KİM DEMİŞ ‘ALMANLAR EĞLENMEYİ BİLMEZ’ DİYE?

Soğuk kış günlerini eğlenceyle ısıtmak isteyenler için dünyanın en güzel karnavalları şubat ayında toplanmış desek yalan olmaz. Venedik, Santa Cruz de Tenerife, Nice, Cadiz ve tabii ki Köln, hepsi bu ay kutlanıyor.

Ama bunların içinde Köln Karnavalı’nın yeri bir başka...

Nedir bu karnaval?

Kelimenin kökeni İtalyanca’daki ‘Carne Vale’ kelimesine dayanıyor. ‘Ete veda’ anlamına gelen bu kelime, Hristiyanlar’ın tuttuğu ve Paskalya yortusu ile bitecek olan 40 günlük oruç döneminin de başlangıcını ifade ediyor. Ancak kutlamaların kökeni çok daha eskiye, Roma dönemindeki kış mevsiminin kovulması eğlencelerine kadar gidiyor.

Köln Karnavalı, Almanya’nın en çılgını ve en çok sevileni. Her yıl, yüz binlerce insan, şubat ayında en ateşli safhasına ulaşan karnavala katılmak için aylar öncesinden hazırlığa başlıyor. Rengarenk ve çılgın kostümlerle yaratıcılığın sınırları zorlanıyor.

Roma döneminde başlayan eğlenceler, Orta Çağ’da Katolik Kilisesi tarafından yasaklansa da unutulmamış. 18’inci yüzyılda Fransızlar, 19’uncu yüzyıldaysa Prusyalılar organize etmeye devam etmişler ve 1823’te bugün de varlığını sürdüren Festival Komitesi oluşturulmuş.

Peki ne zaman bu karnaval?

Her yıl 11’inci ayın 11’inde saat 11’i 11 geçe Köln’de karnaval dönemi resmen başlıyor. Ama esas kutlamalar şubat ayında. Bu yıl karnavala gidelim diyorsanız aşağıdaki tarihleri not edin bir kenara.

23 Şubat’ta ‘Weiberfastnacht’ yani ‘Kadınlar Karnavalı’ var. Yedi gün sürecek eğlencelerin başlangıcı ve kadınların belediye binalarına hücum ederek yönetimi ele geçirmeleri, karnavalın en eğlenceli günü esasında. Unutmadan, bir kadının beğendiği erkeğin kravatını keserek öpmesi de bugüne has bir gelenek.

27 Şubat’taki ‘Rosenmontag’ ya da ‘Güller Pazartesisi’ ise en şaşaalı gün. Her yıl ünlü şahsiyetlerin, hükümet politikalarının eleştirildiği kilometrelerce uzunlukta, saatlerce süren ve izleyicilere şeker, çikolata, çiçek ve oyuncak gibi hediyelerin dağıtıldığı geçitle başlayıp Kölsch eşliğinde ertesi sabaha kadar süren eğlencelerle devam eder.

28 Şubat ‘Veilchendienstag’ yani ‘Tövbe Salısı’ ve karnavalın son günü olan 1 Mart ‘Aschermittwoch’ yani ‘Kül Çarşambası’ ise daha çok dini içerikli günler.

Eğlencelerin lanetlendiği Orta Çağ’da son gece, meyhane kapılarının üzerine ve meydanlara asılan kuklalar yargılanıp işlenen tüm günah ve suçlardan sorumlu bulunuyorlarmış. Ceza olarak da kuklalar yakılıyor ve böylece insanlar da tüm günahlarından kurtulmuş oluyorlarmış. Gelenek bugün de devam ediyor.

Gitmişken...

Köln Katedrali, Çikolata Müzesi, Hayvanat Bahçesi, Kolumba, Roma-Cermen ve Koku Müzesi’ni gezin. Ren Nehri’nde tekne turu yapın.

Kölş eşliğinde Köln mutfağının tadına bakın. Ahzezupp, Soorbrode, Rievkooche ve Himmel un Ad, tipik Köln yemeklerinden sadece bazıları. Ve unutmadan, Köln bizim kolonyanın da ana vatanı. Eau de Cologne, ilk kez 1709 yılında İtalyan Giovanni Paolo Feminis tarafından Köln’de üretilmiş.

‘Bugün 18 numara İstanbul’a kadar gider’

“Sevgili yolcular, bu güncel bir duyurudur: Bugün 18 nolu hat Brühl’de durmaz İstanbul’a kadar gider. Bugün 18 numara İstanbul’a, İstanbul’a, İstanbul’a kadar gider.
Lezzetli Kölş’ümüzü ve şezlonglarımızı hazırladık, Haydi gel İstanbul’a gidiyoruz!”
diye başlayıp devam eden Jürgen Milski’nin bu İstanbul temalı şarkısıysa kesinlikle Köln Karnavalı’nın vazgeçilmezlerinden...