Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Herhalde bizde kadının, entrikacı, yalancı, kıskanç ve bilumum başka kötü özelliği bünyesinde barındıranı makbul ki, televizyon dizilerinde bunlardan geçilmiyor. Tamam, kötü karakterin bir cazibesi olduğu ve seyirciyi söylene söylene ekran karşısında tuttuğu bir gerçek. Ama neden bütün sofistike kötüler kadın? Hele hele kadın yazarlar tarafından yazılan dizilerde?

İki örnekten söz edeceğim, severek izlediğimden. Diğerlerinde de buraya sığdıramayacağım kadar örnek dolu ama.

‘İstanbullu Gelin’in en son lohusa sendromundan yataktan çıkamayan gelinini, bebeğini düşüren diğer geliniyle vurmayı ince ince planlayan Esma’dan (İpek Bilgin), oğlunun evine yerleşmek için muhtemelen kendisini merdivenden atıp sakatlamış olan Reyhan’a (Sema Dinçer) bir dizi ürkünç kadın var mesela.

Haberin Devamı

Arkadan da annesi Kıymet (Nergis Çorakçı) tarafından ‘fıştıklanan’ İpek (Diara Aksüyek) yetişmekte zaten. Bunların iyi halinin altından bile bir dolap çıkıyor. Erkeklerin en kötüsü ise diyelim ki, Adem ise (Fırat Tanış), eninde sonunda anlaşılan ve affedilen bir adam.

Peki dört şahane kadını bir araya getiren ‘Ufak Tefek Cinayetler’e ne diyelim? Tamam, ‘Big Little Lies’dan esinlenmiş dedik. Ali Eyüboğlu dizinin basın danışmanı Aslı Başar’a, Sina Koloğlu ise senaristi Meriç Acemi’ye ait açıklamaları yayınladı konuyla ilgili. Dört kadın görünce insanların onu hatırladığı ve zamanı bir ileriye, bir geriye saran matematiğin dünyada yeni trend olduğu şeklinde açıklamalar bunlar.

Liseden beri kötüler!

Peki, ‘Big Little Lies’da o her biri kendince defoları ve hayatta bir mücadeleleri olan kadınlar bir şekilde arkadaş kalmayı, hatta sonunda dayanışmayı başarırken, bizimkiler neden birbirinin gözünü oyuyor? Ayrıca bir dizinin dört kadın üzerine kurulması çok sevindirici olmakla beraber, hayatlarının evcilik oyunundan farksız olması çok can sıkıcı değil mi? Tek gaileleri, nasıl onun bunun ayağını kaydırmak olabilir?

Oya (Gökçe Bahadır) dışında hiçbirinin (Tülin Özen, Aslıhan Gürbüz, Bade İşcil) bir mesleği yok. Hayatlarını evlilik müessesesine adamışlar; Merve daha ziyade şirket gibi yaklaşıyor olaya, diğerleri domestik ev kadını ve amaçsızlıktan canları çok sıkılıyor olsa gerek ki, ha bire bir düşman seçip, plan yapıyorlar. Hem de kendilerini bildiklerinden beri. Lise çağından itibaren kötü bu kızlar. O yaş için, o kötülük çok fazla ama diyelim ki, doğruyu ve yanlışı bilemediler, artık orta yaşa gelip çoluk çocuğa karıştıktan sonra neden aynı noktadalar belli değil.

Haberin Devamı

Bir tane de pilates hocası olarak ortaya çıkıp, Arzu’nun kocasını ‘ayartan’ Burcu (Duygu Sarışın) var ki, adamın bagajında hırka ‘unutup’ karısının şüphelenmesini sağlamak onda, hacker tutup cep telefonu temizletmek onda, kadının karşısına dikilip “Kocan da, evin de, çocukların da benim olacak” demek onda. Bu kadar fena nasıl olabilir bir insan? Erkekler ise en fazla biraz zevzek, biraz sarsak.

Bütün dizi matematikleri ‘Kadın kadının kurdudur’ iddiası üzerine kurulmak zorunda mı? Hayatınızda bu kadar planlı kötülük yapan kaç kadına rastladınız Allah aşkına? İnsan Yeşilçam’ın muhteşem kötü kadını Lale Belkıs’ı mumla arıyor.