Bohemin değil, popüler kültürün Alaçatı’sı

Fransız rivierasındaki, Toskana’daki rafine köyler gibi kurgulanmıştı aslında... Çeşme’nin gürültüsünden kaçanın, bohem kafada sosyalleşeceği bir adres olması yönünde temelleri atıldı Alaçatı’nın.
Her şey böyle başlasa da hızla değişti Alaçatı sosyalliği... Bu kimlik bunalımından çıkıyor müzik tartışması gibi konular da! O ilk kurgulanan riviera havasındaki Alaçatı beklentinizi öldürün!
Şimdi Mikonos kafasında, Türk popüler kodlarının en iyi gözlemleneceği yer.
Bu yeni halin sokakları da sahili de Mikonos’a çok benziyor. Tabii bize özel durumlardan farklı zorluklarda ortaya çıkıyor. Mesela Yel Değirmenleri’nden Hacı Memiş’e kadar yürümek insan trafiğinden bir saat sürüyor. Akşamüzeri çıkayım diyorsun; bebek arabalarına teslim oluyorsun. Ara sokakları denerken, her renkli kapı önünde poz sırasındakilere nezaket gösterip, bekliyorsun. Sahildeki beach’lerde adım atacak yer yok. Herkeste aynı moda markası terlikler, pahalı çanta markasının torba modeli; erkeklerde de futbolcuların çok sevdiği koskoca marka yazılı düz tişörtler ya da deniz şortu üzeri beyaz gömlekler.Kalabalıktan ve birbirinin aynısı giyinme konusunda şikayet eden kimse yok, herkes halinden memnun.

İyi müziğin kralı
Alaçatı’nın bu durumuna Sommer Klein gibi ‘cuk’ oturan bir mekan da katıldı. Sahildeki Mikonos, Tulum çakması mekanların aksine kendi dokusu olan bir mimariye sahip. Markanın kurucusu İsmail Alper dekoru bütünleyici eşsiz objeleri bulmak için 2 bin km. yol yapmış. Klein’cılardan sebep zaten müzik konusu en büyük uzmanlıkları. Yaptıkları müzik kabiniyse her DJ’in içerisinde olmak isteyeceği belki de elektronik müziğin Olympia’sı gibi olmuş. Arkasındaki kademeli VIP bölümüyse Solomun’la popülerleşen DJ yanı sosyalliği için bire bir. Eğlence ve mimari olarak özgün bir iş olunca, sadece mekanı görmeye hatta konsept araklamaya bir çok yabancı yatırımcı mekana geliyor.
Bayramda Black Coffee çıkmıştı; geçtiğimiz hafta da Time Out’cıların ‘Sonic Swim’ kapsamında dört büyük DJ sahne aldı. Günbatımıyla başlayan ve gece yarısına kadar aynı ritimde devam eden partide mekan müdavimleri kendi halinde, çevreye bulaşmadan kırmızı şişeleri elinde eğlenmelerini izlemek bile o hengame kulüplerden sonra çok iyi geliyor.

Port’a yeni Ocakbaşı
Port Alaçatı’daysa bir sakinlik söz konusu. Buradaki gürültücü mekanlar gitmiş. Yerlerine gelen yeniler arasında Sayfiye gibi iyi yemek ve ambiyansın olduğu mekanlar var. İstanbul’da Papalina gibi klasik olmuş bir balıkçıya sahip olan Erhan Ece Alaçatı’ya Ocakbaşı konseptiyle gelmiş. Lezzetler harika! Bunun sırrınıysa şaşırtıcı biçimde çoğu tedariği İstanbul’dan getirtmekle açıklıyor. İzmir’den gelen kokoreçiyse güveçte harika yapıyorlar. Balıkçılardan sıkıldıysanız fıstıklı kebabıyla, humusuyla Sayfiye size iyi gelecektir. Tam karşısındaki Ferdi Baba’ysa hisselerini satmış. Duyduğum rakam hayır demesi zor bir teklif. Levreği bile şevketi bostanla yapabilen bu yerel balıkçı büyüdükçe eski dokusunu yitirmişti benim için... Belki de bu satın alma onlara yeni bir heyecan olur.

Yeni Qubbe 54’üncü katta
Evlendirme işinin belki de en tanınmış ismidir Erdem İpekçi, düğün işinde büyük marka olan Qubbe’sinin ikincisini açtı. Bomonti Anthill’in 54’üncü katındaki mekanda evlilik işleri dışında özel davetler de organize edecek. Bu arada 2010 yılından bu yan bin 500 kişiyi evlendirmiş. Bu yıl kervana kendisini de katmış!