Hastalarımdan gelen sorular ve bu konuya olan yoğun ilgi nedeniyle, bugünkü yazımı antibiyotiklere ayırmak istedim. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının görülmeye başlandığı bugünlerde, antibiyotik kullanımıyla ilgili kafalar biraz karışık... Antibiyotikler, ‘hekimin önerisi doğrultusunda, uygun görülen doz ve sürede’ kullanıldıkları takdirde, bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde oldukça başarılı sonuçlar alınan ilaç grubudur. Aksi halde tedavide etkisiz kalmalarının yanı sıra pek çok ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkartabilirler.
‘Doğru tıbbi gereklilik’ halinde asla
uzak durulmaması gereken ilaçlardır. Çünkü zamanında müdahale edilmeyen bakteriyel enfeksiyonlar, başımıza iş
açabilir. Yani bir başka değişle sahip olduğumuz enfeksiyonun sebebi bakteriyse ve teşhis bir hekim tarafından konmuşsa, antibiyotik kullanılmalıdır...
Grip tedavisinde yeri yok!
Türkiye, antibiyotik tüketiminde Avrupa ülkeleri arasında birinci sırada yer alıyor. Toplumda yaygın olan anlayışın aksine; antibiyotiğin ağrı kesici ve ateş düşürücü etkisi yoktur. Boğaz ağrısı, burun akıntısı ve öksürüğü hafifletici etki sağlamadığı gibi nezle ve grip tedavisinde de tercih edilmez.
İki kuralı unutmayın
1 - Antibiyotiklerin mutlaka hekim önerisiyle kullanılması gerekir. Hastaların kendi kendilerine kullanmaya başlayacakları ilaçlar değildir.
2 - Antibiyotikler ‘ateş düşürücü, ağrı kesici, kırgınlık giderici’ ilaç grubuna girmezler. Ateş, vücutta bulunan bir enfeksiyonun belirtisi olabilir ancak her ateş bir enfeksiyon belirtisi olmayabilir. Ayrıca her enfeksiyon da bakteriden kaynaklanmaz.
Antibiyotiğin gelişigüzel kullanılmasının neden olduğu en önemli sorunlardan biri, bakterinin ona karşı direnç geliştirmesidir... Bir antibiyotiğin belli bir bakteriyi öldürme veya çoğalmasını durdurma özelliğinin kaybolması, o bakterinin antibiyotiğe direnç geliştirdiği anlamına gelir. Böylece hastalık daha uzun sürer, hatta ölümcül hale gelir. Ayrıca dirençli bir bakterinin neden olduğu enfeksiyonlar; daha pahalı, yan etkileri daha fazla olan antibiyotiklerin kullanılmasını da gerektirebilir.
Tehlike çanları çalıyor
Dünyada her 10 dakikada 2 ton antibiyotik tüketildiği ve bunun yüzde 30’unun gereksiz olduğu tespit edildi.
Antibiyotiğe dirençli ağır enfeksiyonlardan, her 10 dakikada bir kişinin öldüğü dünyamızda, 2000’li yıllardan bu yana çok az yeni antibiyotik geliştirildi. Yani antibiyotik direnci konusunda çok zor günlerin bizleri beklediğini söyleyebiliriz.
Viral enfeksiyonların yol açtığı üst solunum yolu enfeksiyonları, boğaz ağrısı ve ishal gibi hastalıklarda, antibiyotik kullanımına çoğunlukla gerek yoktur. Ateşi olan herkesin hemen antibiyotik almaması gerekir. Antibiyotik yalnızca bakteriyel enfeksiyonlarda, uygun doz ve sürede kullanıldığı zaman fayda sağlar.
Gereksiz, aşırı ve doktor bilgisi dışında antibiyotik kullanımı, hastaya bir fayda sağlamayacağı gibi vücut florasının bozulmasına yol açar.
Bilinçsiz kullanım hasta ediyor
Ciddi alerjik reaksiyonlar oluşturabilir. Bu alerjik reaksiyonlar sadece hafif bir kaşıntı ya da deri döküntüsü şeklinde gelişebildiği gibi, ölümle sonuçlanabilecek kadar şiddetli olabilir.
Karaciğer fonksiyonlarını bozabilir. Karaciğer fonksiyon testleri adı verilen kan tetkikleriyle, bu yan etkiler takip edilebilir. Altta yatan karaciğer hastalığı olanlarda, karaciğerde metabolize olacak antibiyotiklerden kaçınılmalı.
Böbrek yetmezliğine yol açabilir. Böbrekler üzerine toksik etkiler oluşturarak, organ yetmezliğini tetikleyebilir. Akut böbrek yetmezliğinin en az beşte biri, kullanılan ilaçlar nedeniyle gelişir.
İshale yol açabilir. Normalde bağırsak içinde 400’den fazla bakteri türü bulunur ve bunlar hastalık oluşturmadıkları gibi fayda sağlar. Antibiyotik kullanımı bu normal floradaki bakterilerin ölmesine ve böylelikle fırsatçı bakterilerin üremelerine ortam hazırlar, ishal gelişir. Hatta dizanteriyi taklit eden kanlı ishal tablosu görülebilir.
Bunlara dikkat edin!
1 - Hekiminiz önermediyse, gelişigüzel antibiyotik kullanmayın. Örneğin, soğuk algınlığı ve grip gibi viral hastalıklarda, antibiyotikler etkili olmaz.
2 - Sizinle aynı hastalık belirtileri gösteren bir yakınınızın kullandığı antibiyotiği kullanmayın.
3 - Hekiminizin önerdiği dozun tamamını, önerilen sürede kullanın. Mesela doktorunuzun önerdiğinden daha uzun süre almayın veya kendinizi daha iyi hissettiğiniz için yarıda kesmeyin. Tedaviye ara verilmesi veya doz atlanması bakterilerin direnç geliştirmesine yol açar. Bunun sonucunda tedavi başarısızlığa uğrar ve hastalık tekrarlar.