“Bu yeme-içme işi gittikçe önem kazanmakta. Artık insanlar sadece doymak değil, gittikleri bölgenin ya da ülkenin mutfağını da deneyimlemek istiyor.Gastronomi turizmi son yıllarda tüm dünyada hızla yayılmakta” diye yazmışız 2021 Ağustos’unda ve iki ay sonra da bir başka yazıda, ““Dünyanın üçüncü büyük mutfağı bizim” diyoruz, “Ama bir tane Michelin yıldızlı lokantamız yok nedense” diye eklemişiz. Farklı sektörlerden kuruluşların doğrudan ya da dolaylı katkıları ile son iki yılda bu gastronomi konusunda bayağı bir adım atıldı güzel yurdumda. Mesela biri iki yıldızlı, dördü bir yıldızlı, 10’u Bib Gourmand ve 38’i de tavsiye edilen olmak üzere 53 restoran ile Michelin Rehberi’ndeyiz artık. Unutmadan bir de yeşil yıldızlı restoranımız var. Yeni mekanlar birbiri ardına kapıları açmakta, doymak için değil de keyif almak için gelen misafirlerine. Malum, yiyecekleri hazırlama ve sunma sanatı, iyi ve doğru yeme bilimi, yeme işinin kültürle harmanlanmış hali gastronomi.
Önümüzdeki haftalarda değerli şefleri konuk edeceğiz bu satırlarda. Öncesinde dünyanın en zengin üç mutfağı arasında yer alan ve en besleyici mutfak olma özelliğini de taşıyan Türk mutfağının öne çıkmış şehirlerini hatırlayalım istedim.
Grinin tonlarının hakim olduğu kış aylarına renk katacak bir şeyler peşindeyseniz eğer, ünleri dünyaya yayılmış gastronomi şehirlerimiz sizleri bekler.
Gaziantep
300’e yakın farklı lezzeti ile en zengin mutfağa sahip olan ve bunları mükemmel bir şekilde pazarlamayı başaran bir kent Gaziantep. Bugün gastronomi dendiğinde ilk akla gelen şehir olmasının arkasında da bu pazarlama başarısı yatmakta esasında. UNESCO’nun gastronomi listesinde de yer alan Gaziantep mutfağında, yuvalama, şiveydiz, beyran, küşleme, analı kızlı çorbası, katmer ve tabii ki dünyaca ünlü baklava, Gaziantep denince akla ilk gelen lezzetler arasında.
Antakya
Muhteşem bir zenginliğe sahip bir coğrafya Antakya. Sadece mutfağı ile değil, hoşgörüsü ile de tanınan kentte kültürler ve dinler iç içe geçmiş. Antakya deyince aklıma humus, muhamara, zahter salatası gibi mezeler gelmekte. Tepsi kebabı, fellah köftesi, Firik pilavı, ekşi aşı ve künefe, Antakya mutfağının pek çok lezzetinden sadece bazıları.
Şanlıurfa
Şanlıurfa denince akla ilk gelen kebabı. Etli çiğ köftesi, Ağzı açığı, domates kebabı, boranı, semseki, ciğer kebabı, lahmacunu ve şıllık tatlısı, Şanlıurfa’ya giderseniz tadacaklarınız listesinde olmalı.
Elazığ
Gizli bir kahraman Elazığ. Lobik çorbası, tavşan üfelemesi, simit pilavı, dolangeri, çaypalası, kırmanlı pilavı, kadayıfı da içeren 150’den fazla lezzet ile en zengin ikinci mutfağa sahip... Bir hafta sonu kaçamağı yapın, pişman olmayacaksınız.
Mardin
Mezopotamya’nın kültürlerinin iç içe geçtiği bir masal şehri burası. Genadir çorbası, alluciyesi, haşusu, ikbebeti, lebeniyyesi, dobosu, lliçesi, Süryani çöreği, zingil tatlısı ve mırrası ile mutfağı da bir masal gibi Mardin’in. Badem şekeri, ceviz sucuğunu hatırlatmama gerek yok diye düşünüyorum.
Ve İzmir...
Her türlü yeşil renkli bitkiden harika lezzetler çıkarabilen bir coğrafya burası. Zeytinyağının başrolü oynadığı bu mutfak sağlıklı yaşam için gerekli herş eyi barındırmakta. Denizin sunduğu tüm nimetlerden de payını almış.Yaprak sarması, Tire köftesi, papaz yahnisi, mücver, radika salatası, kumrusu, balıkları, midye dolması, kokoreçi ve boyoz gibi İzmir Musevi mutfağının birbirinden güzel tatları için uzun uzun plan yapmaya gerek yok. Istanbul’dan neredeyse saat başı bir uçak var İzmir’e. Bekleriz!
Daha pek çok lezzet var yazacak. Ankara var mesela. Kimsenin aklına gelmez ama en zengin mutfaklar arasında. Diyarbakır var, et dendiğinde ilk akla gelenlerden. Malatya var dolmanın başkenti. “Bizim mutfağın 8 bin yıllık geçmişi var” diyen Konya var. Amma velakin bizim köşenin alt sınırına ulaştık, kalanları bir başka haftaya bıraktık…
“Ben bu hafta sonu bir kaçamak yapayım” diyenlere şimdiden afiyet olsun!