CENNETİN YERYÜZÜNDEKİ ADRESİ: GÖCEK KOYLARI

Bize ait, kişiliği olan bir tatildir mavi yolculuk... Özeldir, güzeldir ve eşi benzeri yoktur. Ritüelleri vardır; huyunu suyunu bilmediğin, tanımadığın insanla çıkılmaz, gösteriş yapılmaz, bangır bangır müzik dinlenmez ve komşu tekne rahatsız edilmez. Doğayla bütünleşmek, günlük gailelerden uzaklaşmak, ruhu dinlendirmek, dalgaları dinlemek, yeşili maviyi hatırlamak ve akşam masa başında katılana kadar gülebilmek için yapılır. Katılamayanları çatlatmak için fotoğraflar çekilir, uyuyup zamanı mundar edenler anında çekiştirilir, sonra uyandırılıp anlatılır, giderken balık tutulur, taze taze yenir, bilumum deniz haşeratının tadına bakılır, yüzünü buruşturanlarla dalga geçilir, artık aramızda olmayanlara kadeh kaldırılır, sese bakılmadan, cazdan türküye, arabeskten sanat müziğine kadar şarkı söylenir, her bir anı unutulmamak ve hatırlanmak üzere belleklere kazınır...

Ve her daim iki kişinin; mavi yolculuğa mucidi Cevat Şakir’in ve yelkenlisi Kısmet ile dünya turu yapan ilk Türk, Sadun Boro’nun adı, mutlaka anılır.

Doğal güzelliklerde kaybolun

Azra Erhat’ın ‘dalları deniz olan bir ağaca’, Bedri Rahmi’ninse ‘beşiği deniz olan bir bebeğe’ benzettiği bu yolculuğu anlamak ve anlatabilmek için, mutlaka yaşamanız gerek!

Bu yıl yine en güzel zaman olan eylülde bir pazartesi sabahı, sevgili yeğenim Hande’nin davetiyle Kuşadası’ndan Göcek’e doğru düştüm yollara. Kardeşler ve yeğenler yelken açtık Göcek’ten sessiz koylara, sıcak denizin, koyu sohbetin, dinginliğin keyfini çıkardık, hasret giderdik ve ruhumuzu dinlendirdik.

Bodrum ya da Marmaris çıkışlı rotalar, en bilinenler. Ama Göcek koyları bir ayrı güzel eylül ve ekimde. Tatil sezonu bitip, okullar açıldığı ve turistler bir sonraki yıla kadar terk-i diyar eylediği için, tüm koylar sakin. Doğaya ve çevresindeki insanlara saygılı bir avuç deniz ve doğa tutkunu var sadece bu aylarda cennet benzeri koylarda. Mavi ve yeşilin içinde huzurla tatil yapıyorlar. Yazın kalabalık ve gürültüden girmenin mümkün olmadığı Akvaryum, Yaz Limanı, Panço, Merdivenli, Binlik ve Hamam Koyları ise, bu zamanlarda neredeyse bomboş. “Bir bilene soralım” dedik yazmadan önce ve Özkan Kaptan’a sorduk “Eylülde Göcek’te en güzel rota nedir?” diye...

Ne kadara mal olur?

Farklı boyut ve özelliklerde çok seçenek var gibi görünse de, esasında makul ve pahalı diye iki grup tekne var. Seçeceğiniz aya göre makul gruptaki teknelerin günlük kirası, eylül-ekim aylarında bin 500-2 bin TL’den, pahalı olanlarsa 7 bin TL’den başlıyor. Bu fiyatlara yiyecek-içecek ve bahşişler dahil değil.

Nasıl gidelim?

Dalaman’a, İstanbul ve Ankara’dan her gün uçak var. Araçla İzmir’den dört, Ankara’dan sekiz, İstanbul’dan 10 saat sürüyor.

Tekne seçimi ve kumanya

Eğer kendi teknenizle gitmeyecekseniz, mutlaka tecrübeli bir yat acentası ve kaptan seçin. Mavi yolculuk, motor yatla yapılmaz, sakın unutmayın. Göcek merkezli Miray Yat’ın sahibi Özkan Kaptan’ın Miray ve Manken isimli üçer kamaralı 15 metrelik iki teknesi, ufak gruplar için uygun. Yemeklere gelince, kahvaltı, öğle yemeği, akşamüstü çayı ve akşam yemeği olarak dört öğün mevcut. Tercih ettiğiniz kahvaltılık, et ve diğer malzemeyi önceden sipariş vererek tekneye göndertebilir, deniz ürünleriniyse rotanıza bağlı olarak, günlük temin edebilirsiniz.