Berna Laçin

Berna Laçin

berna.lacin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bu hafta, PISA2018 sonuçları açıklandı. Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı, üç yılda bir 15 yaş grubu öğrenciler arasında bir dizi sınav yapıyor. Okuduğunu anlama, matematik ve fen bilimleri okur yazarlığı alanlarında, her ülkenin kendi ana dilinde yapılıyor testler. Ayrıca, öğrenciler, aileleri, öğrenme biçimleri ve okullar hakkında da veriler toplanıyor. Bu testlerin sonucu çok büyük önem taşıyor, çünkü biliyoruz ki, hayatta hiçbir şey eğitimden bağımsız düşünülemez. Bu sınavın arkasında, sıkça duyduğumuz OECD yani Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün olduğunu düşündüğümüzde, eğitimdeki ülke puanının doğrudan oranın gelecek ekonomisiyle bağlantılı olduğunu anlıyoruz. Bu testlerin sonucuna göre, bir ülkenin eğitim düzeyi, yarının yetişkinlerinin eğitim ve öğrendiğini kullanabilme alanındaki becerileri sınıflandırılıyor ve çıkan sonuç, o ülkenin gelecekte dünya ekonomisi içinde alacağı yer hakkında da bir fikir veriyor. Bu raporları dikkate alan, bizim de üyesi olduğumuz OECD ülkeleri ve o ülkelerde yatırım yapmak isteyenler için de rehber oluyor. Kısaca, PISA’daki sıralaması sonlarda yer alan ülkelerin, geleceğin dünyasındaki kalkınma düzeyleri ve ekonomik sınıflarının da aşağılarda olacağı öngörülüyor ve şimdiden yatırım planlamaları ona göre yapılıyor. Velhasıl, Ekonomi Teşkilatı’nın bir uygulaması olduğundan da anlaşılacağı gibi, ülkelerin geleceğin ekonomisindeki yerini anlamak için bir değerlendirme niteliği taşıyor.
Gelelim bu değerlendirme raporu açıklanan PISA 2018 sonuçlarına, size bir iyi bir kötü haberim var: İyi haber, üç yıl öncekine göre sıralamamız, üç alanda da 8-15 basamak arası yukarı çıktı. Kötü habere gelince, şu anda yükseldiğimiz sıralama, 2009 yılındaki seviyemiz düzeyinde ve OECD sıralamasının hâlâ çok altındayız. Bir önceki 2015 sonuçlarında o kadar dibe vurmuştuk ki, daha inecek yerimiz kalmamıştı ve bir yükselme olması bekleniyordu zaten. Kısaca, yüksele yüksele, 2009 yılındaki yerimize kadar gelebildik henüz, ki o zaman da ortalamanın çok altında olduğumuzdan şikayetçiydik. Ülkemizi bir öğrenciye benzetecek olursak, 100 üzerinden 35-40 ortalamalı bir öğrenciyken ,20’ye düşmüştü notlar ve yeniden 40’a çıktı. Milli Eğitim Bakanımız bu durumu bir ‘başarı’ olarak gördüğünü açıkladı ve mutluluğunu dile getirdi. Muhakkak ki 20 alan bir öğrencinin notları 40 olduğunda, bir yükselişten söz edilebilir ama gerçek gözden kaçmamalı ki, sonuç itibarıyla öğrenci sınıfta kalmış demektir.

Haberin Devamı

Estonya ilk sırayı aldı

Haberin Devamı

Türkiye’nin kurucu üyelerinden olduğu OECD yani Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı ülkeleri arasından, bu hafta açıklanan son PISA sonuçlarına göre en başarılı ülkeler: Estonya, Kanada, Finlandiya, İrlanda ve Kore...
Estonya ilk sırayı aldı. Peki buna şaşırmalı mıyız? Nüfusu 1.5 milyon civarı küçük bir Baltık ülkesi olan Estonya’da okul öncesi eğitim yaşı üç... İlkokul birinci sınıfta kodlama eğitimi başlıyor. Ülkedeki herkesin ücretsiz internet hakkı var çünkü 2000 yılında Estonya, interneti temel bir hak olarak kabul etti, zaten 1998 yılından beri tüm okulların internet erişimi vardı. Tüm devlet işleri internetten yürütülüyor, herkes dijital imza kullanıyor. Çok değil 25 sene önce ülkede doğru düzgün telefon hattı yoktu. Yurt dışıyla görüşmeler ancak Dışişleri Bakanlığı’nda bulunan bir cep telefonuyla mümkün
oluyordu. Hükümet teşvikiyle teknolojiye yatırım yapmaya karar veren Estonya’da ilk iş, ülkedeki okulların bütün sınıfları bilgisayarla donatıldı. Vatandaşa zorunlu dijital kimlik kartı uygulaması getirildi. Kağıt, devlet kuruluşlarından başlayarak devreden çıkarıldı ve dijital döküman yönetimine geçildi. Özel sektör de boş durmadı, devletin desteğini alan yatırımcılar SKYPE’ı kurarak Estonya’nın adını bilişim alanında duyurdular. Park ücretlerinin bile mobil olarak ödendiği bu küçük ülkenin adı, artık teknolojideki gücü sebebiyle dünyada ‘E-Stonya’ olarak anılıyor.

Haberin Devamı

Puanlara kısa bir bakış (Yıl/puan)

Matematik okur yazarlığı: 2009/445, 2012/448, 2015/420, 2018/454; OECD Ülkeleri ortalaması 489 puan.
Fen bilimleri okur yazarlığı: 2009/454, 2012/463, 2015/425, 2018/468; OECD Ülkeleri ortalaması 489 puan.
Okuduğunu anlama: 2009/464, 2012/475, 2015/428, 2018/466; OECD Ülkeleri ortalaması 487 puan.

Sonuç olarak 37 OECD ülkesi arasında Türkiye’nin sıralaması:
Okuma becerisi: 31.
Matematik: 33.
Fen bilimleri: 30.