Cüneyt Sadıç

Cüneyt Sadıç

csadic@destinationsforever.com

Tüm Yazıları

Bu hafta esasında Samos’u yazmayı planlamıştım. Hani şu hemen Kuşadası’nın karşısındaki minik ve de şirin Ege adasını. Perşembe günü için ekip toparlandı, planlar yapıldı, hedef bir günde Samos’un fethi. Amma velakin evdeki hesap çarşıya uymadı. Gittik gitmesine ama fethedemedik adayı. Murphy’nin kanunlarının ilki olan “Yanlış gitme olasılığı bulunan bir şey, yanlış gider” devreye girdi ve dördü de aynı zamanda hem turizmci hem de gazeteci olan yedi kişilik grubumuzda kısa çöpü “Kapı vizesi alırsın, sorun çıkmaz” diye kandırdığımız sevgili mimarımız Benal çekti. Samos biletlerini aldığımız acenta Benal’in kapı vizesi başvurusunu yapmayı unutunca, pasaport kontrol, ilgisiz ve de bilgisiz acenta ve onun ulaşılamayan Samos temsilcisiyle harcanan yarım gün sonunda fethi erteleyerek, ellerinde jambondan, sinek kovucuya, rengarenk bulaşık süngerinden tortelliniye kadar uzanan alışveriş listeleri olan dostları bari alışverişinizi yapın diye çarşıya gönderip, limanda mahsur kalan Benal’le teknede uzun ve de eğlenceli bir sohbete daldık.

Haberin Devamı

Gün sonunda ise tüm bu olumsuzlukların kaynağı acenta gereği ileride yapılmak üzere kaybedenler listemin, pasaport kontrolde görevli polis memuru Yiannis ise misafirperverliği ve yardımlarıyla teşekkürü hak edenler listemin tepelerinde yerlerini aldılar.

Ve naçizane tavsiyem; kesinlikle kapı vizesinden uzak durun. Dönüşte konuyla ilgili kiminle konuştuysam, üzülerek gördüm ki bizim Benal’in başına gelen çok sık yaşanan bir sorun ve nedeni hep aynı, başvuruyu kabul eden acentaların eğitimsiz ve bilgisiz personeli. Buna ilgisizlik de eklenince limanda aç ve susuz bir gün geçirmek zorunda kalırsınız aman dikkat!

Bana “Hangi acentayla tatile gidelim?” diye soranlara her daim “Kendi çok konuşan değil, müşterisi onun hakkında çok konuşan, tecrübeli ve sorumluluk sahibi bir acentayı tercih edin” diyorum. Bu turda ilk kez bu kurala uyulmadı ve sonuç ortada.

Cennetten köşe

Ege adalarının her biri güzel, her biri farklı. Pasaport kontrollerindeki uzun kuyrukları saymazsak neredeyse ideal tatil cennetleri.

Haberin Devamı

Bunların arasında Kos, Midilli, Samos, Rodos herhalde yakınlıkları dolayısıyla en çok tercih edilenler.

Ama bir de az bilinenler var ki her biri gerçekten cennet. Bu saklı cennetlerin birkaçını yaklaşan bayram tatilinde ne yapalım diyenler için özetledim.

Spetses, Aegine, Poros, Hydra ve Kea, bu adaların hepsi Atina’ya oldukça yakın. Dolayısıyla ilk hedef tarih ve kültür avcıları için her daim bir cennet olan Atina. Sonrasında Pire Limanı’ndan ver elini plajları, ören yerleri, mimarisi, misafirperverliğiyle yakın adalar.

Hydra

Sophia Loren’in ‘Boy on a Dolphin’ filminin çekildiği Hydra hemen arkasından Leonard Cohen’in de buradan bir ev almasıyla, tüm Avrupa sosyetesinin dikkatini çekmiş.

Ege’nin az bilinen adaları


Chagall ve Picasso gibi ressamların da tercihi olan ada tüm bu popülariteye rağmen bozulmadan kalmayı beceren nadir yerlerden. Araç trafiğine kapalı mesela. Dolayısıyla yürümekten hoşlanmıyorsanız limandan yukarı doğru uzanan köye çıkmak için tek seçeneğiniz güzel gözlü karakaçanlar.

Aegina

Pire’ye sadece bir saat uzaklıkta Aegina günübirlik ziyaretler için ideal.

Ege’nin az bilinen adaları


Ama bu kadar yakın olduğu için yazın ama özellikle de hafta sonları kalabalık olan ada ören yerleri ve kiliseleri dışında bir de Antep fıstığıyla ünlü.

Spetses

Atinalılar’ın sayfiye adası Spetses aynı zamanda hem Yunan hem de Avrupalı zenginlerin de tatil için tercihi.

Ege’nin az bilinen adaları


Kruvaziyer gemilerini istemeyen adada özel araçlara da izin yok. Yürürken lavanta ve yasemin kokularının eşlik ettiği Spetses’teki 100 yıllık Poseidonion Grand Hotel sosyetenin tercihi. Kısaca burası en şık Yunan adası.

Haberin Devamı

Poros

Bereket Tanrısı Poros ve Fakirlik Tanrısı Penia ile evlenmiş bu evlilikten de Aşk Tanrısı Eros doğmuştur.

Ege’nin az bilinen adaları


Muhteşem doğası, tavernaları, sevimli mimari ve plajlarıyla huzur veren bu ada pek çok ünlü gibi sizi de kendine aşık edecek.

Kea

Vakti zamanında İstanbul meyhanelerinde tokuşturulan kadehlere doldurulan şarabın, özgür ruhlu insanların, muhteşem doğanın, sarp tepelerin ve bağların adası.

Ege’nin az bilinen adaları


Hafta sonları kalabalık olan adada ister sahilde denizin tadını çıkarın, isterseniz işaretlenmiş patikaları takip ederek orayı keşfe çıkın, kesin olan tek şey unutulmaz bir tatil olacağı...