Derimizde pigment üreten, dolayısıyla cildimize rengini veren melanosit hücreleri vardır. Bu melanositlerin hasar görmesi sonucu, pigment üretilemez. Pigment yetersizliği sonucu deride, dağınık ve yama şeklinde beyaz alanlar (leke) oluşur. Süt kadar belirgin bir beyazlıktır. Bu lekelerin büyüklükleri nokta ya da 2-3 madeni para büyüklüğünde olabilir. Bu şekilde deride ortaya çıkan hastalığa vitiligo denir. Vücutta en çok etkilenen yerler el, kol, bacak ve yüzdür. Genital bölgede de görülme sıklığı fazladır.
Toplumda her 100 kişiden ortalama birinde vitiligo vardır. Kalıtsal faktörlerin bu hastalığın ortaya çıkmasında etkili olduğunu söylemek mümkün. Deride beyazlık şeklinde kendini gösteren bir hastalık olduğundan, koyu renkli kişilerde daha belirgindir.
Ortaya çıkma yaşı değişkendir. Hastaların yarısı 20 yaşından önce hastalığa yakalanmıştır. Vitiligo herhangi bir iç organ hastalığından kaynaklanmaz; bu sebeple de birçok hastanın genel sağlık durumu iyidir.
Vitiligo bulaşıcı değildir.
Melanin denilen pigment deri, saç ve göz rengini belirler ve melanosit denilen hücrelerde üretilir. Eğer bu hücreler ölürse veya melanin üretemezse, deri daha açık renkli bir hâl alır veya tamamen beyaz olur. Bunun neden olduğu bilinmemektedir ama dört ana teori vardır:
1- Melanositlerin hasarına neden olan genetik anormallik olabilir.
2- Vücudun bağışıklık sistemi melanositleri parçalayabilir, pigmenti yabancı cisim olarak algılayıp yıkabilir.
3- Anormal fonksiyon gören sinir hücreleri melanositleri hasarlayabilecek zehirli maddeler yapabilir.
4- Pigment üreten hücreler kendilerini yıkabilirler. Pigment yapılırken toksik ürünler üretilebilir ve melanositleri yıkabilir.
Nasıl oluşur?
Vitiligoda vücut kendi melanositlerine karşı otoantikorlar yapar ve hasarlandırır;
aynı otoantikorlar, tiroid gibi başka organlarda da hasara sebep olabilir. Bu nedenle
eş zamanlı başka hastalıklar da ortaya çıkabilir. Vitiligo güneş yanığıyla tetiklenebilir. Ayrıca güneş yanması, stres, bazı hastalıklar ve çarpma gibi faktörler bu hastalıkta
etkin rol oynar.
Belirtileri ve seyri
Vitiligonun belirtisi, deride yama şeklinde görülen beyaz lekelerdir. Süt beyazı gibidir. Bazı olgularda, vücudun tamamı beyazlar. Bu alanlardaki kıllarda da beyazlaşma olabilir. Koyu tenli kişilerin rahatlıkla fark ettiği bu durum, açık tenlilerin de bronzlaşması sonucu dikkat çekecek düzeydedir. Hastalığın şiddeti ve seyri herkeste aynı değildir.
Vitiligolu kişilerde pigment kaybı, hastalık ortaya çıktıktan bir süre sonra durur. Yani pigment miktarı sabit kalır. Sonra tekrar pigment kaybı ortaya çıkabilir ve bu şekilde devam eder. Hastalık ilerler ve hasta eski rengine kavuşamaz. Derinin renginin tamamen değişmesi yani vücudun tek renk olması hastalığın geçtiği anlamına gelmez.
Tanısı nasıl konur?
Deride oluşan beyaz alanlar, başka hastalıklarda da görülebilir. Bu beyaz alanların ayırıcı tanısı dermatoloji uzmanı tarafından yapılır. Kesin tanı için deri biyopsisi alınabilir ama çoğu zaman klinik olarak beyaz alanların görünümüyle tanı konulabilir.
Tedavisi olan bir hastalık mıdır?
Vitiligo tedavi edilebilir ancak kesin sebebi bilinmediğinden sonuçları kişisel farklıklar gösterebilir. En az üç ay süren tedaviye mutlaka dermatoloji uzmanıyla kararlaştırılmalıdır. Tedavide kullanılanlar şöyledir:
1- Kremler: Kortizonlu kremler: Yaşa ve tutulum alanına uygun, özellikle erken dönemde kullanılan kortizonlu kremler faydalıdır. Ancak, uzun süre, dermatolog
kontrolünde olmayan kullanımla deride incelme, damarlanma, sivilce ve tüylenme gibi birçok yan etki ortaya çıkabilir.
Takrolimus ve pimekrolimus içeren kremler: Dermatolog kontrolünde kullanılabilir.
2- Fototerapi (ışık tedavisi):Ultraviyole ışığının farklı dalga boyları kullanılarak yapılan tedavidir. En sık PUVA, lokal PUVA ve dar band UVB tedavileri kullanılır. Fototerapi mutlaka dermatolog kontrolünde yapılmalıdır. Solaryum kozmetik amaçlı kullanılan bir cihazdır, asla tedavi için kullanılmamalıdır, yanıktan deri kanserine kadar pek çok duruma sebep olabilir.
3- Greftleme: Sağlam deri alanından vitiligo olan alana deri nakli çok az hastada faydalı olmuştur ve birçok ülkede yapılmamaktadır. Genellikle tedavi yapılan yerlerde tam pigmentasyon da oluşmaz.
4- Depigmentasyon tedavisi: Ciddi tutulumu olan bazı hastalarda en iyi çözüm ciltte kalan pigmentin giderilmesi ve derinin tamamen daha beyaz hale getirilmesidir. Monobenzileter denilen kimyasalla yapılır. Bu tedavinin tamamlanması yaklaşık bir yıldır. Pigment kaybı kalıcıdır.
5- Güneşten korunma:Vitiligodaki beyaz alanlar güneşte kolayca yanabilir, bu nedenle en az 30 güneş koruma faktörü içeren güneş koruyucu kremler sürekli kullanılmalıdır. Sadece denize girerken veya güneşlenirken krem uygulaması yeterli olmamaktadır. Güneşlenme doktorunuzun önerdiği süre ve saatlerde olmalıdır. Güneş koruyucu giysi ve güneş gözlüğü kullanılmalıdır.
6- Kamuflaj:Hiçbir tedaviden fayda sağlanamazsa kalıcı makyajla beyaz alanları kapatma şeklinde kamuflaj uygulaması yapılabilir.
7- Psikolojik destek:Vitiligo, kişinin dış görüntüsünü bozan bir hastalık olduğundan, kişilerde stres, öz güvende azalma, mutsuzluk ve depresyona sebep olabildiği gibi psikolojik faktörlerle artma eğilimi de gösterir, bu yüzden hastaların stresten uzak durmaları, gerekiyorsa bir psikiyatri uzmanından yardım almaları gerekir.
8- Diyet:Vitiligonun diyetle herhangi bir ilişkisi yoktur ancak her durumda önerildiği gibi sağlıklı beslenme vitiligoda da önerimizdir.
9- İmmunoterapi