Yine bir aralık ayı... Bir yıl daha kayıp gitmek üzere hayatımızdan... Yenisini karşılamak için son hazırlıklarla uğraşıyor, dünyanın dört bir yanında insanlar...
Peki, kaçımız biliyor yılbaşının Noel’le hiçbir alakasının olmadığını? Ya da Noel Baba’nın aslında ne Hristiyanlıkla ne de Aziz Nikola ile bir bağlantısının bulunmadığını?
Bugünkü Miladi Takvim ya da diğer adıyla Gregoryen Takvim, 16’ncı yüzyılda kullanılmaya başlandı ama kökeni Roma Cumhuriyet Takvimi’dir ve Hristiyanlıkla bir bağlantısı da yoktur.
Dördüncü yüzyılda Roma İmparatorluğu tarafından tanınan ve özgürlüğüne kavuşan kilise, Roma Takvimi’ni kendine mal edip, içindeki tüm kültür öğelerini zamanla temizledi. Yerlerine de Hz. İsa’nın doğumu, ölümü, dirilişi ve göğe yükselişini içeren, Noel ve Paskalya’yı yerleştirdi.
Aslında ne kutlanıyor?
Hristiyan dünyası, 4’üncü yüzyıla kadar her yıl 6 Ocak’ta; Hz. İsa’nın beden alarak dünyaya gelişini, sekiz günlükken yapılan sünnetini, 40 günlükken mabede sunuluşunu, 12 yaşında din adamlarıyla konuşmasını ve 30’unda Yahya tarafından vaftizini, ‘Epiphany’ adını verdikleri bir yortuyla kutlardı.
Aynı yıllarda Roma’daysa, 24 Aralık’ta Saturnalia eğlenceleri sona erip, 25 Aralık’ta Işık Tanrısı Mitra için güneşin doğuşu kutlanırdı. Bu eğlenceler, Hristiyanlık ahlak anlayışına uymadığı için dini Roma’da yaymaya çalışan din adamları, 354 yılında ‘İsa’nın beden alarak dünyaya gelişinin kutlanmasını’ 25 Aralık gününe çekti. 380 yılında, İstanbul’daki Doğu Kilisesi de bu değişikliği kabul etti.
İlerleyen yıllarda bu kutlamalar, İngilizce Christmas ya da Fransızca Noel olarak adlandırılmaya başlandı. Christmas kelimesinin kökeni İsa, yani ‘Christ’ ve kiliselerde yapılan ekmekle şarabın kutsanması ayinine verilen isim olan ‘mass’ kelimelerinden oluşur. Hz. İsa’nın beden alarak, dünyaya gelişi, ayininin yapıldığı güne de buradan hareketle ‘Christmas’ dendi. Noel’in kökeni ise Latince ‘doğuş’ anlamına gelen ‘natalis’tir ki, ‘Kutsal Doğum’u ifade eder.
1926’da başladı
Unutmadan, 1752 yılında yeni yılın ilk günü 1 Ocak olarak kabul edilene kadar, yılbaşı 25 Mart gecesidir. Avrupa ülkelerinin 16-18’inci yüzyıllar arasında kullanmaya başladıkları Miladi Takvim’i, Japonya, Kore ve Mısır 19’uncu yüzyılda, Çin, Rusya ve Yunanistan 20’nci yüzyılda kabul etti. Türkiye ise bu tarihi, 1926 yılında resmen kullanmaya başladı.
Yeni bir yıl daha kapıdan bize göz kırparken, Hristiyan kardeşle- rimizin 25 Aralık’taki Noel yortusunu kutlarım. Beraberinde huzur, sağlık, başarı ama en önemlisi, tüm insanlığa barış getirmesini dilerim.
Reklamdan çıktı!
“Bugün akla gelen aksakallı, kırmızı kıyafetler içinde, ren geyiklerinin çektiği kızağıyla karlar arasında yol alan Noel Baba nereden çıktı?” derseniz, onu da kısaca açıklayalım:
Öncelikle bugünkü Noel Baba, İskandinav mitolojisindeki Odin’in günümüze uyarlanmış halidir. Noel Baba’nın sekiz ren geyiği tarafından çekilen kızağıyla anlatılması ise William Gilley’in yazdığı bir çocuk şiirinden alınmıştır.
Bugün her yerde gördüğümüz Noel Baba’yı, ilk olarak İsveçli bir ressam olan Haddon Sundblom, Coca Cola reklamları için firmanın renkleri olan kırmızı-beyaz elbiseler giymiş, aksakallı bir ihtiyar olarak 1931 yılında çizdi.
Kısaca, 20’nci yüzyılın tüketim kültürünün yarattığı en başarılı reklam karakteridir Noel Baba!
Patara’dan dünyaya yayıldı
245 yılında Patara’da, yani bugünkü adıyla Ovagelemiş’te doğan Myra Piskoposu Aziz Nikola’nın bölgeyi kıtlıktan, gemicileri kazalardan ve masum insanları kötülüklerden kurtardığına inanılır. 11’inci yüzyılda Cenevizli korsanlar, Aziz Nikola’nın kemiklerini İtalya’ya götürünce, namı Batı’da da yayılmaya başlar ve adına çok sayıda kilise inşa edilir.
Zaman içinde Romalılar’ın ve kuzeylilerin kışa girerken çocuklara hediye dağıtma âdeti, 6 Aralık Aziz Nikola Günü ile bütünleşir. Sonrasında 24 Aralık Noel gününe çekilir. 17’nci yüzyılda Amerika’ya göç eden Hollandalılar, ‘Sinterklaas’ dedikleri Aziz Nikola’yla ilgili inançları Amerika’ya taşır. Ve ‘Sinterklaas’, ‘Santa Claus’ olur!