Paratiroid bezi; boyunda tiroidin hemen yanında, sağında ve solunda ikişer tane olmak üzere, dört adet bulunan ve parathormon adı verilen hormonu üreten bir bezdir. Bu bezlerin büyüklüğü, mercimek veya portakal çekirdeği kadardır. Normal fonksiyon gösteren bezlerin ağırlıklarıysa 30-40 gr.’dır.
Bezler standart yerleşimlerinde, tiroid bezinin arkasındadır, bu organın üst ve alt bölgelerinin arkasında, tiroid kapsülüne yakın olarak bulunur. Bununla birlikte anne karnında gelişim esnasında bezler göç ederken, bulunması gereken alanlardan çok farklı yerlere yolculuk yapabilirler. Sıklıkla normal anatomik yerlerinde bulunan bezler, bazen nadiren de olsa klasik yerlerinin dışında, boyunda karotis damarı kılıfında, yemek ve nefes borusu arasında veya göğüs kafesi girişinde ön mediastende de ortaya çıkabilir.
Paratiroid bezleri, parathormon (PTH) salgılar. Parathormon, kemik yoğunluğu üzerinde etkisi olup, vücutta kalsiyum dengesini düzenler. Aşırı parathormon salgılanması, hiperparatiroidizme yol açar. Kanda kalsiyum değeri yükselir, kemiklerde erime gelişir. Vakaların yüzde 85’inde, tek bir bezdeki selim karakterli adenomlar bu klinik tabloya neden olur. Paratiroid kanseri nadirdir, yüzde 1-3 oranında rastlanır.
Hiperparatiroidi, D vitamini eksikliğiyle ortaya çıkabilir. Ülkemizde D vitamini eksikliğine sık olarak rastlandığından, öncelikle bu eksikliğin kanda yükseltilmesi için tedavi uygulanır.
Kontrolsüz parathormon salgısı
Paratiroid hormonunun görevi, kanda kalsiyum değerini sabit tutmak olduğundan bunu gıdalarla alınan kalsiyumun emilmesini sağlayarak ve gerektiğinde kalsiyum deposu kemiklerden söküp, kana vermek suretiyle yapar. Paratiroid bezinin en sık görülen hastalığı, hiperparatiroididir. Dört bezden biri veya birden fazlasının kontrolsüz olarak parathormon salgılaması üzerine hormon kemikler üzerine etki eder. Kanda kalsiyum giderek yükselmeye başlar.
Bu durumun ilk etkisi, kemiklerde başladığından hasta yaygın kemik ve adale ağrılarından şikayetçidir, sabahları dinç hissetmemek, sürekli yorgunluk sık görülür. Bu şikayetler, romatizma hastalıklarında da görülebildiğinden hekim uzun süre romatizma tedavisi uygulayabilir. Diğer önemli bir husus da bu halde yapılan kemik yoğunluğu ölçümlerinde kemik erimesi (osteoporoz) tespit edileceğinden hastaya bir de yanlış olarak kalsiyum verilmesidir.
Yüksek kalsiyum kalbi vuruyor
Yüksek kalsiyumun kalp ve kalpte elektrik iletimi üzerine olumsuz etkisi vardır. Özellikle 12mg/dl üzerindeki değerlerde hastalarda ritim bozukluğu, çarpıntı, hipertansiyon ve daha ileri hallerde ani kalp durması görülebilir.
Bu hastaların acilen hastaneye yatırılmaları ve hızla kalsiyum değerlerinin düşürülmesi gerekir.
Kanda kalsiyumun yükselmesinin diğer olumsuz tarafı, böbreklere zarar vermesidir. Kadın hastalarda tekrarlayan böbrek taşı tespit edildiğinde, mutlaka kanda kalsiyumve parathormon ölçülmelidir.
Zira taş tedavi edilse bile tekrarlayacaktır. Yüksek kalsiyum değeri ayrıca gastrit ve ülser gibi sindirim sistemi şikayetlerine sebep olurken, özellikle depresyon gibi psikolojik bozukluklara da yol açar.
Tüm bunlardan anlaşılacağı gibi hiperparatiroidi, birden fazla sistemi etkileyen ve birçok hastalığın belirtisinin arkasına gizlenen sinsi bir sorundur. Hastalık iki şekilde görülür:
Geçici hipoparatiroidi: Tiroid bezinin alt ve üst kısımlarında bulunan paratiroid bezlerinin ameliyat sırasında zedelenmesi sonucu oluşur. Paratiroid bezi, kan-kalsiyum düzeyini belirlediği için zedelenme sonucu bu düzey düşer. Tedavide hastaya damar veya ağızdan kalsiyum verilir. Geçici olan bu durum birkaç gün, hafta veya ayda kendiliğinden geçer.
Kalıcı hipoparatiroidi: Parathormonun yetersiz salınması sonucu oluşur ve bu nedenle böbreklerden kalsiyum geri emilimi azalır.
Paratiroid bezi hastalıkları genellikle orta-ileri yaşlarda ortaya çıkar. Kalsiyum değerlerinin kanda artması ve azalmasıyla birbirinden farklı belirtiler görülür. Bunlar, birçok organ veya sistem üzerinden kendini belli edebilir. Bu nedenle çoğu zaman bazı hastalardabu karışık tablo nedeniyle tanı koymakta güçlük çekilebilir.
Anında düzelme sağlanabilir
Tanıda kalsiyumla parathormon yüksek bulunduktan sonra boyun
ultrasonografisi ve paratiroid sintigrafisiyle hasta bezin yeri bulunur. Cerrahi olarak çıkartılmasıyla hastanın şikayetleri birden düzelir, kemik ve kas ağrıları kaybolur, hazım sistemi ve psikolo-jik bozukluklar ortadan kalkar.
Ameliyat, boynun yanında 2.5 cm’lik bir kesiden yapılır ve hasta aynı gün evine gidebilir.
Hipoparatiroidi hastalarının şikayetleri
- Parmak uçlarında ve ağız çevresinde uyuşukluk
- Kas krampları
- Boğazda daralma hissi ve nefes alamama
- Kuru cilt, saç dökülmesi ve kırılgan tırnaklar
- Havale geçiren hastalara benzer nöbetler
Paratiroid ameliyatında 5 önemli faktör
1. Teşhisin laboratuvar yöntemleriyle kesinleştirilmesi (kanda ve 24 saatlik idrarda kalsiyum, serum parathormon düzeyi).
2. Görüntüleme yöntemleriyle hastadaki bezin yerinin lokalizasyonu.
3. Cerrahın deneyimi.
4. Ameliyatta çıkartılan bezin paratiroid bezi olduğunun doğrulanması.
5. Ameliyatta hızlı parathormon ölçümü yapılarak başka hasta bez olmadığının doğrulanması.