Yapay zeka, robotlar ve Mars’a yolculuk filan derken, heyecana kapılıp, burnumuzun ucundaki tekno çağ, bize ne tehlikeler getiriyor diye pek düşünmedik sanırım! Bilmem farkında mısınız ama dünya düzeni hepten değişiyor. Eskisinden de şikayetimiz çoktu ama umalım ki gelen gideni aratmasın. Çocukluğumun filmlerindeki, ‘Dünya’yı ele geçiren robotlar’ fantezisi sadece bir adım uzağımızda şimdi... Bilim insanları, yapay zekayla yüklü yeni nesil robotlara, eğer insanlığa dair evrensel değerler kazandırılmazsa, başımıza gelebilecek büyük faşizmden söz etmeye başladı bile... En iyi ihtimalle, iş rekabeti bile bundan böyle insanlarla robotlar arasında yaşanacak. Bugünün gençleri meslek seçimi yaparken, sınıf arkadaşının değil, robotların üzerine nasıl çıkabileceğinin hesabını yapmaya başlamalı, mesela... ‘Sapiens’ kitabının yazarı Yuval Noah Harari, ‘21.Yüzyıl için 21 Ders’ adıyla çıkan son kitabında tam da bu meselelere dikkatimizi çekiyor işte. Gelin, Harari’nin, geleceğe dair ortaya attığı bazı fikirlere bir göz atalım...
Bugünün serveti, bilgi
- 21’inci yüzyılın gerçeği korkutucu... Teknolojiyle değişen yeni dünya düzeninde hiç bilmediğimiz sorunlarla karşılaşacağız ve bunlarla ancak yepyeni politik modeller geliştirerek baş edebiliriz.
- Dünyayı gelecekte bekleyen üç büyük sorun var: Nükleer savaşlar, iklim değişikliği, teknolojik bozulma (yapay zeka egemenliğinin sorunları)...
- Günümüzde yönetim biçimleri, yeniden milliyetçiliğe kayıyor. Oysa bu üç büyük gelecek sorununa çözüm bulmak için milliyetçi fikirlere değil, küresel iş birliğine ihtiyaç var. Bu dönemde küresel kimliklere ve insanların halklarına ek olarak dünya gezegenine sadık olmasını sağlamak gerek. Ülkelere bağlı olmaktan bir adım öte artık, dünyaya bağlı olmaya ihtiyaç var. Toplumlar, tek düze olmaksızın uyum içinde bir denge tutturmak zorunda...
- “Yapay zeka, insan sezgisinin yerini asla tutmaz” diye düşünenlerin artık bugün yönetim kademelerinde olmaması gerek... 21’inci yüzyılda bitkileri, hayvanları, hatta insanları, yapay zeka ve biyo mühendislikle insanlar üretecek. Hatta tamamen inorganik ya da yarı yapay-yarı doğal siborg parçalar bile üretilebilir. Bu da, insanoğlu, Tanrı rolü oynamaya başlayacak demek oluyor. Bu sebeple mühendislerin ve liderlerin şefkatli olması çok önemli. Dünya düzeninde çok etkili olacak yapay zekaları yaratırken, alınacak kararların iyilikten yana olması gerek, aksi halde büyük tehlikeler doğabilir.
- Bugünün serveti, bilgi... Bilgi sahibi olan kazanır ve öne geçer. Üstelik bilgi, savaşarak elde edilebilecek bir şey değildir. Artık maddi kaynak, doğal madenler vs., türü zenginlik dönemi sona erdi, gelecekte zenginlik için teknoloji, düşünce, tasarım ve mühendislik bilgisi gerekli.
- 21’inci yüzyılda seçkinler ve sıradan insanlar arasındaki uçurum daha da büyüyecek. Çünkü teknolojinin yaratacağı imkanlara egemen
sınıf ulaşacak, bilim ve teknolojiyi kavrayan güç sahibi olacak.
- Sadece kadın-erkek değil, pek çok cinsiyet aidiyetleri olacak.
- Eskiden grup kimlikleriyle insanlar takip edilip yönetilirdi, şimdi kişiler tek tek izlenerek bireysel olarak yönetilme yoluna gidilecek.
- Herkes yaşamı boyu en az 5-6 meslek değiştirecek. Yapay-zekalar ve robotlar insanların işini yapmaya başladıkça, insanlar da kendilerine başka iş alanları bulmak zorunda kalacak.
- Teknolojinin hakim olduğu 21’inci yüzyıl ekonomisinin temeli tekstil, araç ve silah gibi madde ürünler değil; beden, beyin ve zihin-zeka üretmek olacak. Bilginin kendisi, ekonominin yeni
madeni olacak.
Not: Bu yazıyı yazarken Harari’nin kitapları ve Serdar Kuzuloğlu’nun yeni söyleşisi de dahil yazarın röportajlarından faydalandım. Son olarak, Yuval Norah Harari’nin en sevdiğim sözüyle sizi düşüncelerinizle baş başa bırakmak isterim: “Barış için çok sayıda akıllı insan gerekir, ancak savaş için tek bir aptal yeterlidir.”