Beyrut her daim küllerinden doğmayı başaran, zengin tarihin, üzüntülerin, leziz yemeklerin, karmaşanın ve güzel insanların şehri. Romalılar, Araplar, Haçlılar, Memlûkler, Osmanlılar ve Fransızlar. Her kültür, her ırk ve her din bir iz bırakmış bu topraklarda. Bugün farklı dinlerden 18 mezhebin bir arada yaşadığı bu laik ülke; 15 yıl boyunca sadece inanç farklılığı yüzünden binlerce insanın öldüğü nedeni ve sonucu olmayan bir kanlı iç savaşın da meydana geldiği yer aynı zamanda. İşte tam da bu nedenden dolayı, geçmişin acıları unutulmasın, ibretiâlem olsun diye, savaşın izlerini taşıyan binaların bir kısmı bırakılmış öylesine şehrin farklı noktalarında. Kısaca; geçmiş, gelecek, Müslüman, Hristiyan, safa ve cefa kol kola bu topraklarda...
Nereleri gezelim?
İç savaşta çok zarar görmesine rağmen tarihi dokusunu koruyarak yenilenmiş bir kent Beyrut. Nejme Meydanı, St. Georges Rum-Ortodoks Kilisesi, mavi kubbesiyle dikkat çeken Mohammad Al-Amin Camii, Şehitler Anıtı, Belediye Binası, Parlamento Binası, Al Omari Camii, St. Louis Roman Katolik Kilisesi, Roma Hamamı kalıntıları, Place De I’Etoile Meydanı, Samir Kassir Meydanı, Imam Ouzai Meydanı, St. George Maronite Katedrali, Beyrut Ulusal Müzesi, Beirut Souks, Zaituna Bay, Al Hamra, Güvercin Kayalıkları, Jeitta Mağaraları, UNESCO Dünya mirası listesindeki antik Fenike limanı Biblos ve Hıristiyanlar için önemli bir hac merkezi olan, muhteşem manzarasıyla Harisa, Beyrut’ta mutlaka görülecek yerler. En az iki tam gün gerekli Beyrut için. Tavsiyem 2 gece 3 günlük bir cuma-pazar programı.
Eğlencenin limiti yok
Beyrut’un gece hayatı her daim dillere destan. Öyle ki 15 yıl süren iç savaş bile engel olamamış Beyrutlular’a. Savaşa rağmen eğlence diyerek başlayan kulüp B-018’i Wallpaper Dergisi üç yıl üst üste dünyanın en popüler gece kulüpleri arasında göstermişti. Sky Bar, Pier 7, Le Gray tepesindeki Cherry on the Rooftop, Gemmayze’deki The Angry Monkey ise aklımda kalan diğer yerler. Dükkanları ve eğlence mekanlarıyla Beyoğlu’nun eski halini hatırlatan Hamra’yı görmeden Beyrut gezilmiş olmaz. Hamra’nın eğlencedeki tek rakibiyse restoranları ve kulüpleriyle Gemmayzeh.
Nerede kalalım?
Beyrut’ta güzel oteller var. Le Gray, Phoenicia, Le Vendome, Four Seasons, Rotana, Hilton, Moevenpick aklıma ilk gelenler. Odalarının konforu, güler yüzlü personeli ve mükemmel kahvaltısıyla Phoenicia bence açık ara Beyrut’un en iyi oteli.
Lübnan Mutfağı
Unutmayın!
- Beyrut pahalı bir şehir, her daim pazarlık yapın .
- Sipariş vermeden önce menüde fiyatları inceleyin.
- Dolar her yerde geçerlidir.
- İngilizce bilen azdır, gerekli olabilecek Arapça kelimeleri öğrenin.
- Taksilerde pazarlık yapmaktan çekinmeyin.
- Araç kiralamayın çünkü trafik tam bir kabus.
- Pasaportunuzda İsrail girişi varsa Lübnan’a giremezsiniz.
- Askerlerin olduğu yerlerde fotoğraf çekmeyin.
Kaça mal olur?
Kalacağınız otele ve tarihe göre değişmekle birlikte, 2 gece 3 günlük bir gezi
350 dolardan başlayacaktır. Beyrut uçuşları 150 dolar civarı. Üç yıldızlı bir otel için kişi başı gecelik en az 40 dolar planlayın. Toplu taşımayla havalimanı-şehir merkezi 1 dolardan az tutacaktır. Yine toplu taşımayla Jeita-Grotto’ya 7 dolara gitmek mümkün. Taksilerde taksimetre yok ama şehir içinde pazarlık yapmak şartıyla ortalama 4 dolar ödersiniz. Araba kiralamayı düşünenlerdenseniz aman dikkat! Sadece yerel değil uluslararası markalar da sorunlu. Birkaç yıl Beyrut’a giderken adına güvenerek AVIS’ten araba kiralamak gafletine düştüm ve tüm turizm hayatımın en acı tecrübesini yaşadım.