Zarife Hanım bu dünyadan göçeli, bizim ev pek bir sessizleşmişti. Sabahları haydi kalkın diye patırtı koparan, balkona gelen kuşları görünce heyecanla cama koşan, İstanbul dönüşü ‘Saatlerce neden beni evde bıraktınız?’ diye söylenen Zarife Hanım evdeki neşeydi, yaşam sevinciydi.
Geçtiğimiz hafta, işte o yaşam sevincini Kurtaran Ev’in Instagram hesabında (kurtaranev) bize bakan kapkara muzur bir suratta yakaladık. Araba motoruna girecek kadar çılgın, kuyruğun ucunu kaptırmasına rağmen takmayacak kadar rahat, her gördüğünün üstüne tırmanacak kadar sevgi dolu.
Hemen telefona sarıldık, içimiz pırpır, acaba bizden hızlı davranıp sahiplenen oldu mu diye bir endişe.
Minik tüy yumağı
Telefonu, ilanı paylaşan Türkan Hanım açtı. Bizim muzur, diğer iki minik muzurla onun balkonunda geçici ikamete devam ediyorlarmış. Hikayesini anlattı muzurun. Amma velakin Kuşadası’nda olduğumuzu duyunca bir duraksadı “Ben dedi, takip edebilmek, mutlu olduklarından emin olmak istiyorum yavrucakların. Dolayısı ile İstanbul içi talepler tercihimiz.” Uzun uzun sohbet ettik ve sonrasında perşembe sabahı için sözleştik. Çarşamba günü üniversitedeki derslerimi tamamladım ve perşembe sabahı erkenden muzur oğlanı almak üzere Başakşehir’deydim. Meraklı boncuk gözlerle etrafı keşfe çalışan Karaoğlan’ı getirdi az sonra Türkan Hanım kucağında. O minik tüy yumağını şefkatle okşarken ne yer, ne zaman yer, parazit aşıları yapıldı mı, karnı aç mı gibi bilgileri aktardı. Varınca haber verin, merak etmeyeyim dedikten sonra vedalaştı minik yaramazla. Biz de arka koltukta nereye gidiyoruz diye söylenen bir tüy torbasıyla düştük yollara.
İlk durak kadim dost Fazıl’ın Zekeriyaköy’deki kliniği Pati Pata oldu. Ben hayvanları bu kadar seven az veteriner gördüm. Yıllar önce Fazıl’ın muayenehanesi alt katta, bizim acente üst katta Etiler’de aynı binayı paylaştığımız yıllarda bizzat şahit oldum bu sevgiye. Mahallenin bütün hayvanları bizim bahçedeydi.
A-Z’ye muayene edildi bizim ailenin yeni üyesi, iç dış parazit aşıları yapıldı. Kimliği düzenlendi. İleriki günlerde alması gereken ilaçlar verildi. Sonrasında hemen alt kattan mamaları, oyuncakları alındı ve düştük yine yollara. Kuşadası’na varana kadar söylenmesine devam etti bizim kara tüy torbası.
Siz de açın kapınızı
Şimdi tek derdimiz kaldı, oda bu kara tüy yumağına uygun bir isim bulmak.
İstanbul’da binlerce yavru sokaklarda ya da barınaklarda ve kış kapıda. Türkan Hanım gibi bir avuç gönüllü onlara yardım edebilmek, sıcak bir yuva bulabilmek için çaba harcamakta. Ama sizler olmadan fazla şansları yok. Haydi siz de açın kapınızı bir minik tüy yumağına, bir minik yatak koyun salonun köşesine, iki yemek kabı da mutfağa. İnanın hayata bakışınız değişecek.
www.kurtaranev.org
patili__hayatlar