Dünyanın en güzel tatil bölgelerinin başında, Akdeniz geliyor. Muhteşem doğası, zengin tarihi, turkuaz suları ve kumsallarıyla, tüm dünyanın tercihi... Tüm bu nedenlerden dolayı da kültür turları, kum-deniz-güneş tatili ya da kruvaziyer turları dendiğinde, liste başında yer alıyor. Akdeniz’in en çok turist çeken bölgelerinde ilk sıradaysa, doğudan batıya yayılmış birbirinden güzel
adaları geliyor.
Anketler der ki...
Dünyanın önemli turizm dergilerinden Travel and Leisure, her yıl ‘En İyiler’i belirlemek için okuyucuları arasında bir anket yapar. Bu sıralamada sahip oldukları tarihi miras, doğa, yeme-içme seçenekleri, plajlar, sundukları aktiviteler ve misafirperverlik gibi kriterlere göre seçilen adalar da var. ‘Avrupa’nın
En Güzel 15 Adası’nın 11’i,
‘Dünyanın En Güzel 15 Adası’nın ise dördü Akdeniz’de...
Haydi gelin dünyanın en güzel denizinde yer alan bu birbirinden çekici adalar arasında Akdeniz’de
ilk beşe girenlere bir göz atalım...
1.Mílos, Yunanistan
Volkanik kayaların kırmızı, pembe ve turuncuya boyadığı sahilleri, zümrüt yeşili suları, mağaraları, korsan hikayeleri ve yer altı mezarlıklarıyla en ilgi çeken adalardan... Adını, Paris’teki Louvre Müzesi’ndeki Milo Venüs’ü olarak bilinen Afrodit heykelinden alan ada, 70’ten fazla plaja ev sahipliği yapıyor.
Pire Limanı’ndan yaklaşık dört saatlik bir feribot yolculuğu ya da Atina’dan Agean ile yapacağınız
40 dakikalık bir uçuşla ulaşmak mümkün. Bembeyaz evleriyle liman kasabası Adamas, tepedeki tarihi merkez, Plaka ve balıkçı kasabası Pollonia, adanın büyük sayılabilecek yerleşimleri... Bir de Mandrakia var, küçük ama fotoğraf severlere sunduğu muhteşem karelerle gönüllere taht kuran!
2. Girit, Yunanistan Otları ve ahtapot, kalamar, karides gibi deniz ürünlerini seviyorsanız, o zaman Girit sizin için bir cennet! Yakın tarihin en acılı göçlerinden biri olan mübadeleden en
çok etkilenen yerlerden... Dolayısıyla da bugün neredeyse her karşılaşacağınız Giritli’nin, Türkiye’yle mutlaka bir aile bağı çıkması, sizi şaşırtmasın.
Akdeniz’in beşinci büyük adasının güzellikleri, sadece kum, deniz ve güneşle sınırlı değil. Keşif için ilk ilk günü Heraklion’a, ikinci günü adanın doğusuna yani Elounda, Spinalonga, Agios Nikolaos’a, üçüncü günü batısına yani Fodele Köyü, Hanya, Resmo ve son günü de Heraklion’daki Ege’nin kadim uygarlığı Minos’un merkezi Knossos Sarayı ve Heraklion Arkeoloji Müzesi’ne ayırın. Pire’den feribotla ya da Atina’dan uçakla gitmek mümkün. Tercih sizin...
3. Páros, Yunanistan Kum, deniz, güneşse isteğiniz, birbirinden çekici plajlar; illaki sörf diyorsanız, dünyaca ünlü rüzgarlı sahilleri; tarihin arka sokaklarıysa ilgi alanınız, Panagia Ekatontapiliani, Venedik Kalesi, Lefkes’teki Bizans Yolu; ille de romantizm ise derdiniz, yaseminlerin ve begonvillerin kokusu eşliğinde köylerin dar yolları ve sahillere atılmış masalarda mum ışığında yemekler... Paros’ta hepsi var!
4. Santorini, Yunanistan Santorini demek; cazibe, lüks, muhteşem gün batımı, bereketli üzüm bağları, yel değirmenleri, mavi-beyazın uyumu, gastronomi ve mitoloji demek... Thera olarak da bilinen Santorini’deki Nea Kameni’de krater etrafında yürüyüş yapın, volkanik kaplıcalarda termal sulara dalın, mağara mimarili evleri görün, Oia yolunda yürüyün, dünyaca ünlü volkanik şaraphanelerde kaldera manzarası eşliğinde bir akşam yemeği yiyin, Ege’nin Pompei’si Akrotiri şehrini, Thera Tarih Öncesi Müzesi’ni ziyaret edin.
5. Sicilya, İtalyaİtalya’nın en büyük adası Sicilya, tarihi, antik kentleri, mimarisi, el değmemiş kumsalları, yemyeşil ormanları, kasabaları ve yemekleriyle aklınızı başınızdan almaya hazır.
Barok mimarisiyle Sicilya’nın başkenti Palermo, denizi ve plajlarıyla Taormina ve Cefalu, efsanevi Etna yanardağıyla Catania kentini bir kenara not alın. Palermo, 2015 yılında ‘Avrupa’nın En İyi Sokak Yemekleri Kenti’ ve 2018’de ‘İtalya Kültür Başkenti’ seçildi. Tapınaklar Vadisi de UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde...