Dr. Jan Klod Kayuka

Dr. Jan Klod Kayuka

jan.klod@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ramazan, toplumumuzun en özel zaman dilimlerinden biri. Son yıllarda yaz dönemine denk gelen Ramazan’da hekimler olarak sağlık önerilerinde bulunmanın sorumluluğumuz olduğuna inanıyorum.

Bu dönemde hem açlık süresinin uzunluğu hem de sıcak hava nedeniyle terlemenin artması, en önemli sorun olan sıvı kaybına yol açabilir. İftar ve sahurda ağır yiyecekler tüketilmemesi, hızlı yenilmemesi, sıvı ihtiyacının birden bire iftarda değil, sahura kadar olan süreçte yavaş yavaş karşılanması ve aşırı terlemeye bağlı su kaybını önlemek için de güneşten kaçınılması gerekir.

Haberin Devamı

Türkiye’de son yıllarda yaşlı nüfusun artmasıyla birlikte, birçok dünya ülkesinde olduğu gibi hipertansiyon, şeker, böbrek hastalıkları, astım ve KOAH gibi solunum yolu sorunlarıyla kalp-damar rahatsızlıkları gibi kronik problemlerin görülme sıklığı artıyor.

Kronik hastalıklar ve oruç

Şeker hastaları dikkat etmeli!

Diyabet hastaları için bu dönemde oruç tutmak konusunda karar verebilmek için öncelikle bu kişilerin değerlendirilmesinin ve risklerin tespit edilmesinin faydası var. Genel bir karar almak, bu tip hastalar için riskli olabilir. Bu tür özel kararlar, kişinin durumuna, kullandığı ilaçlara ve taşıdığı risk faktörlerine göre verilmeli.

Oruç tutan bir şeker hastasının uzun süreli açlığın ardından iftar ve sahurda yediği yemeklerle vücuduna fazla miktarda şeker girer. Böylece kandaki şeker düzeyi yükselir ve önemli riskler gelişir. Şeker hastalığı olanlar, sağlık problemleri yaşamamak için ilaç programlarını iftar ve sahurda alınacak şekilde düzenlemeli.

- Kan şekerini yükseltme potansiyeli fazla basit karbonhidratlardan kaçınılmalı

- Proteinden zengin gıdalar, sebze ve meyve çeşitlerinin bulunduğu kahvaltı tarzı tercih edilmeli

- Zeytinyağlı yemekler tüketilmeli

- İftardan sonra 2-3 litre su içilmeli

- Ani ve hızlı yemek yemekten kaçınılmalı

- Sütlü veya meyveli tatlılar tercih edilmeli

Kronik hastalıklar ve oruç

Yüksek tansiyon hikayesi

Kan basıncı kontrol altında bulunan ve günlük ilaç kullanması gerekenler, doktorlarına danışarak, oruç tutmalarında bir sakınca bulunup, bulunmadığını öğrenmeli. İlaçların düzenli kullanılmasına rağmen kan basıncı yüksekse ve eşlik eden başka risk faktörleri mevcutsa, mevsim itibarıyla oruç tutmak sakıncalı olabilir.

Haberin Devamı

- Tansiyondaki ani yükselme ve düşmeler çok tehlikelidir. Yüksek tansiyon hastaları, oruç tutmadan önce mevcut durumunu ortaya koymak amacıyla gerekli tetkikleri mutlaka yaptırmalı.

- Yüksek tansiyon hastalarının, besinlerini iftardan sahura kadar 3-4 bölümde tüketmesi gerekir. Önce diyetlerine uygun gıdayı yemeli, 15-20 dakika sonra da iftara devam etmeli.

- Bir anda çok fazla miktarda sıvı tüketilmemeli, sofradan tuz kaldırılmalı; salamura, hazır ve dondurulmuş gıdalardan, kızartma ve ağır yağlı yiyeceklerden, ağır hamur işlerinden kesinlikle uzak durulmalı.

- Birçok kalp ilacı, günde tek veya iki doz kullanılır. Oruç tutmayı düşünenler, ilaç programlarını yeniden düzenlemeli.

- Kronik kalp yetmezliği bulunanların tedavileri bazen iftar ve sahur arasına sınırlanamaz. Bu gruptakilerin doktorlarının önerileri çerçevesinde hareket etmeleri ve izin verilmiyorsa oruç tutmamaları gerekir. Ayrıca kalp yetmezliği olanlar, genellikle vücutta artan tuz ve suyu azaltmak için idrar söktürücü ilaçlar alırlar. Bunların etkisi nedeniyle aşırı tuz ve su kayıpları görülebilir.

Haberin Devamı

Kronik hastalıklar ve oruç

Sağlıklı bir Ramazan için

- Mevcut sağlık durumunuzu gözden geçirin, doktorunuza danışın.

- Kontrol altında tansiyon hastalığınız varsa, ilacınızı sahurda alın.

- Şeker hastasıysanız ve hap kullanıyorsanız, ilaçlarınızı sahur ve iftarda içebilirsiniz.

- Tiroid hastasıysanız sahur için yarım saat önce kalkıp, ilacınızı içtikten yarım saat sonra yemeğinizi yiyebilirsiniz.

- Yüksek kolesterolünüz varsa, ilacınızı iftardan sonra alabilirsiniz.

- Kansızsanız, ilacınızı gece yatmadan önce içebilirsiniz.

- Astım ve KOAH hastaları, ilaçlarını iftar ve sahurda kullanabilir.

Ciddi sıvı kaybı yaşanabilir

Ramazan ayında hava sıcaklığının fazla olması nedeniyle terleme ve uzun süren susuzluk, böbrek hastalarında istenmeyen durumlara yol açabilir. Böbrek hastaları, iftarla sahur arasındaki geçen sürede, yeteri kadar sıvı alamaz. Bu da Ramazan sonrasında ciddi yetmezlik tablolarına sebep olabilir. Mutlaka iftarla sahur arasında
2-3 litre sıvı aralıklı tüketilmeli.

Ülser mideyi yorabilir

Ülser kendini; açlık ağrıları, gece uyandıran ve sırta yayılan karın ağrıları, yanma, kaynama, hazımsızlık, halsizlik şeklinde gösterir. Ağrılar midenin boş olduğu zamanlarda, öğün aralarında veya yemekten sonra belirginleşir. Birkaç dakika ya da saat devam edebilir. Açlık, özellikle 12 parmak bağırsağı ülserinin işlevini olumsuz etkiler. Ramazan’da birçok kişide ülser ağrıları ve şişkinlik şikayetleri artar. Bu dönemde hastaların asiti azaltıcı ilaçlar kullanmaları ve yediklerine dikkat etmeleri gerekir. Ülseri tamamen iyileşmeyen hastalarınsa oruç tutmaları tavsiye edilmez.

Astım ve KOAH

Astımlı ve KOAH’lı hastalar, genelde ilaçlarını kendi başlarına kesmek, iftar ve sahur saatleri birbirine çok yakın olduğu için haplarını tek doza indirmek gibi doktorlarına danışmadan bazı yanlışlar yapabilir. Mutlaka doktorlarına danışmaları gerekir. Bu hastaların; tek doz kullandıkları ilacın saatini iftardan sonra, iki doz kullandıkları ilacın saatiniyse oruçlarını açar açmaz ve sahurdan hemen önce kullanmaları önerilir. Yazımı, hayırlı Ramazan’lar dileğiyle bitiriyorum...