24.10.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
Önceden çıkan yazılarımda Bodrum'da yediÇim iki mükemmel yemekten bahsetmiştim: Gemibaşı ve Küba lokantalarında. Bunlar dışında üç lokantadan daha bahsetmek isterim: Halikarnas Disko'ya giden yolun sonunda bulunan bu meyhane benim Bodrum'da en sevdiÇim yerlerden. İster üst katta oturun, ister sokakta, Hüsnü Baba ve Haydar Usta, bir yandan demlenir, diÇer yandan devamlı müşterileri ile sohbet ederken, hiçbir müşteriyi de ayazda bırakmıyorlar. Sıcak, samimi, mezeleri lezzetli bir yer burası.Bu sefer üst katta oturduk. Duvarda burayı metheden bir yazı. Profesör/politikacı Baskın Oran yazmış. Okudum. Güzel yazı. Benim yazıyı dikkatle okuduÇumu gören emektar garson "bedava reklâmımızı yaptı bu abi" dedi. "Neden olmasın, hoca adam, sevincini başkaları ile paylaşmak istiyor" diye cevapladım. Sonra da fırsatı kaçırdıÇımı düşündüm. Keşke "Milliyet'te çıkacak reklâm için kaç para verirsiniz" diye sorsaydım. Bal tutuyorsak biraz da biz parmaÇımızı yalayalım di mi ama!Şaka. Şaka. Berk'in sahibini tanımıyorum ama malzemeleri hep kaliteli ve fiyatları her daim makul olduÇuna göre dürüst bir beyefendi ya da hanımefendi olduÇundan eminim. Zaten öyle reklâm için para vermeye ihtiyaçları da yok. Rezervasyonsuz gelenler yaz sonunda bile masa bulamıyor. BERK Benim burada hiç kaçırmadıÇım iki sıcak, iki de soÇuk var. SoÇuklardan ince kesilmiş kırmızı soÇan, tere otu ve bol zeytinyaÇlı fava her zaman çok iyi. İkincisi de iyice ekşisini çekmiş marine çiÇ akya balıÇı. Nefis rakı mezesi. Sıcaklardan da kendi mürekkebinde pişmiş subye ve ızgara ahtapotları muhteşem. Ahtapot yumuşak ama öyle pamuk gibi de deÇil. Lezzetini muhafaza ediyor.Bunların dışında o gün ne taze ise ve mutfakta ne pişmişse güvenebilirsiniz. DeÇerlendirme: * * * * * KaçırmadıÇım iki sıcak Acele bir öÇle yemeÇi için ideal bir esnaf lokantası burası. Sahibi Nuray Yıldız Hanım Çerkez asıllı. Güler yüzlü, titiz, zarif, samimi bir insan. KişiliÇi lokantaya da yansıyor. Her şey tertemiz, hafif, lezzeti yerinde. Ben iki öÇlen gittim. İlkinde dana köfteden rosto ve patates püresi yemeÇini seçtim. Standart üstü idi. Arkadaşım patlıcan kebabını ve bamyayı çok lezzetli bulduÇunu söyledi. Bu arada "haluje" denen Çerkez mantıları olduÇunu öÇrendim. Önceden rica ederseniz yapıyorlar. Kırmadılar. İri açılmış mantı. İçi lor peyniri ve daÇ kekiÇi ile doldurulmuş. Üstüne yoÇurt yakışmıyor. En iyisi kırmızıbiber ve kekikli tereyaÇı. Ben çok sevdim. İstediÇim gibi haşlanmış mantı. Yani fazla pişirilip pelteleşmemiş. Nuray Hanım'ın söylediÇine göre aslında bu mantı taze mayalanmış Abaza peyniri ile yapılırmış. Onu bulamadıÇı için lor kullanıyor. Öte yandan ben mantıyı afiyetle yerken Nuray Hanım Abaza gelenek ve yemeklerinden bahsetti. Hem Abaza yemeklerini hem de hem de aile yapısı ve geleneklerini o kadar güzel ve içten anlattı ki hayata bir kez daha gelirsem bir Çerkez kızı ile evlenmeye karar verdim. Bence hayatta en zor olan şeyi başarmışlar. Hem aÇız tadı ile yiyorlar, hem de ince kalıyorlar. Ayrıca, anladıÇım kadarı ile çok iyi ev hanımı olmanın dışında, sevdikleri erkeÇi de epey şımartıyorlarmış... NAZİK ANA Boncuk Bodrum'da deÇil, GündoÇan'da. Önünde iskelesi var ve denizi çok çekici. Bir-iki sene evvel burada enfes "kalamar dolma" yediÇimi hatırlıyorum. Sahibi İbrahim Bey'e gene yapıp yapmadıÇını sordum. "Yaparız" dedi. İbrahim Bey ile konuşmak zevkli. Denizci bir insan. Teknesi var. GündoÇan'ın yerlisi. Troller ile denizlerin, balıkçılıÇın mahvedildiÇini anlatırken çok içten konuşuyor. Orfoz ve kırmızı tekirin artık bu denizlerde bittiÇini ve böyle giderse Bodrum'un meşhur dil balıÇının da kalmayacaÇını söylüyor. BONCUK Kendisi de, deniz ürünlerinin fazla tüketilmemesi için elinden geleni yapıyor. Fiyat politikası ile. 4 tane küçücük kalamar getirdi. Porsiyon 1 (BIR) TANE imiş. Ufacık, minicik. Adı üstünde "yavru". İçi konserve ton balıÇı, mantar ve kaşar ile doldurulmuş. Küba lokantası ya da Gemibaşı'nda yediklerim kadar iyi deÇildi ama artık İbrahim Bey pek mutfaÇa girmiyor... Tanesi 15 YTL, 4 tanesi 60 kâÇıt (Berk'te bu fiyata, rakı dâhil, ziyafet çekersiniz kendinize). Eh tabii kimse bu fiyatlardan yavru kalamar ısmarlamaz, böylece de kalamarın soyu tükenmez. Keşke herkes İbrahim Bey gibi uzak görüşlü olsa! Kalamarın soyu tükenmez BİR ROZE ŞARAP Yazın, deniz kenarında roze şarap çok iyi gidiyor... Bu şarap turnayı gözünden vurmuş. AÇır deÇil. Tatlımsı deÇil. Rengi beyaza çalan açık pembe. Buke ve damak hafif çilek. BıraktıÇı tat temiz, öyle birçok roze'de olduÇu gibi çamur ya da sirke gibi deÇil. Sanki kendimi Fransa'nın güneyinde orada üretilen bir roze'yi içiyor sandım. vmilorster@gmail.com 2004 Talay-Bozcaada