Sonbahar, altın rengiyle kaplar Kuzey yarımküreyi. Bir başka güzel olur tekrar canlanmaya başlayan şehirler, kışa hazırlanır doğa ve hüzün kaplar sahilleri...
Ekinoks yani sonbaharın ilk günü kabul edilen tarih, 23 Eylül. Geceyle gündüzün eşit olduğu, güneşin her iki kutup noktasında da görüldüğü, Kuzey Kutbu’nda altı aylık gecenin, Güney Kutbu’nda ise altı aylık gündüzün başladığı ve öğle vakti Ekvator’da gölgelerin olmadığı tarihtir. Bir gün sonra ise Kuzey yarımkürede sonbahar kendini resmen göstermeye ve geceler, gündüzlerden uzun olmaya başlar. Güney yarımküre derseniz, orada ise artık resmen ilkbahar başlamış ve canlanmaktadır yavaş yavaş doğa. İlkbahar sarmalamaktadır kış aylarının soğuğundan bunalmış, güneşe hasret şehirleri ve hazırlanmaktadır yaz aylarında gelecek misafirlerine dingin sahiller. “Ekim ayında nerelere gidilir?” diyenler için biraz kuzeyden, biraz güneyden bir liste yaptım bu hafta. Avrupa’nın neredeyse tamamında ekinler kaldırıldı.
Fransa’da Loire Vadisi ya da İtalya’da Toskana gibi üzümleriyle meşhur bölgelerde bağbozumu zamanı. Güney yarımküreye doğru uzanırsak yavaş yavaş yaza hazırlanan Arjantin’de; Buenos Aires tango ve yemek; Avustralya, Queensland’te Büyük Set Resifi dalma meraklılarını misafir etmeye hazırlannıyor. Bir denge içinde tüm dünya ve her daim farklı seçenekler sunuyor gezginlere.
Unutulmaz anlar için...
Unutulmaz anılar peşindeyseniz, Kuzey yarımküre sonbaharda harika seçenekler sunuyor gören gözlere. Kış başlamadan Kaliforniya sahillerini keşfedebilir, Kanada’nın doğu kıyısından batısına dağlar ve vadiler arasında unutulmaz bir tren seyahati yapabilirsiniz. Ya da Umman’da araştırmalara konu olmuş, flora ve fauna zenginliğiyle bilinen Wahiba Çölü’nde 4x4’le gündüzleri kumlarla dans edebilir, geceleri ise yıldızlarla konuşabilirsiniz.
Ailece güzel bir hafta sonu
Ailece bir hafta sonukum, deniz, güneş peşindeyseniz, çok uzağa gitmenize gerek yok. Hemen yanı başımızdaki Rodos zengin tarihi, Venedik ve Osmanlı eserleri, artık sessizliğe bürünmüş ama hâlâ denize girilecek kadar sıcak denizi ve sahilleriyle emrinizde.
Dördüncü yüzyılda yaşamış olan filozof Aziz Aurelius Augustinus’un dediği gibi “Dünya bir kitaptır ve seyahat etmeyenler, onun sadece bir sayfasını okurlar.” Kitabın tamamını okuyabilmeniz temennisiyle...
Kuzeyde sonbahar seçenekleri
Kültür ve biraz daha festival diyenlerdenseniz, kuzey yarımküredeki Budapeşte; mimarisi, lezzetli lokantaları, sergi salonları ve sanatçılarıyla ideal bir tercih.
Eğer farklı bir kültürü tanımaksa aradığınız, dünyanın çatısındaki şehir Lhasa Tibet’te sizi bekliyor. Himalayalar’da yaklaşık 4 bin metrede bulunan şehir, dünyanın en gizemli ve ulaşılması zor yerlerinden biri. Güney yarımkürede ise Avrupalı görüntüsüyle Buenos Aires bir kültür, sanat ve stil merkezi olarak öne çıkıyor. Muhteşem mutfağı ve tango ise çekim gücünü arttırıyor. Ya da Timbuktu. Herkesin duyduğu ama yerini zor bulduğu, Nijer ile Sahra Çölü arasına sıkışmış, Tuaregler’in kenti, asırlar boyunca ilim ve kültür merkezi olan Timbuktu. Bilgeliğin hazinelerinin geldiğine inanılan, bir zamanlar altın ticaretinin merkezi, muhteşem bir tarih ve mimariye sahip şehir.
Romantik anlar
Eğer güney yarımküre ise düşünceniz Papua Yeni Gine’nin adaları yelken ve dalmak için ideal. Romantik bir kaçamak ise planladığınız, kuzey yarımkürede Fransa’da Loire Vadisi, İspanya’da La Rioja ya da İtalya’da Orta Çağ ve Rönesans mimarisi, tasarım otelleri, doğası ve mutfağı ile Toskana, Tanzanya’nın minik adası Mafia, ıssız kumsalları ve harika dalma alanları, yürüyüş rotaları ve lüks otelleri ile sizi bekliyor. Doğa aşıkları ise Japonya’nın güneyindeki Kyushu Adası’ndaki Takachiho Kanyonu’nu keşfedebilir, İtalya’nın kuzeyindeki Piemont’ta trüf mantarı avına çıkabilir.
Heyecan arıyorsanız, Queensland’e çevirin rotanızı... Avustralya’nın meşhur Büyük Set Resif’i, dalmayı sevenler için tam bir cennet. Kuzeyde kış başlarken ilkbaharı yaşamak isteyenler için ideal.