20.03.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:
‘Dans Et’ adlı albümü piyasaya yeni çıkan Demet Akalın, aldatılan ve ezilen kadınlara, yalnız şarkılarıyla değil gerçek hayattaki duruşuyla da cesaret verdiğine inanıyor.
Hafta Sonu dergisine bir röportaj veren Demet Akalın, “Yaşadıklarımın ne olduğunu biliyorsunuz. Ama ben hep ayakta oldum, dimdik ve sağlam bir şekilde yürüdüm. Hayranlarımın çoğu ‘Ben de seni örnek aldım, yıkılmadım’ dedi. Demek ki doğru yolda olan benim” diyor.
Öncelikle “Dans Et” adlı albümün hayırlı olsun diyoruz. Albümle ilgili neler söylemek istersin?
Aslında bütün sanatçılar en son albümleri için “En iyi albümüm bu” derler. Ama inanın benim için gerçekten böyle oldu. Sabahları kör karanlıkta kalkıp, ne yapacağım diye düşünüyordum. Hangi şarkıyla çıksam, klip nasıl olacak, parçalar arası uyumu sağladım mı soruları uykularımı kaçırıyordu. Ben belli bir tarzı oturttum, insanların beklentileri var Demet Akalın’dan. Size şöyle bir şey söyleyebilirim: “Afedersin” albümünde, Diyarbakır’da Mahsun Kırmızıgül albümünden sonra, kaseti en çok satan ikinci sanatçı ben oldum. Yani ben yalnız İstanbul’u, Ankara’yı, İzmir’i düşünmüyorum, tüm Türkiye’yi kucaklıyorum. İlginç olan Cengiz İmren’in benim için 10 yıl önce yaptığı şarkının bu albümde yer almasıdır. 10 yıl sonra Cengiz’den aldım o şarkıyı ve piyano eşliğinde arabesk tarzdan kurtarıp, tamamen başka bir şarkı, lezzetli bir şarkı yaptım.
Hangi şarkı bu?
“Bulamadım”.
Ama güzel olan 10 sene sonra bulmuş olman... (Gülüyor.)
Güzel bir şarkı oldu. Düzenlemesini yapan ve piyanoda eşlik eden Erhan Bayrak. Albümdeki şarkıları toplamak hemen hemen 1.5 senemi aldı. Ersay Üner sağ olsun, her zaman en güzel şarkılarıma imza attı. Funky C ile de “Dans Et” şarkısında düet yaptık. Bu arada Nilüfer’in “Selam Söyle”siyle Sezen Aksu’nun “Gölge Etme”sini de aldım. Çocukken en çok dinlediğim şarkılardı onlar. Yeni nesil bu şarkıları hiç bilmiyor. Bu şarkılar, yeni düzenlemeleriyle iddia ediyorum yeniden herkesin diline düşecek.
Doğum sancıları çektin mi, yoksa her şey son derece yolunda mı gitti, stres ve gerilim olmadı mı?
Son dakikada çıkan şarkılar oldu ve albümdeki şarkı sayısına bakınca, irkildim.
Neden?
13 şarkı... Ben biraz geri kafalıyım, batıl inançlarım çoktur. Merdiven altından geçmem, kara kedi gördüğümde saçımı çekerim. Ve tabii 13 rakamının da uğursuzluğuna inanırım. Ya bir şarkı çıkaracaktım ya da ekleyip 14 olacaktı. 14 yaptık, rahatladım. Albüm çıkarken doğum sancısı oldu mu, olmadı mı bilemiyorum, çünkü doğum sancısının nasıl olduğunu bilmiyorum! Ancak bol bol baş ağrıları çektim. Her şeyi kendim kontrol etmek istediğim için çok yoruldum, çok gerildim. Kafam hâlâ çok dolu, bunu boşaltmam lazım.
Dinlenmek için Amerika’ya gidiyorsun galiba...
Evet, bir haftalığına bile olsa Amerika’ya gidip kafamı boşaltmak istiyorum. Yanıma telefonumu bile almayacağım. Oğuz’la birlikte sırt çantalarımızla rahat bir seyahat yapacağız.
‘Gülben’le problemim yok’
Gülben Ergen’le aynı şirkette bulunuyorsun (Seyhan Müzik). İlginç olan, ikinizin de albümleri hemen hemen aynı tarihte çıktı. Bu sorun yaratmadı mı, ya da yaratmayacak mı?
Bizim için yaratmadı. Çünkü benim Gülben Ergen’le problemim yok. Patronumuz Bülent Bey (Seyhan) için problem yarattı mı bilmiyorum! Ama sanmam. Gülben Ergen ilk göz ağrısı, ben son göz ağrısıyım. Aslında Gülben Ergen’le benim albümümün peş peşe çıkması tam tersine bence piyasaya hareket getirdi, canlılık getirdi. Ama üzücü olan da korsanın yaygın olması. Çünkü albüm çıktığı anda internete düşüyor. Bu da satışları çok etkiliyor. Ben albümüme güveniyorum ama hırsızlığa engel olamıyorum. Yapılan korsanlığın adı resmen hırsızlık.
Albümünde kaç hit var?
Çok astronomik olacak ama albümümde altı tane hit var. Evet, eğlenceli şarkılarım var ama canımızı acıtacak damar şarkılar da var. Hem ağlatacağım hem oynatacağım.
Şarkılarında tıpkı Ajda Pekkan gibi “Arkanı dön ve çık” tarzı mesajların olması dikkat çekiyor. Bunu özellikle mi yapıyorsun, kadınlara mesajlar mı veriyorsun?
Şarkıların özüne bakarsanız, zaten o şarkılardaki gibi yaşayan bir hatunum ben. Hiçbir zaman erkeğin peşinden salya sümük koşan biri olmadım. Aldatılsam bile hep dik durdum, asla ezilmedim. Bestecilerimle çoğu zamanım birlikte geçtiği için, şarkı yaparlarken benden besleniyorlar. “Arkanı dön ve çık” tarzının bana yakıştığını biliyorum. Şarkılarımla hayatım doğru orantılıdır. Mesajlı şarkıları seviyorum. Ayrıca sadece kadınlar değil, erkekler de seviyor.
Bu tarzı ilk başlatan Ajda Pekkan oldu...
Ben Ajda Pekkan’ı çok seviyorum. Ona benzetilmek, tahtına aday gösterilmek benim için çok güzel. İnşallah bizim de yaşımız onunki gibi olduğunda, öyle bir enerjiyle dolu oluruz, şarkılarımız unutulmaz, dillerde dolaşır.
Kadınların ezildiği, erkekler tarafından haksızlığa uğradığı bir ülkede yaşıyoruz. Demet Akalın bu konuda neler söylemek ister?
Kadınların feci şekilde ezildiğini sanmıyorum. Çünkü kadınlar, çok güzel intikamlar alırlar!
Demet Akalın intikam aldı mı?
Ben intikamlarımı şarkılarımla alıyorum. Yani demem şu ki, kadınlar o kadar güçsüz değildir. Yakın çevremden biliyorum bunu. Tabii Anadolu’da neler yaşadıklarını bilemiyorum.
Demet Akalın feminist o zaman!
Hayır, feminist değilim. Hatta ben maço adam severim. Benim erkeğim benden bir adım önde durmalı. Kadın olarak biz belki onlardan 10 adım öndeyizdir de, kadınlar her zaman safa yatmayı çok iyi bilirler. Kadınlar tehlikelidir yani... Kazık yer, aldatılır belki ama aradan üç yıl geçer, beş yıl geçer ve sonunda intikamını mutlaka alır.
Kadınlarımız aşkı nasıl yaşıyor sana göre? Ezik ve ürkek mi, yoksa senin şarkılarındaki gibi kendine güvenli ve meydan okuyan bir tavırla mı?
Aslında aşka başlarken güzel başlıyoruz. Tutkulu bir şekilde... Ama adam yanlış yapınca her şey ters yüz oluyor. Yoksa, adam yanlış yapmazsa, kadın da yanlış yapmıyor.
O yanlış ne oluyor?
Aldatma oluyor tabii ki. Hiçbir kadın erkeğini başka birisiyle paylaşmak istemez ki. Kadın, aldatmayla karşılaştığında, tırnaklarını çıkarıyor hemen. Benim şarkılarım bu tarz olaylar konusunda verilen mesajlarla doludur. Yaşadıklarımın ne olduğunu biliyorsunuz. Ama ben hep ayakta oldum, dimdik ve sağlam bir şekilde yürüdüm. Hayranlarım beni yıllarca destekledi, çoğu “Ben de seni örnek aldım, yıkılmadım” dedi. Demek ki doğru yolda olan benim.
Beraberliğinde son durum nedir?
Durgun... Kavgasız, gürültüsüz. Bu albüm çalışması nedeniyle çok az görüşmek zorunda kaldık ama bu durumu anlayışla karşıladı.
Evlendiniz, ardından boşandınız. Sonra barışıp, tekrar darıldınız ve yeniden barıştınız. Bu gel-gitler, bu iniş çıkışlar neden oldu, neden yaşandı? Artık duruldunuz mu?
İlişkimiz artık duruldu. Biz evliliği beceremedik. İkinci kez evlenmeyi de düşünmüyoruz. Benim için sevgili kalmak daha iyi, daha güzel. Biz dört yıldır hep el ele tutuşarak uyuyoruz. Onun evlilik konusunda biraz niyeti var ama ben o niyeti kıracağım (gülüyor).
Son röportajlarından birinde, “Yeni albümüm çıktıktan hemen sonra çocuk yapmaya karar verdim. 2008’de anne olacağım” demişsin. Albüm çıktığına ve şu anda 2008’i yaşadığımıza göre, Demet Akalın’ın hamile olması gerekir, değil mi?
(Gülüyor). 2008 benim için beş yıl sürecek gibi görünüyor. Çünkü şu anda hamile kalıp, kucağımda bebekle kendimi asla düşünemiyorum. Oğuz çok yakındı o fikre. “Evlatlık alalım” dedim, o tarz şeylere hiç yanaşmıyor, sıcak bakmıyor.
Erkek olursa Dağlar, kız olursa Buse diye isimlerini bile belirlemiştiniz... Şimdi kalkıp evlatlık almak pek mantıklı görünmüyor tabii.
İnşallah tabii ki bir gün anne olmak isterim. Ben bu konuda doktora da gittim. Her ne kadar biyolojik yaşım geçmiş olsa da, olabilirmiş. Ama şu an hazır değilim. Oğuz da değil.
Bir süredir kimseyle polemiğe girmiyorsun. Bu konuda tövbeli misin?
Tövbeli gibi bir şeyim vallahi. Artık kimseyle polemiğe girmeyeceğim. Haklıyken çok haksız duruma düştüm. Bu nedenle, şimdi bana ne derlerse desinler, hiçbir şekilde cevap vermeyi düşünmüyorum. Ekranda “Az sonra, az sonra...” anonslarıyla verilen açıklamaları dinlemiyorum bile, film izliyorum onların yerine.