Perşembe günü yeni çıkan kitaplar neler diye araştırırken ‘Teğmen Ali Rıza Akıncı’nın Hatıratı’ ile karşılaşmak güzel bir sürpriz oldu benim için. Neden derseniz, Perşembe günü 9 Eylül’dü ve Teğmen Ali Rıza Akıncı da bundan tam 99 yıl önce, bugün İzmir Hükümet Konağı’na bayrağımızı çeken teğmendi.
Gazeteci Yazar Yaşar Aksoy’un kaleme aldığı kitabın adı ‘İstiklâl Süvarisi İzmir’in Kurtuluşu Teğmen Ali Rıza Akıncı’nın Hatıratı’. Mayıs ayında yayınlanan eser, nasıl olduysa gözümden kaçmış ama tam da olması gereken günde önüme çıkıvermişti.
Kimdir Teğmen Ali Rıza Akıncı?
Eski takvim ile 1314’te yani 1898 yılında Konya’da doğar Teğmen Ali Rıza. Babası aile geleneklerine, geldiği kültüre çok bağlı, İstihkam Yüzbaşısı Halil Bey’dir. Oğlunun askeri okula gitmesine karşıdır. Ali Rıza medresedeki öğretimden özellikle de cübbe ve sarıktan hoşlanmaz, ne yapar eder orduya katılır. I. Dünya Savaşı’nda Arabistan, Gazze ve Filistin-Kudüs cephelerinde çarpışır, teğmenliğe kadar yükselir. O yıllardaki en acı hatırası Kudüs’te kazanmalarına rağmen, sonrasında şehri teslim edip geri dönmeleri olacaktır.
Şam’da esir düşer. Ancak memleketine şehit olduğu haberi gelir. Helvası karılırken döner, herkesi şaşırtır.
Aile endişe ve üzüntü ile geçen yıllardan sonra tekrar orduya dönmesini engeller. Engeller ama Mustafa Kemal’in Anadolu’ya geçmesi ile çekilen ıstırabın artık dineceğine inandıklarından olsa gerek orduya dönmesine izin çıkar.
Tekrar ordudadır Teğmen Ali Rıza. Henüz düzenli bir ordu kurulmamıştır. Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nin açılmasından bir ay kadar sonra kurulan ve gizli bir teşkilat olan Yeşil Ordu’ya katılır. Teşkilatın amacı Osmanlıya başkaldıran birlikleri organize edip, Anadolu’ya geçen Mustafa Kemal’e destek vermektir.
Teğmen Ali Rıza, Yeşil Ordu ile Mustafa Kemal’i izlemeye başlar. Sonrasında Kurtuluş savaşı ile birlikte yine cepheden cepheye koşmaya başlar. Sakarya, Uşak, Gediz derken, 8 Eylül 1922’de pusu attıkları Sabuncu Beli’nden İzmir’i gözlerken, rüyasında gördüğü şehri artık bulduğuna inanır.
Sabuncu Beli’nden ayrılıp Bornova üzeri İzmir’e ilerlerken Halkapınar Un fabrikası önlerine geldiklerinde, Rum çetecilerin attığı bomba birliğinin ortasına düşer. Üç askeri şehit olur, Teğmen Ali Rıza ise bir şarapnel ile omzunun biraz üzerinden, boynuna yakın bir yerden yaralanır ama bu onu durdurmaz. 9 Eylül günü 4 ayrı noktadan İzmir’e giren Türk askerleri arasındadır.
Hükümet Konağı’na çekilen bayrak
Türk orduları farklı noktalardan şehre girmiş ve ilerlemektedirler. Teğmen Ali Rıza’da Fahrettin Altay Paşa komutasındaki 5. Süvari Kolordusu, 2. Tümen, 4. Alay, 2. Bölük Süvari Takım Kumandanı olarak Kordon boyunca ilerlemeye devam eder ve Yunan bayrağının çekili olduğu İzmir Hükümet Konağı önüne geldiğinde, yaşlı bir kadın önünü keser, bütün gece uğraşıp diktikleri bir Türk bayrağını verir genç teğmene ve “Teğmen ne durup bakıyorsun? Al da bunu onun yerine koy!” der.
Teğmen Ali Rıza koşa koşa merdivenlerden çıkar, içeride kalmış bir görevlinin açtığı kapıdan hükümet konağına girer ve Türk bayrağını balkondaki göndere çeker.
Hani şu siyah-beyaz hızlı çekim filmde görülen koşa koşa merdivenlerden çıkıp bayrağı çekme sahnesi var ya, işte o sahnenin hikayesidir bu.
Bir de şu üç yiğit subayın gururla poz verdiği siyah-beyaz fotoğraf var. Tarihe not düşmek için daha sonra çekilmiş o fotoğraftakilerden en sağdaki subaydır Teğmen Ali Rıza. Diğer iki yiğitten sol baştaki Yüzbaşı Şerafettin ortadaki ise Teğmen Hamdi’dir.
Daha sonra Akıncı soyadını alan Teğmen Ali Rıza beyefendiyi tanımak ne yazık ki kısmet olmadı, ama bir Türkiye Cumhuriyeti Hanımefendisi olarak yetiştirdiği kızı, değerli büyüğüm, meslektaşım sevgili Hayat Akıncı Ekiz’i tanımaktan ve beraber çalışmış olmaktan her daim büyük bir gurur duydum.
Diğer yerler
9 Eylül 1922’de, İzmir’de Hükümet Konağı haricinde dört yerde, Kadifekale, Sarıkışla, Karşıyaka ve İzmir Paket Postanesi’nde de Türk Bayrağı çekilir göndere.
Her birinin ayrı hikayesi ve kahramanları var. Merak edenler yine Yaşar Aksoy’un “9 Eylül’de İzmir’e Bayrak Çeken Kahramanlar” kitabında yakın tarihimizin bu alçakgönüllü kahramanları ile tanışabilirler.
Hepsinin ruhları şad olsun!