28.10.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
LOST Bir uçak kazası olur ve bir grup insan ıssız bir adaya düşer... Klasik, değil mi? Oysa bu temelle başlayan bir televizyon dizisi, yani Lost (Kayıp) şu anda Azerbaycan'dan İspanya'ya, Rusya'dan ABD'ye kadar uzanan geniş bir coğrafyada milyonlarca insanda 'hastalık' haline gelmiş durumda... "Peki niye?" Bu sorunun gerçekten "onlarca yanıtı var". Her şeyden önce dizi, pek çoğumuzun içinde var olan "doğada bir başına kalma" korkusunu didikliyor... İnsan "Ben o adaya düşseydim ne yapardım?" gibi sorgulamalar içine giriyor. Sonra... "Lost"ta bir dizide olması gereken her şey var; yakışıklı erkekler, güzel kızlar, gizem, aşk, entrika, eşsiz manzara, doğa üstü güçler ve insanın içinde söndürülmeyen bir merak ateşi yakan gizem... "Televizyon dünyasının en büyük yapbozu" olarak adlandırılan dizi, her bölümde insanın eline farklı bir parça veriyor. Ama o yapboz parçaları çok nadir bir araya geliyor ya da "parçalar bütünden fazla ediyor". Bir dizide, bir sır ne kadar gizli kalabilir ki? Bir, hadi bilemediniz 5 bölüm sonra açığa çıkar. Ya da seyirci gizemleri görür ve dizi kahramanlarının o sırrı bilmeyişiyle çırpınışlarını izler değil mi? Oysa "Lost"ta öyle mi? Her bölüm, insanın kafasında soru işareti yaratacak bir sonla bitiyor, yanıtı almak için sonraki bölüme geçtiğinizde kâğıdınıza yeni sorular yazılıyor! E böyle olunca da en normal insan bile "teori manyağı" oluveriyor. İnsanlar çevrelerinde "Lost" izleyen ve sorularına yanıt, dertlerine derman olabilecek, teorilerini paylaşacak insanlar aramaya başlıyor. Bu da yetmiyor pek çok "Lost" fanatiği internet üzerinde forumlar oluşturup milletler arası bir tartışmanın ortağı oluyor. "Lost" efsanesi bir kartopu gibi büyüyor..."Numaralar" burada da bitmiyor. Karakterlerin çeşitliliği de fanatizme ayrı bir anlam katıyor. Adada Kore'den ABD'ye, Irak'tan Fransa'ya pek çok farklı ülke, dil ve dine sahip insan var bir kere... Hinduizm, Budizm ve Taoizm'den Yunan mitolojisine, Müslümanlık'tan Hıristiyanlık'a geniş bir alanda yüzüyor adadakiler... Dostoyevski'den Hemingway'e, Charles Dickens'tan Stephen King'e pek çok yazara göndermeler yapılarak "dizi hastası olmanın ezikliğini hisseden" okumuş izleyicilerin gazını alan senaristler, "aşk, entrika, suç, ihtiras, dövüş ve tesadüf"lerle de her kesimden izleyiciyi çekiyor."Lost", Türkiye'de CNBC-e'de gösterilen pek çok başarılı Amerikan dizisinin "bisküvilerini ayırıp kremasını yemiş" sanki. Prison Break'teki "kaçış ve planma", The 4400 ve X Files'daki "The Others-Diğerleri" kavramı, Smallville'deki "doğaüstü güçler" dizinin ana öğelerinden... Her dilden, her milletten! Bir de senaryonun "çift zamanlı" ilerlemesi durumu var ki o da tadından yenmiyor! Kısaca "Lost" bir oyun, ama izleyici mi onunla oynuyor, o mu bizimle dalga geçiyor belli değil! Tabii bu etki, bölümleri üst üste izleyenlerde daha büyük oluyor. Lost aslında Türkiye'de Digitürk'ün Dizimax kanalında 2005'te gösterilmeye başlandı. Ancak Türkiye'de büyük bir hayran kitlesine ulaşması daha çok DVD'lerinin elden ele dolaşmasıyla oldu. Ve şimdi 3. sezonun başlamasıyla "Bu adamlar bu senaryoyu nasıl toparlayacak?" sorusu da yeniden günyüzüne çıktı. Oysa"Sana ne!" koltuğunda otur, izle, bekle değil mi? Yok olmuyor; "Lost"un aktif izleyicisi "çok bilinmeyenli bir denkleme dönüşen" dizinin bir çözüme ulaşıp ulaşmayacağını gerçekten kendine dert ediyor. "Lost" hakkında her yazı yazan da, bunun suya yazı yazmaktan farksız olduğunu, bir bölüm sonra her şeyin silinebileceğini biliyor. Yine de hiç "Lost" izlememiş olanlara soruluyor: Lost'un kör kuyularında merdivensiz kalmaya hazır mısınız? DVD'si çıkınca 'patladı' TV kanalının müdürünü koltuğundan etti: Her şey 2004'te başladı. abc'nin o dönemdeki genel müdürü Lloyd Braun "adaya düşen uçaktan kurtulanların başına gelenlerle" ilgili bir dizinin siparişini verdi. Ancak pilot bölüm çok pahalıya çıkınca müdür Braun dizi yayımlanmadan görevinden alındı. İzleyici ve ödül sayısı katlanarak arttı: 22 Eylül 2004'te abc'de yayımlandığı gün 18.6 milyon izleyiciyi ekran karşısına çeken dizi, 21 Eylül 2005'teki ikinci sezon açılışında 23 milyon izleyiciyle rekor kırdı. 2005'te Emmy, 2006'da Altın Küre'de "En İyi TV Drama" ödüllerini topladı. Üçüncü sezon başladığında "sadece bir internet sitesinin" karşısında diziyi CD'ye çekmek isteyen 110 bin kişi vardı.Dünya ikincisi: 2006 araştırmalarına göre dünyanın en popüler 2. dizisi. Birinci ise suçluların izini sürenlerin dizisi "CSI".Dizi içinde dizi! J.J. Abrams, Damon Lindelof ve Jeffrey Lieber tarafından yaratılan dizi, başka dizilerde bile yerini buldu. "The Office" adlı dizideki "Dwight Schrute" karakteri de Lost hastası! Pek çok diyaloğunda diziden bahsediyor. Her yerde o sayılar var: Dizide 6 önemli rakam var. Toplamı 108 eden bu rakamlar (4+8+15+16+23+42), 108 saniye içinde bilgisayara girilmezse "kötü şeylerin" olacağı düşünülüyor. Dizinin yaratıcıları bu sayıları fanatik izleyiciler için dizinin dört bir yanına yerleştirmiş. Örneğin Hurley'nin uçağa yetişmeye çalıştığı sahnede görülen futbolcu kızların formalarında (üstte) ya da Anna Lucia'nın görev yaptığı polis merkezinin otoparkındaki arabaların üzerinde bu numaraları görmek mümkün. Sadece birkaç saniye için... Ama fanatikler bunu da fark ediyor, fotoğrafını çekip internette yayımlıyor...Yukarıda bahsettiğimiz rakamlarla ilgili teorilerin ardı arkası gelmiyor... Bu rakamların Tevrat'tan ayetler ya da birer koordinat olduğu ve girildiğinde adanın yerini gösterdiği gibi binlerce teori var. Siyah dumana dikkat: Dizinin efsanevi sırlarından biri de adanın siyah dumanı. Bu dumanın içinde zaman zaman insan yüzleri ya da bazı görüntüler beliriyor(muş). Biz de bunu, görüntüleri kara kare dondurup yayımlayan fanatik izleyicilerden öğreniyoruz... (Google'e "Black smoke lost" yazınca görülebiliyor)Ti'ye alan da çok: 'Ciddi' diziyle dalga geçen, karakterleri karikatürize edenler de yok değil. 'South Park'çılar karakterleri ti'ye alan bir 'Lost Park' posteri hazırladı; internette Lost karakterleriyle dalga geçen, karikatürlerini çizen pek çok site var. Ayrıca dizide Walt'ın okuduğu çizgiroman da internette kendine yer buldu.Adın da çok anlamlı!: Dizinin belli başlı karakterlerinin isimleri de bir anlam taşıyor. Kazazedelere çoğu macerada rehberlik eden Dr. Jack Shepard'ın soyadı "Çoban" anlamına geliyor, en sağlam kadın karakter Kate Austen de ismini 19. yüzyılın önemli anarşist feministi Kate Austin'den alıyor gibi... Eski bir asker olan Iraklı Sayid'in soyadı Jarrah, Arapça "operatör" anlamına geliyor. Dizinin 'bıçkın' karakteri Sawyer'ın adının anlamı ise "Bıçkıcı, kesici."6 bölüm yayımlandıktan sonra dizinin 3. sezonuna 13 haftalık bir ara verilecek. Sezonun ikinci bölümü Şubat 2007'de yayımlanmaya başlanacak.Dizinin 3. sezon tanıtımları pek çok ülke için, o ülkenin dilinde seslendirildi. Jack ve Hurley Rusça konuştu.Bu yazı yayıma hazırlanırken www.youtube.com adresinde 35 bin 946 'Lost' görüntüsü, bize büyük faydası olan eksisözlük'te ise 76 sayfa vardı.Diziyle ilgili her şey, her link bu sitede: "http://www.lostlinks.net"Binlerce adresin yer aldığı bu siteden forumlara, oyunlara, fotoğraflara, karikatürlere, çevirilere, tezlere, alışveriş yapabileceğiniz adreslere, karakterlerin kişisel adreslerine ulaşabilir, adaya düşenlerin günlüklerini bile okuyabilirsiniz!En iyi 2 Türkçe site: http://losttr.6te.net http://www.yuzsekiz.com/Dizideki her konunun 'gerçekmiş gibi' bir web sitesi var!: Yapımcılar dizideki hemen her konu hakkında web sayfası yaparak, senaryonun gerçekçiliğini arttırmış! Şöyle örnekleyelim, dizinin ana karakterlerinden Charlie'nin müzik grubu "Driveshaft"ın internette bir sitesi var. Siteden şarkılara, Charlie'nin (solda) hayranlarıyla fotoğraflarına bile ulaşılıyor: http://www.driveshaftband.comLost'taki Hanso Vakfı'nın sitesi: http://thehansofoundation.org Diziyi izleyenlerin çokça merak edeceği Dharma'nın sitesi: http://www.thedharmainitiative.info/Oceanic Havayolları 10 yıldır televizyon dizileri ve filmlerde kullanılan hayali bir şirket. Ama Lost ile efsaneleşti. Havayollarının sitesinin her yerinde bir şeyler gizlenmiş durumda, "şişelerin içindeki mesajlardan" teorilere kadar pek çok şey bulmak, uçakta yer ayırtmak mümkün. "http://www.ocenicflight815.com" ve "http://www.oceanic-airlines.com"Adanın haritasına bakmak isterseniz: "http://rapidshare.de/...90/lost_the_island.rar.html" Fanatizmin boyutlarını görmek için... Sıcak su konulunca rengi değişen bardak: Lost'un yaratıcıları, dizinin gördüğü ilgiyi ürünlerle de besliyor. Dizide görülen hemen hemen her şey ve fazlası satılıyor, alıcı da buluyor. Dizi karakterlerinin birer küçük kopyası olan konuşan bebekler (sağda Hurley'ninki var), şapka, tişört, anahtarlık, poster, imzalı fotoğraf, yapboz, DVD ve bilgisayar oyunları, en çok satılanlar. Dizide yenilen "Apollo" marka çikolatalar ile üzerinde dizideki numaraların yazılı olduğu, içine sıcak bir içecek konulduğunda renk değiştiren bardaklar ilginç ürünlerden... http://www.everythinglost.co.uk/ ürünlerin görülebileceği en kapsamlı sitelerden biri.Bir pakette onlarca ürün "http://www.creationent.com/lost/index.htm" adresinden ulaşılabilecek 'fan club kit'leri satın aldığınızda birçok Lost eşyasına bir anda sahip olabiliyorsunuz.Bölümleri 'indirin' "Lost"un her bölümü, abc'de yayımlanmasının ertesi günü internetten indirilebiliyor.Ölü yazardan roman: Mart 2006 itibariyle Lost ile bağlantılı 4 roman piyasaya çıktı. "Endangered Species", "Secret Identity" ve "Signs of Life" ve "Bad Twin"! Bad Twin adlı kitabın yazarı Gary Troup. Burada ilginç olan nokta şu: Kitabın kapağına göre Troup, Oceanic'in 815 numaralı uçuşunda hayatını kaybetmiş yazarın ilk romanı!Dergisi bile çıkıyor Dizinin bir de dergisi çıkıyor. Şu an sadece ABD ve Kanada'da satılan derginin geçmiş sayıları, kapakları ve içindekilere şu adresten bakılabilir: http://lostpedia.com 'LOST'LAR ALIŞVERİŞTE GÖRSÜN!