ediyorum. Üstü tamamen açık ve belli sayıda müşteri alımına izin veren işletme, tüm prosedüre harfiyen uyuyor. Girişte ateş ölçülüyor, maske dağıtılıyor, masalarda antiseptik bulunuyor ve servis elemanları siperlik takıyor.
Yetkililer kuralların ihlal edildiği mekanların farkında olacak ki, bugün medyada 'Çeşme'deki 6 eğlence mekanı 15 günlüğüne kapatıldı' haberleri dönüyor. Bu beni eğlence sektöründe hizmet veren çalışanlar adına elbette üzdü. Ama tüm tedbir ve uyarılara rağmen hala yeterli bilince sahip olamadıysak işletmelerin de, müşterilerin de daha dikkatli olması gerek. Çeşme'de Boheme Beach kurallara azami dikkat ederken, Bodrum'da Maça Kızı Beach'in happy hour saatlerinde iğne atsan yere düşmez bir kalabalık vardı. Bu aslında işletmecilerin değil, müşterilerin bilinçsizliği. Fakat o saatlerde bir kontrol yapılsaydı faturası işletmeye kesilebilirdi.
Münakaşa etmeyi sevmem ama bindiğim taksinin şoförü bile 'Corona diye bir şey yok' deyip maske takmayınca küplere bindim. Araçtan indim ve gereken yere plakasını verdim. Tüm dünyanın üzerine titrediği bir konuya bu kadar cahil cesareti fazla!
AYŞE ÖZYILMAZEL, NE OLUR GERİ DÖN
Ayşe Özyılmazel'in yeni şarkısını henüz duymamış olabilirsiniz. 'Geri dönülmüyor' isimli şarkı için kendisi 'Sezen Aksu ile beraber yazdığımız şarkılardan ilki' diyor. Şarkıları beraber yazmaktan kastettiğini; şarkıları önce Ayşe Hanım'ın yazıp bestelediğini, daha sonra da Sezen Hanım'ın eksiğini gediğini toparlayıp cilalaması olarak tahmin ediyorum. Bir şarkıya tek bir kelime bile yazsanız o şarkının hak sahiplerinden biri oluyorsunuz.
'Geri dönülmüyor'u stratejik olarak Gülben Ergen'in 'Yalnızlık' çıkışına benzettim. Yaz aylarında olmamıza rağmen; slow, siyah beyaz ve araba sahneleri var. Ticari kaygıdan uzak bir karar. Şan dersi de almış olacak ki yorumculuk anlamında farkı hemen anladım. Son yıllarda gürültü kirliliğinin olduğu müzikte bu sakin ve salt şarkı bana iyi geldi.
Ayşe Özyılmazel, daha önce de başarılı albümler yapmıştı. Eğlenceli şarkılar yazıp, kendine bir tarz bulmuştu. Sonra sessizliğe karıştı. Yıllar önce bir köşe yazısında; sektöre girmenin ve albüm yapmanın zorluklarından detaylı bahsedip, 'Anamdan emdiğim süt çoktan burnumdan geldi bu sektörde!' demişti. Bu işi yapmaya hevesli onlarca kişiden biriyseniz Ayşe Hanım'ın 'Albüm çıkarmak isteyenlere tavsiyeler' yazısını mutlaka bulup okuyun.
ASANSÖRDE TANIŞTIM, ÜNLÜ ÇIKTI
Ocak ayında Mecidiyeköy'e vize başvurusu için gittim. Çıkışta asansöre binerken bir beyefendi seslenip yetişmeye çalıştı. Çok klas biriydi. Şıklığını dile getirdiğimde televizyon çekiminden çıktığını söyledi. Tanıştık Emre Alkin'le ve ayaküstü biraz sohbet ettik. Instagram'da takipçi sayısından ünlü biri olduğu belliydi.
Sayfasını incelediğimde ünlü bir ekonomist ve Prof Dr. olduğunu, üniversitede dekanlık, televizyonda yorumculuk yaptığını ve yazdığı kitapları gördüm. Spor yapıyor ve her zaman çok şık. Gitar çalıp yabancı şarkı bile söylüyor. Yani alanında ve dışında tam bir fenomen. Pandemide onlarca canlı yayın yapıp hem öğrencilerine ders anlattı, hem de takipçileriyle ekonomi hakkında farklı başlıklarda konuştu. Geçen gün açıklanan resmi bir listede 'en etkili 100 ekonomist' listesinde 13. sıradaydı.
Emre Alkin'i Google'da aratırsanız, Defne Samyeli ile dört yıllık bir ilişki mazisini de öğreniyorsunuz. Açıkçası hem başarılı, hem medyatik bu kadar değerli bir ismi daha önce duymadığım için kendime hayret ettim. Tanıştığımız günden bugüne ilgiyle takip ediyorum. Hatta idol görüyorum.