Güneş lekeleri (Melasma), deride güneş gören bölgelerde sonradan ortaya çıkan bir cilt hastalığıdır. Gebelikte gelişen haline kloasma adı verilir ve genellikle yüzün iki tarafı da etkilenir. En sık yanaklar, burun, alın ve dudak üzerinde meydana gelir. Melasma, daha çok kadınlarda ortaya çıkar, erkeklerde nadirdir. Ten rengi koyu olanlarda risk daha yüksektir. Melasmanın herhangi bir iç hastalık ya da organla ilişkisi yoktur. Bu kahverengi oluşumların tam nedeni bilinmez. Deriye renk veren melanosit denilen hücrelerin aşırı miktarda melanin üretmeleri sonucunda görülür. Aşağıdaki durumlarla ilişkisi vardır:
1. Genetik
2. Güneş
3. Gebelik
4. Doğum kontrol hapları: Bu hapları ve hormon replasman tedavisi alanlarda daha sık gözlenir. Hormonlar, renk hücrelerinin fazla çalışmasını sağlar.
5. Kozmetik ürünler: Bazı makyaj malzemeleri, kolonya, parfüm, sabun ve nemlendiriciler güneşle temasın ardından lekelere yol açabilir.
Yaz aylarında melasmanın şiddetlenmesi tipiktir. Bu da hastalığın ortaya çıkışında güneş ışınlarının etkisini ortaya koyar. Güneşten gelen UV ışınları, derideki pigment üreten hücreleri harekete geçirebilir. Koyu renkli cilde sahip kişiler, açık tenli kişilere göre daha aktif pigment hücrelerine sahiptir.
Farklı tipleri var
Melasma, pigmentlerin yerleşim yerine göre yüzeysel, derin ya da her ikisinin beraber olduğu miks tipler olarak ayrılır. Derin tipte melasmanın rengi koyukahve-mavimtrak ve sınırları belirsizken; yüzeysel melasma lezyonları kahverengi, keskin sınırlı karakterdedir. Miks tipler kahverengi-gri olabilir. Derin yerleşimliler tedaviye daha zor yanıt verir.
Lekeler çoğu zaman muayeneyle kolayca teşhis edilen bir durumdur. Dermatoloğunuz muayeneye ilave olarak wood lambası adı verilen bir ışıkla lekelerinize bakmak isteyebilir. Bu ışık melasmanın yüzeysel mi yoksa daha derinde mi olduğuna dair fikir verebilir.
Nasıl tedavi edilir?
Melasması olan kişilerde güneş ışınları bu lekelerin koyulaşmasına yol açar. Bu nedenle güneşten korunma tedavinin temelidir. Güneş koruyucular, hem UVA hem de UVB koruması içermeli. UVA camdan da geçebilir. Bu yüzden dışarıya çıkılmasa bile güneş koruyucu düzenli şekilde sürülmeli. Ayrıca hiçbir koruyucunun tam bir koruma sağlamadığını da bilin. Güneşten kaçınmayı bir alışkanlık haline getirmeli, geniş kenarlı şapkalar, gözlükler ve şemsiye gibi ek önlemler almalısınız.
Melasma tedavisi uzun süreli, hem hasta hem de hekim için sabır isteyen bir süreçtir. Özellikle yaz aylarında yeni atakların olabileceği bilinmeli. Tedavide lekenin yerleşim yeri önemli. Açık tenli kişilerde bazen lekeler tamamen ortadan kaldırılabilir ancak tekrarlama olasılığı vardır.
Koyu tenli kişiler daha az oranda tamamen tedavi olabilir ve tekrarlama olasılığı daha fazladır. Açık tenli kişilerde sonuçlar haftalar içinde ortaya çıkarken, koyu tenlilerde aylarca tedavi gerekebilir. Bunun yanı sıra cildinize ve lekenize uygun olan leke kremleri, kimyasal soyucular ve lazer tedavilerden bir ya da birkaçı doktorunuz tarafından önerilebilir.
Lazerli müdahale: Leke tedavisinde kullanılan lazerler, soyarak veya renk hücrelerini tahrip ederek etkili olur. Ancak dikkatli olunmalı, lekelerde artış veya kısa sürede geriş dönüş görülebilir.
Kremler: Tedavide kullanılan ilaçlar, farklı mekanizmalarla etkili olurlar. Leke ilaçlarının başlıca etki mekanizmaları şunlardır:
- Renk maddesi oluşumunda görevli Tyrosinase enzimini baskılar
- Renk maddesinin melanositlerden diğer hücrelere geçişini engeller
- Renk hücreleri melanositlere zarar verir
- Cildi yeniler
Kimyasal peeling: Leke tedavisinde meyve asitli peelingler ve TCA peeling kullanılabilir. 1-4 hafta aralıklarla seanslar önerilir. Kimyasal peeling, cildi yenileyerek ve kullanılan leke ilaçlarının emilimini artırarak etkili olur. Koyu tenli kişilerde dikkatli uygulanmalı çünkü derine inildiğinde, lekelerde artış yaşanabilir. Cildi soymak adına agresif davranılmamalı, yoksa ters tepebilir.
Mezoterapi ve PRP: Leke bölgesine, deri altına küçük miktarlarda C vitamini, glutation, transexamic asit, pyrüvic asit gibi maddelerin enjekte edilmesiyle renginin açılması hedeflenir. Klasik bir yöntem değildir, diğer teknikler başarılı olmadığında düşünülebilir. Plazma yani PRP ise leke giderilmesinde lazerle kombine edildiğinde başarılı sonuçlar verebilir. Genel olarak cildin lekeli kısımları, güneşten daha fazla hasar görmüş alanlardır.
PRP leke tedavisinde 2-4 haftalık aralarla 3-4 seans yapılması gerekir. Cildi yoğun şekilde onaran PRP ve lazer yöntemlerinin birlikte kullanılması lekelerin kaybolmasını veya azalmasını sağlayabilir. Aynı zamanda cildin gençleşmesine de katkıda bulunur.
Önemli son söz!
Maalesef güneş lekelerinin yüzde 100 garantili tedavisi yoktur. Cildi onaran her yöntem, lekelerin giderilmesine katkıda bulunur. Renk açıcı kremlerin kullanılması tedavi etkinliğini artırır. Burada önemli olan cildinizi tamir ettirmeyi hedeflemek olmalı. Tüm dünyada leke tedavilerinin hiçbirinin sonuçları oturmamıştır. Lekeler tekrar edebilir.