Geçtiğimiz hafta, seyahat öncesi yapılacakları yazmıştım. Pasaportunuz hazır, gideceğiniz ülkeyi seçtiniz, vizenizi aldınız, rezervasyonunuzu yaptınız ve sıra geldi hazırlıklara... Bu haftanın konusu, en çok gelen sorulardan biri...
“Nakit mi, kart mı kullanmalı?” diye sorarsanız, ben, her ikisi de derim. Çünkü olası ciddi bir internet ya da elektrik kesintisi, dijital saldırı gibi sorun ya da deprem, sel gibi afette, plastik kartlarınız işinize yaramayacaktır. Ama nakit her daim sizi kurtarır. Bu nedenle yurt dışına çıkarken, beni 1-2 gün idare edecek ve geri dönüşümü sağlayacak miktarda dolar ya da euro’yu yanıma mutlaka alıyorum. Yemekleri ve alışverişleri kredi kartıyla yapıp, içecekleri, taksi, metro, otobüs gibi harcamaları, bahşişleri ve her seyahatin olmazsa olmazı magnetleri ise nakit ödüyorum.
Bozdururken dikkat!
Öncelikle gideceğiniz ülkenin para birimini ve yaygın kullanılan döviz çeşidini öğrenin. Örneğin bu, Avrupa için euro iken, Uzak Doğu ve Amerika için dolar olacaktır.
Yurt dışında döviz bürosunda para bozdurmadan önce, mutlaka “Şu kadar döviz bozduracağım, elime net olarak ne kadar yerel para geçecek?” diye sorun. Genelde ekranlarda gördüğünüz kurlara, komisyon ve hizmet bedeli dahil değildir ya da bu kurlar belirli bir tutar ve üzeri işlemler için geçerlidir. Ama bunları hep en zor görülecek yere minicik yazarlar. Siz dövizi verip, parayı teslim aldıktan sonra bunun farkına vardığınızdaysa, iş işten geçmiştir ve itiraz etmeniz işe yaramaz. Tecrübeyle sabittir.
Kesinlikle ama kesinlikle karaborsada para bozdurma tekliflerini kabul etmeyin. Sonu kesinlikle hüsranla bitecek ve siz suça ortak olduğunuz için şikayet de edemeyeceksiniz.
Ben olası acil ihtiyaçlar için gerekecek minimum tutarı, gideceğim ülkenin para biriminde hesaplayıp, eğer mümkünse Türkiye’den satın almayı tercih ediyorum. Bu arada aynı ülkeye ikinci kez gitme olasılığınızın çok düşük olduğunu unutmayıp, yalnızca gerektiği kadar satın almanızı tavsiye ederim.
Kartlar...
Bankamatik kartları sizi yanınızda nakit taşıma derdinden kurtarır. Artık pek çok yerde kullanılabilseler de, siz yine de gittiğiniz ülkedeki son durumu bankanızdan bir öğrenin. Mastercard, Maestro, Plus, Visa ya da benzeri logolu kartlarınızla aynı logoyu taşıyan tüm ATM’lerden para çekebilir ya da kabul eden dükkanlarda alışveriş yapabilirsiniz. Yaptığınız harcamalar ve çektiğiniz paralar önce dolar’a çevrilerek bankanıza gönderilir, bankanız da bunu normalden daha yüksek bir kurdan Türk Lirası’na çevirerek hesabınızdan düşer.
Geceleri ve hafta sonlarında bankamatiklerden para çekmemeye çalışın. Kartınızı kaptırırsanız, geri almanız zor olabilir. Başınıza gelirse, bankanızı arayıp, kartınızı iptal ettirin.
Kredi kartlarına gelince, ilk tavsiyem yanınıza biri Mastercard diğeri Visa olan ve ikisi de yurt dışı kullanıma açık kredi kartı almanız. Herhangi bir şekilde birinde sorun çıkarsa, diğeri sizi kurtaracaktır. Ama siz yine de gerekli olmadıkça, hep aynı kredi kartını kullanın, diğerini ise otelde kasada saklayın.
Ödeme yaparken dikkat edin, kartınız hep gözünüzün önünde olsun, böylece kopyalanmasının önüne geçersiniz. Ayrıca tüm harcamalarınız ekstrelerinize yansıyana kadar, slip ve fişleri sakın çöpe atmayın. Yaptığınız harcamaları dönünce, ister döviz, isterseniz TL olarak ödeyebilirsiniz. Dövizi seçerseniz, harcamalarınızı taksitlendiremeyeceğinizi hatırlatayım.
Unutmadan, kredi kartınızla kesinlikle nakit para çekmeyin. Bu size pahalıya mal olacaktır.
Bu şey kaç TL?
Yola çıkmadan önce, yerel para birimini Türk Lirası’na çeviren basit bir çizelge hazırlamanızı tavsiye ederim. Hesap makinesi kullanmaktan çok daha kolay olduğunu göreceksiniz. Bunu sizin için yapan finans siteleri de mevcut. Benim tercihim Oanda. www.oanda.com/currency/converter/ adresinde sol tarafta yabancı para birimini, sağ tarafta da TL’yi seçin, sonrasında hemen altındaki ‘Traveler’s Cheatsheet’ sekmesini tıklarsanız, yazdırıp yanınıza alabileceğiniz bir çizelgeniz hazır olacak.