Yıllar sonra ocak ayında yağmurlu bir pazar günü, rehber olarak sittin senedir Türklere Almanlara ve dahi yedi düvele anlattığım Balat’ı, bu kez bir meslektaşımdan, turist rehberi ve gazeteci Mois Gabay’dan dinlemek için düştüm yollara... Hem onun hem de benim için sürprizlerle dolu bir tur yaptık, o gün 500. Yıl Vakfı’nın turuyla Balat’ı keşfe gelen Istanbul aşıklarıyla birlikte... Selaniko Sinagogu’dan başlayan turumuzun ilk durağı Ahrida Sinagogu’ydu. Misafirperver Korin Hanım’la Ahrida üzerine başlayan sohbetimiz, sürprizleri de beraberinde getirdi. Önce yıllardır içini merak ettiğim Çana ve sonrasında ise Yanbol Sinagoglarını, Korin Hanım eşliğinde ziyaret etme ayrıcalığını yaşadık Mois’le birlikte... Sonrasında ise oturdum Balat’ta bir kahveye, bildiklerimi ve öğrendiklerimi harmanladım.
İstanbul Yahudileri
Bizlerden yüzyıllar önce bu topraklara gelen Yahudilerle ilişkilerimiz, Osmanlı’nın kuruluşuyla artar. İstanbul Yahudilerinin bir kısmı kuşatma öncesi şehri terk eder. Fatih’in, gidenleri özgürce yaşayıp ticaret yapabilecekleri, mülk sahibi olabilecekleri şehr-i Konstantiniyye’ye davet etmesiyle fetih sonrası ilişkiler de gelişir. Makedonya’dan getirttiği 100 aileyi de Balat’a yerleştirir Fatih bu arada... 1492 ve 1497 yılında gelen Sefaradlarla da, Balat’ın nüfusu ve kalitesi artar. 16’ncı yüzyıla gelindiğinde Balat’tan Eminönü’ne kadar olan bölgede, artık 50 bin Yahudi yaşamaktadır.
Balat’ın semtleri
Vakti zamanında, Dış Balat, İç Balat, Tahta Minare, Kasturiya ve İstipol olmak üzere beş semtten oluşmaktaydı.
Dış Balat
Sahildeydi, fakirdi, seyyar satıcılar, kayıkçılar ve tulumbacılar tek katlı evlerde otururlardı. Bir de fakir Yahudilerin kirada oturduğu iki katlı büyük bir Yahudihane vardı. Zamana yenik düşmüş Pol Yaşan, Geruş, Selaniko ve Eliau Sinagoglarıyla halen faaliyette olan Or-Ahayim Hastanesi, hepsi bu semtteydi.
İç Balat
Balat kapısından girilirdi İç Balat’a... Ayakkabıcılar, manifaturacılar, benzeri Yahudi esnaf ve Çıfıt Çarşısı’nın yanı sıra El Banyo De Balat denilen ve içinde mikve de bulunan Çavuş Hamamı da buradaydı. Düğünden önceki gece Yahudi gelinler burada mikveye girer ve eğlenceler düzenlenirdi.
Kasturya
Balat’ın tepelerinde Makedonya’nın Kasturiya kasabasından göç edenlerin kurduğu midraşı da olan Kasturya Sinagogu’yla, saraya doktor vermiş olan ünlü Palti Ailesi’nin evi buradaydı.
İstipol
Makedonya’nın İstip kentinden gelenlerin inşa ettiği ahşap İstipol Sinagogu ve Balat’ın en güzel ahşap evleri tepelerdeki bu semtteydi.
Ahrida ziyareti
Ziyaret öncesi mutlaka Hahambaşılığa kimliklerin fakslanması ve izin alınması gerekir.
Ve Balat...
Balat’ın eski adının imparator kapısı anlamına gelen Vasiliki Pili olduğu söylenir. Rivayete göre Roma imparatorlarının Blaherna Sarayı’na giderken geçtikleri yol üzerinde bulunan semtin ismi, Yunanca’da saray demek olan palation kelimesinden gelmektedir. 20’inci yüzyılın başında Haliç kıyılarında
20 tane sinagog olduğu söylenir. Bugün ise Balat’ta ne yazık ki sadece iki tane sinagog, Ahrida ve Yanbol ibadete açık.
Kitap
-Fener Balat Ayvansaray-Ahmet Faik Özbilge
-Kalimera Fener Şalom Balat- Mustafa Yoker
Kapanmış Balat Sinagogları
-Hevra Sinagogu l Verya Sinagogu
-Geruş Sinagogu l Kasturya Sinagogu
-Pol Yaşan Sinagogu l Çana Sinagogu
-Selaniko Sinagogu l Eliau Sinagogu
-Pol Hadaş Sinagogu l Istipol Sinagogu
Ve Balat’tan dünyaca ünlü bir Seferad Türküsü
Bre Sarika bre
Bre Sarika bre
Bir bardak su versene bana
Yalınayağım,
Su veremem sana
Üşür ayaklarım sonra
Bre Sarika bre
Güzel ve sevimli
Bre Sarika bre
Sarışın ve tatlı
Unkapanı’ndan ayakkabı
Cibali’den çizme alayım sana
Gerek yok bir şey almana
Babam zengin bir tüccar
Alır Unkapanı’ndan ayakkabı
Cibali’den çizme bana
Bre Sarika bre
Selvi boylu ve güzel
Bre Sarika bre
Sevimli ve tatlı
Karım yapayım seni
İstemem karın olmayı
Ağabeyim var denizci
Getirir o bana bir koca
Çana Sinagogu ile bir zamanlar zengin Babani Ailesi’nin evlerinin olduğu bugünkü adı ile Hacı İsa Sokak burada idi.
Not: Geçtiğimiz hafta şehven eski müze binasının fotoğrafları kullanılmıştır.