Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Moda’nın ara sokaklarında kaybolarak Cafe 37/A’yı arıyoruz. Adını adresinden alan mekanlardan; Bademaltı Sokak 37/A. Sonunda mini mini ama her köşesinde ayrı bir sürpriz keşfettiğim mekana varıyoruz. Hakikaten oyuncaklı bir dükkan, afişler, gelenlerin polaroid fotoğrafları, minik notları, her taraf anılarla dolu.

Donut cenneti olarak açılmış bir yer burası, ama asıl ününü makarnalarıyla edindi. Zira merkezi Parma’da bulunan Academia Barilla, özel gurme serisi ve executive şefi Fabio Foltran’ın tarifleriyle ilk kez Türkiye’de bir mekana girmiş oldu.

Haberin Devamı

Duvarda bir menü var; pek eğlenceli makarna isimleriyle dolu. Misal bir Sophia Loren var, ‘Spagetti Napoletana’nın 37/A versiyonu olarak, Marcello Mastroianni, ‘Aglio e Olio’ olarak beyazperdedeki ideal eşini yalnız bırakmamış. Acılı ‘Penne Arrabiata’ tahmin edileceği gibi Monica Bellucci olmuş. Pesto soslu linguine ise Ferzan Özpetek.

Film isimleri de unutulmamış; brokolili krema soslu orecchiette mi istiyorsunuz; “La Dolce Vita” diyorsunuz. Mantarlı kremalı ‘Fusilli Fungi’ mi, ‘Cahil Periler’ onun adı. Özpetek’in ‘Serseri Mayınlar’ına karides eklenmiş. Fellini ise ağırlığına uygun bir bonfileli fettucine kılığında.

İSTANBUL SÜRPRİZLİ ŞEHİR
Özel bir konuk

Makarna yapan dükkanın İtalya’yla ilişkisi tamam da, sinema tutkusu nereden geliyor? O da yıllarca sinema sektöründe cast ve yapım alanlarında çalıştıktan sonra kendisini kafe işletirken bulan sahibi İsmail Güneş Aksoyek’ten. Zaten tuvaletin duvarları bile DVD kapaklarıyla süslü. Bu gece ise özel bir şefimiz var; her tarafta da onun fotoğrafları: Yemek deyince akla gelen ilk isimlerden olan, daha yeni ‘Hayatımın Yemekleri’ kitabını çıkaran, üstelik ilk evliliğini Ernesto Casalini ile yaptığı için İtalyan mutfağına da son derece hakim olan Deniz Türkali.

Cafe 37/A’nın böyle bir planı var; her ay bir ünlü isim mutfağa girip, en sevdiği makarnayı pişirerek dostlarına yedirecek. İlk şanslılar biziz. Tuğrul Eryılmaz, Yıldırım Türker ve Murat Çelikkan’ın da (Bu arada bir haber; Murat Çelikkan’ın Deniz Türkali ile yaptığı nehir söyleşi kitabı yolda) bulunduğu bir uzun masa ve Deniz Türkali’nin şef Fabio Foltran’la hazırladığı bir dizi makarna.

Haberin Devamı

İsimlerini sayalım; ‘Tagliatelle al salmone’, ‘Linguine cozze e vongole’ ve ‘Orechiette cime di rapa’. Lezzetleri için mekana başvurun diyeceğim ama sürekli menüde değiller, artık ısrarcı olun, en azından somonlu tagliatelle konusunda. O gece Türkali’nin bütün masaya bellettiği şekilde; “Talyatelle” deyin ama.

Peki bir İtalyan gecesinin olmazsa olmazı nedir? Aryalar ve Napoliten şarkılar. Onları da ‘Kafası Karışık Kontrtenor’ olarak nam salan Nuri Harun Ateş tamamlıyor. Bir cuma gecesi, Moda’nın 10-15 kişiyi ancak alacak, avuç içi kadar bir kafesinden sokağa Vivaldi’ler, Bellini’ler, Bizet’ler yayılıyor. Sahiden ne sürprizli şehir İstanbul. Şu sıralar tam da Ferzan Özpetek’in filmi gelirken bir ‘İstanbul Kırmızısı’ yakışır o menüye.