ÜÇ ADIM ÖTEDEKİ CENNET: DEDEAĞAÇ
Haberin Devamı
İstanbul ahalisi, hemen yanı başındaki Kumburgaz, Silivri ve Selimpaşa gibi cennetleri beton ve lağımla hoyratça yok ettikten sonra, yaz aylarında yönünü güneye çevirdi. Bu da nereden baksanız, arabayla 800 küsür kilometre ve 10-12 saatlik yol demek. Otobüsle o yol çekilmez, uçak biletleriyse yazla birlikte utanmaz bir şekilde pahalılaşıyor. Kısaca gidip gelmesi dert, maliyetlerse yüksek.
Makul bir fiyata, kum, deniz
ve güneşin tadını çıkarmak, eğlence
ya da alışveriş için yok mu peki bir başka seçenek derseniz, tavsiyem hemen
yanı başımızdaki Dedeağaç.
Geçtiğimiz hafta sevgili Sırma; günübirliğine “Yasemin ile Alexandroupoli’ye gidiyoruz sen de gelsene” dedi. Sırma Belin ve Yasemin Toraman tecrübelerine şapka çıkardığım iki profesyonel turist rehberi meslektaşım.
Sırma aynı zamanda Tibet Ses Çanakları’nın zarif
hanımefendisi... Ses meditasyonları yaptırıyor ve
bu yöntemin Türkiye’de
eğitimini veren nadir kişilerden biri...
“Gelmem mi?” dedim, sonra da düştük hep beraber yollara...
Nasıl gidilir?
İstanbul-Dedağaç arası yaklaşık 300 km. ve 3.5 saat sürüyor. Kahve molası derseniz, o zaman Tekirdağ Aydık tesislerini not alın bir kenara. Bir diğer seçenekse otobüsle gitmek ve yaklaşık beş saat sürüyor.
Eğer herhangi bir
Schengen vizeniz varsa, Dedeağaç sizi bekler. Yoksa, ilk durağınız Yunanistan Başkonsolosluğu. İpsala’da kapı vizesi uygulaması olmadığını unutmayın.
Araç size ait değilse,
araç sahibinin noter tasdikli vekaleti şart.
Yurt dışına aracınızı çıkarabilmeniz için Yeşil Kart Sertifikası almanız şart ve bunun için ruhsat ve geçerli trafik sigortanız gerekiyor. “Eyvah yaptırmayı unuttum!” diye telaşlanmayın, sınır kapısında Turing’in ofisi var. 15 günlük poliçenin bedeli 47.25 euro. Ama birkaç kez gitmeyi planlıyorsanız 236.25 euro’ya yıllık yaptırmanızı tavsiye ederim, daha ucuza geliyor. Unutmadan mali mesuliyet olması nedeniyle sadece karşı tarafın hasarını karşılıyor. Kendi hasarınız için kaskonuza yurt dışı teminatı ekletmeyi unutmayın.
Yunanistan’ın sadece yeni ehliyetle ya da Turing’ten alınan ‘Uluslararası Sürücü Belgesi’yle girişe izin verdiğini de hatırlatayım
Nerede kalınır?
Kum, deniz ve güneş için gidecekseniz, o zaman Ramada Plaza Thraki ya da Alexander Beach Hotel doğru adres. Oda fiyatları, gecelik 500-600 TL arasında.
Yemek için Zarifi Sokak’taki Nisiotiko’ya bir uğrayın. Yemekler lezzetli, porsiyonlar iri, hizmet kaliteli. Makri Koyu’ndaki Aya Yorgi ise tavsiye edilen bir başka mekan.
Kurutulmuş meyve, kuruyemiş, şekerleme
ve kahve satan Peri Karpon, Dimokratias Caddesi, 319 numarada... Mutlaka uğrayın. Caddenin
arka sokaklarıysa butik ve küçük dükkanlarıyla
alışveriş meraklılarını bekliyor.
Kahve molası Room 6 ya da karşısındaki yabancı zincirlere kafa tutan Mikel’de olabilir
Alışveriş için her şeyi inanılmaz fiyatlara bulabileceğiniz devasa Jumbo’yu listenin başına yazmayı unutmayın.
Görülecek yerler
Alexandroupoli, 19’uncu yüzyılda İstanbul’u Makendoya şehirlerine bağlayan demiryolu inşaatıyla önce bir köye, sonra da şehre dönüşür. Adını da şehri 1920’de ziyaret eden Yunan Kralı 1. Alexander’dan alır. “Ne var görülecek?” derseniz, ünlü Deniz Feneri’nin de yer aldığı Alexandrou Caddesi’yle mağazaları, barları ve kafeleriyle Dimokratias Caddesini, Trakya Etnoloji Müzesini, Dedeağaç Tarih Müzesi, Agios Nikolaos Metropolitlik Kilisesi ve Zafirios Akademisi’ni yazın listenize...
Dedeağaç’ın çevresindeyse sahili, lokantaları ve plajlarıyla Makri Köyü, bir Türk köyü olan Misimveria, Maistros Köyü, İskeçe Yolu üzerindeki Porto Lagos, kuşların göç rotasındaki Vistonida Gölü ve üzerindeki Agios Nikolaos Kilisesi görülecek yerler listesine eklenebilir.
Unutmadan kafeler hariç, tüm dükkanlar
13.00-17.00 saatleri arasında kapalı Dedeğaç’ta...