YURDUM İNSANININ SUÇU NE?
Geçtiğimiz hafta ‘Kim kurtaracak güzel yurdumun seyahat acentelerini?’ diye başlamış ve ‘Eğer önlem alınmaz ise seyahat acenteleri güçlerini yitirince Türk turizmi de dev sermayeli yabancı turizm şirketlerinin insafına kalacak’ diye bitirmiştim.
Mutlaka duymuşsunuzdur. Rusya, AB üyesi ülkelerin yaptırımlarına cevap olarak Avrupa’ya gaz akışını kesti. Avrupa’yı da ısınma telaşı sardı doğal olarak. Odun satışı yapan kimi şirketlerin değeri yüzde 700 arttı. Elektrik fiyatlarında rekor artış bekleniyor. Kısaca ufukta bir ısınma krizi var. Durum bu olunca da Avrupalı dev turizm şirketleri gözünü sömürülecek kötü yönetilen, zayıf pazarlara çevirdi. Soruna bulunan çözümlerden biri ise vatandaşlarına Türkiye gibi ılıman bölgelerde, beş yıldızlı otellerde her şey dahil günlüğü 20 ila 30 euro’ya gelen uzun tatil paketleri sunmak. Turizm basınında yer alan haberlere göre, Alman pazarında uçak dahil beş yıldızlı otel konaklamalı 22 günlük Antalya paketi 599 euro’ya sunulurken; 4-5 yıldızlı otel konaklamalı 15 günlük Kapadokya paketi 199 euro’ya sunulmakta. Öztürkçesi, Antalya’da her şey dahil kalmanın günlüğü 500 TL, Kapadokya’da ise 240 TL’ye gelmekte.
Şaka gibi fiyatlar
Otel sitelerine yüzde 40’a varan komisyon vermeyi ve sürekli fiyat düşürmeyi pazarlama zanneden, yabancı tur operatörleri ile aralarında yer alan Türk seyahat acentelerini aradan çıkarıp doğrudan çalışmayı marifet sayan, yaratıcılıktan uzak, geleceği göremeyen, basiretsiz otel sahibi ve yöneticileri bir kez daha Avrupa’nın dev turizm şirketlerinin hedefinde. Dev yabancı turizm tekelleri bu otellerden peşin ödeme, sıcak para vaatleri ile şaka gibi fiyatlar istemekte. Ama en acısı otellerin de bu fiyatları kabul edip, bunu da bir başarı gibi göstermeye çalışmaları.
Yukarıdaki fiyatların uçak ücreti içerdiğini düşünür ve bunu fiyatlardan düşersek, kişi başı günlük fiyatlar 275-350 TL civarına gelmekte. Unutmadan o dev yabancı tur operatörlerinin kârı da bu fiyatın içinde. Bu fiyatlara iyi bir lokantada akşam yemeği bile yenemediği düşünülürse; kira, personel, elektrik, su, limitsiz yemek ve içecek ve tüm diğer masraflar çıkınca, otellere ne kaldığı ise tam bir bilmece.
Balık avı gibi...
Yurdum seyahat acentelerinin düzgün fiyatlara satarak para kazandığı ürün ve hizmetleri, elin yabancısı neredeyse üstüne para alarak, üç kuruşa vatandaşına satacak, trolle yapılan balık avı gibi yurdum turizmini mahvedecek, bu fiyatları vererek Türk turizmini bitiren tesisler de bunu başarı gibi anlatacaklar. Madem bu tesisler bu fiyatları verebiliyorlar, yurdum insanının suçu ne? Neden Türk seyahat acentelerine bunun kat ve kat üstünde fiyat verip, yurdum insanın ağız tadı ile tatil yapmasına engel oluyorlar.
Şimdi kimse bu gelenler burada para harcayacak, tesise, beldeye ve ülkeye döviz kazandıracak masalı anlatmasın. Her şey dahil gibi bir garabeti Türk turizmine bela edenler, tesise giren müşterinin otelden çıkmadığını ve beş kuruş harcamadığını zaten çok iyi biliyor. “Her şey dahil olmayan tesisler var”, diyenlere de cevabım, bu paraya geleceklerin maddi durumu iyi olmayan emekli ve işsizler olacağı. Parası olmadığı için buraya gelen, burada para harcar mı?
Cevabı siz verin…