Dr. Jan Klod Kayuka

Dr. Jan Klod Kayuka

jan.klod@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Glokom, diğer adıyla göz tansiyonu, göz içi basıncının yükselmesiyle ortaya çıkan, tedavi edilemediğinde körlükle sonuçlanan bir göz hastalığıdır. Halk dilinde ‘karasu hastalığı’ olarak da bilinir. Gözün içinde ön tarafta, dokuları beslemek için dolaşan bir sıvı bulunmaktadır. Bu sıvı göz içinde üretilir. Başka bir grup kanaldan da göz dışına atılır. Bazı gözlerde bu sıvı kanallardaki tıkanıklık nedeniyle dışarı atılamaz ve göz içi basıncı yükselir.
Belirtiler
Göz tansiyonu, genellikle başlangıçta şikayete neden olmayan bir hastalıktır. Yıllar içinde yavaşça ilerler ve göz sinirini harap eder. Görme gittikçe azalır, şikayetler başladığında görme alanında kalıcı hasar yerleşmiştir. ‘Akut glokom krizi’ tipinde ise göz tansiyonu aniden çok yükselir.
Gözde kızarıklık, ağrı, bulanık görme, ışıklar etrafında renkli halkalar görme, mide bulantısı ve kusma gibi belirtileri olur. Bu tür hastalarda teşhis daha erken dönemde konabilir. Günümüzde göz içi basıncı, kişisel bir değer olarak kabul edilmektedir. Sağlıklı gözlerde normal göz içi basıncı 9-20 mmHg. arasındadır.
Göz tansiyonu düşük olmasına rağmen, glokoma bağlı harabiyet gördüğümüz hastalar yanında; göz tansiyonu yüksek olup, hiçbir harabiyet gelişmemiş hastalar da vardır. Bu nedenle göz tansiyonunun sınırı kişiye ve risk faktörlerine göre değişir. Tanısı, genellikle göz muayenesi sırasında tesadüfen konur.
Göz hastalıkları uzmanı muayene sırasında göz tansiyonunu ölçer, göz sinirlerini inceler.
Şüphelendiği kişilerde pakimetri, görme alanı, OCT veya HRT gibi ileri tetkikler ister. Bütün bulguları değerlendirerek teşhisi koyar.
Tedavi
Tedavide amaç, hastanın görmesini ömür boyu korumaktır. Glokom tedavisi ilaç, lazer ve cerrahi olmak üzere üç çeşittir.
Tedaviye genellikle ilaçla başlanır, harabiyetin devam etmesi halinde lazer veya cerrahi tedavi uygulanır.
Hangi tedavinin uygulanacağı, hastanın durumuna göre değişir. Tedavi şeklinin seçiminde erken ya da geç dönemde teşhis konması, hastanın yaşı, ilaçlarını düzgün kullanıp kullanmaması önemli faktörlerdir.
Tedavi eski görmeyi geri getiremez, sadece daha fazla görme kaybı olmasını engeller.
SLT Lazer (Selektif Lazer Trabeküloplasti) glokomda alternatif bir tedavi seçeneğidir. İlaç kullanan hastalarda tedavi yeterli olmadığında destekleyici bir çözüm sunar. Sadece açık açılı glokomlara uygulanabilir. Doğru seçilen hastalarda çok etkin olan SLT, 3-4 dakikalık basit bir tedavi yöntemi olup, hiçbir yan etkisi ve zararı yoktur. Göz tansiyonunu, yüzde 20-30 oranında düşürebilir. Altı ayda bir uygulanabilen tedavinin etkinliği, altı ay-iki yıl arasında devam eder.
Yüksek göz tansiyonu, gözün arkasındaki sinir lifleri tabakasına baskı yaparak, harabiyete neden olur. Bu harabiyet yıllar içinde yavaş yavaş artar. Hastanın görme alanı gittikçe daralır, bu dönemde hasta göremediğinden şikayet eder. Tedavi edilmezse, sonuç körlüktür.

Hastalar nelere dikkat etmeli?
Damlalar doktorun belirttiği şekilde ve her gün aynı saatte damlatılmalıdır.
İlaca bağlı kanlanma ve yanma gibi şikayetler olursa, ilaç kesilmemeli, doktorla konuşulmalıdır.
Tedavi için birden fazla damla kullanmak gerekiyorsa, iki damla arasında beş dakika süre olmalıdır.
Kontrol muayenelerine doktorun belirttiği aralıklarla mutlaka gidilmelidir.
Hipertansiyon, diyabet ve astım gibi sistemik hastalıklar tedavi edilmelidir. Egzersiz, düzenli uyku ve sigara içmeme gibi genel sağlık kurallarına uyulması önerilmektedir.
Ailesinde glokom olanlar, hipertansiyon ve diyabet hastaları yılda bir kez mutlaka göz muayenesinden geçmelidirler.
Bazı ilaçlar göz tansiyonunun yükselmesine neden olabilir. Bu nedenle göz doktorunuza kullandığınız ilaçları götürünüz.
Göz doktoru dışındaki doktorlara gittiğinizde glokomunuz olduğunu belirtiniz, kullandığınız damlaları gösteriniz.
Kimler glokom hastalığı adayıdır?
Ailede glokom öyküsü olanlar
Hipertansiyonu olanlar
Şeker hastalığı olanlar
Miyop hastaları
40 yaş üzeri
Sigara kullananlar
Uzun süre kortizon tedavisi görenler