Geçtiğimiz hafta annemi, kalça kırığı ve sonrasında gelişen problemler nedeniyle kaybettiğim için hem ona Allah’tan rahmet dilemek hem de soruna dikkat çekmek için yaşlılarda kalça kırığı konusuna değinmek istedim.
Kalça bölgesi kırıkları, yaşlı hastaların önemli bir ortopedik problemidir. ABD’de her yıl yaklaşık 300 bin kişi, kalça kırığı nedeniyle tedavi ediliyor. Özellikle yaşam süresinin uzaması nedeniyle bu tip kırıklar daha sık görülmeye başlandı. Yaşlı hastalarda kalça kırıkları, basit bir düşme sonucu oluşabilir. Daha gençlerdeyse, trafik kazası veya yüksekten düşme gibi yüksek enerjili bir travma gerekir.
Yaşlı hastalarda görülen kemik erimesi (osteoporoz), kırık oluşumunu kolaylaştırır. Bu nedenle kalça kırığı vakaları, kemik erimesinin daha fazla olduğu kadınlarda, erkeklere göre daha fazladır.
Yaş ilerledikçe görmenin, kas kuvveti ve dengenin azalması düşmeyi kolaylaştırır. Maalesef bu duruma sürecin bir parçası olarak kalp, yüksek tansiyon, şeker ve akciğer sorunları da eşlik eder.
Bu ek hastalıklar, genellikle ameliyat edilmesi gereken hastaların tedavisinde zorluklara yol açar. Kalça kırığı geçirmiş hastaların yüzde 15-30’u, ilk bir yıl içerisinde hayatını kaybeder.
Çok yaşlı olan, diğer hastalıkları kontrol altına alınamayan ve kırık öncesi günlük aktiviteleri için bakıma muhtaç hastalarda bu risk daha fazladır.
Kalça kırığı sonrası en önemli bulgu, hastanın kırılan bacağı üzerine basamamasıdır. Kalça hareketleri çok ağrılıdır. Bacak, dışa dönük şekilde durabilir. Kesin tanı röntgenle konur. Bazı ayrılmamış kırıklarda röntgen yeterli olmazsa, BT veya MR gerekebilir.
Vücut dengesi bozulur
Kalça kırıklarının tedavisinde amaç, hastayı yatağa bağlı kalmaktan kurtarmak ve kırık öncesi durumuna en kısa zamanda geri döndürmektir. Yaşlı hastalar yatağa bağlı kaldıklarında, vücut dengeleri hızla bozulur ve daha önceden var olan diğer sistemik rahatsızlıkları ağırlaşabilir.
Hareket edemedikleri için yatakta uzun süre kalmaya bağlı bası yaraları oluşabilir, bacak damarlarında kan pıhtılaşarak, akciğere pıhtı atabilir.
Akciğer ve idrar yolu enfeksiyonu gelişebilir. Tüm bunlar hastanın hayatını riske sokar. Bu yüzden tedavi için cerrahi tercih edilmeli. Her ne kadar hastaların anestezi alması, genç hastalara göre daha riskli olsa da ameliyat edilmemesi durumunda gelişebilecek problemlerin hayatı daha fazla riske sokacağı unutulmamalı.
İlk 24 saat önemli
Cerrahi tedavinin ne zaman yapılacağı çok önemlidir. Amaç, hastanın genel durumunu düzeltilip, eşlik eden diğer hastalıkları kontrol altına almak ve ilk 24 saat içinde ameliyata almaktır.
İlk 72 saatte ameliyata alınmayan yaşlı hastalarda ölüm riski iki kat artar. Bu nedenle ortopedistlerin anestezi doktorlarıyla koordineli çalışmaları gerekir.
Tedavi yöntemleri nelerdir?
Yaşlı hastalardaki kalça kırıklarının cerrahi tedavisinde protez veya kırığı kaynatmaya yönelik tespit ameliyatları uygulanır. Seçilecek yönteme, çoğunlukla kırığın yerine göre karar verilir.
Kırık parça çıkarılarak, kemik içerisine kalça protezi yerleştirilir. Kırığın tespit edildiği ameliyatlardaysa, çeşitli plak ve vidalar veya kemik içine konulan çiviler kullanılarak, kırığın kaynaması sağlanır.
Her iki yöntemde de hedef, hastayı ameliyattan sonraki gün ayağa kaldırmak ve koltuk değneği veya yürüteçle üzerine basmasını sağlamaktır. Bunun için kırığa uygun yöntem seçilmeli, uygun protez veya tespit materyali kullanılmalı. Aksi takdirde protezin çıkması veya kırığın pozisyonunun bozulması gibi komplikasyonlar gelişebilir. Kompiklasyonlar için düzeltici ameliyatlar gerekir ve bu da tedavi sürecini olumsuz etkiler.
Ameliyat sonrası yaşananlar
- Cerrahi tedavi sonrası karşılaşılan en önemli sorun, hastaların rehabilitasyona uyum sağlayamaması. Bazen ağrıyı tolere edemedikleri için ayağa kalkmaya korkarlar. Bu durumda yürümesi için cesaretlendirilmeli ve gerekirse taburcu edildikten sonra evde fizyoterapist desteği alınmalı. Fizyoterapinin kalça kırığı tedavisinin çok önemli bir parçası olduğu unutulmamalı.
- Çok fazla ayağa kalkamayan hastalarda yatmaya bağlı bası yaraları gelişebilir. Hastanın pozisyonu sık sık değiştirilmeli. Özel havalı yataklar tercih edilmeli.
- Bacak damarlarında pıhtılaşma görülebilir. Bunu önlemek için ameliyat sonrası kan sulandırıcı ilaçlar kullanılır. Varis çorapları da kullanılabilir.
- Operasyonun ardından bilinç dağınıklığı ve ajitasyon gelişebilir. Bu durum, kırık ve ameliyatın neden olduğu stresle hastanın alışık olmadığı bir ortamda bulunması sonucu ortaya çıkar. Genelde zamanla düzelir. En etkili tedavi, hastanın bir an önce taburcu edilip, alışık olduğu ortama dönmesidir.
- Yaşlı hastalarda kalça kırığı, basit düşme sonrasında oluşur ve kemik erimesi kırık riskini arttırır. Kemik erimesinin tespit edilmesi ve tedaviye başlanmasıyla risk azaltılabilir. Bu, özellikle menopoza girmiş kadınlar için önemlidir.
- Yaşlı kişilerin yürürken düşme risklerini azaltmak için yaşadıkları ortamda çeşitli önlemler alınabilir. Kapı eşikleri kaldırılmalı, yerde kablo olmamasına dikkat edilmeli, mümkünse halılar yere sabitlenmeli, banyo gibi ıslak zeminlerde kaymayan örtüler kullanılmalı, banyo ve tuvaletlere tutamak konulmalı.
- Özellikle nörolojik hastalıkları bulunan yaşlıların yalnız ve desteksiz yürümesine izin verilmemeli.