Sağlıklı bir yaşamın sırrı, vücudumuza iyi bakmamız ve yaşımıza göre gerekli kontrolleri yaptırmamıza bağlıdır. Bunu asla ihmal etmemeli, ertelememeliyiz. Kontrollerimizi her zaman düzenli olarak yaptırmamız yaşam kalitemizi düşürmemek adına çok önemli. Bunun için atılacak ilk adım, gereken tetkiklerimizi düzenli olarak yapabilecek ve bizi takip edecek bir doktor bulmamızdır.
Çocukluk ve gençlik yıllarında yaptıracağımız bu kontroller aşıları, hormonlarımızı, vitaminleri, gerek ruhsal gerekse bedensel gelişmelerin kontrollerini kapsar. Sağlıklı bir çocukluk ve ergenlik döneminden sonra, orta yaş dönemi başlangıcı 35’li yaşlardan itibaren daha dikkatli ve detaylı kontroller yaptırmamız gerekir.
Sorun olmasını beklemeyin
Herhangi bir sağlık sorununa bağlı olmaksızın belirli aralıklarla yapılan kontrollere check-up denir. Check-up’ın tanımının içeriğinin anlaşılması benim için büyük önem taşır. Çünkü yapılan en büyük ve en yaygın hata bazı şikâyetlerimiz varken, “Bir check-up yaptırayım da ne varsa çıksın” yaklaşımıdır.
Etrafımızda maalesef sıklıkla şunu duyabiliyoruz: “Rahmetli düzenli check-up yaptırırdı.”
“Sorun neredeydi? Eksik olan neydi? Yeterli bir check-up’ın kapsamı ne olmalıydı?” tarzındaki endişelere yer vermemek için, şikâyetimiz doğrultusunda gerekli doktorlara gidilmeli ve sorun çözüldükten sonra genel check-up yaptırılmalıdır.
En geniş anlamda, amacımız beklenmedik ölümleri engellemek olmalıdır. Günümüzde kadın ve erkeklerde ölümlerin yüzde 95 sebebi, ilk sırada kalp ve damar hastalıkları olmak üzere, akciğer kanseri, kalın bağırsak kanseri, kadınlarda meme ve kadın hastalıkları kanserleri, erkekler de ise prostat kanseridir. Bu büyük dört hastalık grubu kesinlikle erken teşhis edilebilmekte ve bize tedavi için yeterli zamanı vermektedir.
Kapsamlı olması önemli
Ölüm,yaşantımızın bir parçası ama önemli olan zamansız, erken ve beklenmedik olmamasıdır. Durum böyleyken, bizim check-up’ımız bu dört hastalık grubunu dibine kadar inceleyecek seviyede kapsamlı olmalıdır. Tabii ki bunların dışında da pankreas kanseri, lösemi, beyin tümörü gibi birçok ölümcül hastalıklarda var ama sıklıkları daha az ve erken teşhisleri çok daha zor. Şöyle diyebiliriz: Biz arabamızın bakımını yaptıralım, kemerimizi takalım, alkol almayalım ve hız limitlerini aşmadan yolculuğa çıkalım, yine de kaza yapabiliriz, karşı şeritten bir TIR gelip bizi ezebilir ama bu sık değil.
Check-up kapsamı kişinin yaşına, cinsine, aile hikâyesine, alışkanlıklarına göre farklılıklar, bir başka deyişle öncelik farklılıkları içerir. Günde iki paket sigara içen bir kişide akciğer kontrolleri ön plana çıkarken, birinci derece yakınında kalın bağırsak kanseri olan birinde kolonoskopi yani bağırsak tetkiki daha önceliklidir. Annesinde, teyzesinde, halasında veya kardeşinde meme kanseri olan bir kadının ciddi meme kontrollerini yaptırmaması hayatıyla kumar oynaması anlamına gelir. Yapılacak tetkiklerin detaylı olması hastalığı yakalama olasılığımızı artırır. Günümüzde ciddi bir akciğer hastalığı riski olan bir hastanın takibinin akciğer tomografisiyle yapılması çok daha doğru olacaktır. Rutin bir akciğer grafisiyle erken teşhis koyma ihtimali zayıftır. Ailesinde kalp krizi hikâyesi olan, yüksek kolesterol seviyeli, sigara içen, obez bir hastanın kalp tetkikleri gerektiğinde anjiyografiye varacak kadar detaylı olmalıdır. Aksi takdirde, bir kalp krizini engellememiz mümkün olmayacaktır. Kısacası, işimizi şansa bırakmak gibi bir lüksümüz yoktur.
Kaçmayın, geç kalmayın!
Yapılacak bazı tetkiklerin olası zorluğu veya hoşnutsuzluğu nedeniyle onlardan kaçmak çok ciddi sıkıntılara yol açabilmektedir. Mamografiden, smear testinden, prostat muayenesinden, kolonoskopi kontrollerinden kaçınan hastalarımızın sayısı son derece fazladır. Check-up içeriklerini ve kontrollerini korkulara, şahsi istek ve taleplere göre değil, doktorunuzun gerekli gördüğü ve talep ettiği şekilde, düzenli aralıklarla yaptırmanın hayat kurtaracağını lütfen unutmayalım.
Ve en önemlisi, hastalıktan değil, geç kalmaktan korkalım.
Sağlıklı, mutlu bir yeni yıl dileğiyle…