Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Belliydi aslında. Kaç bölüm önce, Poyraz albayına söylemişti filmin sonunu: “Bir kızla bir çocuk birbirini çok sever, biri ölür, öteki delirir” demişti. Biz yerli dizilerimizde sonun bu kadar önceden belli olmasına asla alışık olmadığımız için ciddiye almamıştık. Halbuki ‘Poyraz Karayel’de bu tip çengeller hep vardı, farkı da oradaydı.

Nitekim, 82 bölümün neredeyse yarısında ‘aklını çıldıracağını’ beyan eden, gözümüzün önünde adım adım o eşiğe yaklaşan Poyraz, sonunda dediğini yaptı. Hatta daha da öteye gitti; kalbiyle aşık olduğuna göre, sevdiği kızı kaybetmeye dayanamadı ve ‘kalbi deliren ilk insan olarak’ tarihe geçti.

Haberin Devamı

‘Poyraz Karayel’, Ayşegül’ün (Burçin Terzioğlu) ölürken Poyraz’da (İlker Kaleli) kalan son akıl kırıntısını da beraberinde götürmesiyle son kez sosyal medya rekorları kırarak veda etti. Çünkü “Yaşamaya verilecek en güzel tepkiydi” delirmek.

Ekranın fenomeni oldu

Final bölümünün Tarantino tarafından çekildiğinden şüphelendiğimiz bir ceset tarlasına dönmesini, Poyraz’ın bir hamlede 30 kişiyi falan temizlemesini, Nevra’nın patlayıp alev alev yanan arabadan sağ çıkmasını veda travmasına bağlayıp hoş görürsek, çarpıcı bir finaldi. Yalnız Ayda Aksel bir kez daha oğlunun sevdiği kızı öldüren psikopat anneyi oynamasın lütfen, o hakkını ‘Bir Avuç Deniz’de kullanmıştı, bu artık tüy dikti.

Ama gerçek şu ki; uzun zamandır, hatta net olmak gerekirse ‘Behzat Ç.’den beri “Sadece bir dizi değildi” diyeceğimiz böyle bir fenomenle karşılaşmamıştık. Bambaşka bir anlatım dili, klişelere uymayan bir esas kız ve oğlanı, seyirciyi gönülden bağlayan yan karakterleri, çok iyi oyuncuları, acayip bir mizahı vardı.

Bir sürü saçma dizi ömrünü tüketmiş, hâlâ uzatmaları oynarken, daha da yol giderdi çünkü habire yeni karakterler ve hikayelerle beslenen, kendini tekrar etmeyen bir diziydi. Mesela bu sezon diziye giren Eda (Funda Eryiğit) ve Savaş’ın (Deniz Celiloğlu) hikayesi bitmiş miydi yani? Ya da tam Sadrettin (Ali İl) adam olup, Songül’e (Ece Özdikici) kocalık yapmaya karar vermişken onların matrak halleri izlenmez miydi?

Haberin Devamı

Neyse, yapacak bir şey yok, Ayşegül’ün dediği gibi “Her bitiş bir başlangıç falan

‘HER BİTİŞ  BİR BİTİŞTİR’
değildir. Her bitiş bir bitiştir” ve ‘Poyraz Karayel’ de bitti.

Geriye şiirler, şarkılar, unutulmayacak replikler ve bolca Oğuz Atay sevgisi bıraktı. Sırf bu yüzden bile sevilir.

Final cümlesi, “Şunu da unutmayın; tarih yalnızca mutsuzları yazar” oldu.

Ne diyeyim, haklılar belki ama bu seferlik kendilerine dedikleri gibi bir mutlu son yazabilseler, kimsenin itirazı olmazdı herhalde. Ayşegül ile Poyraz çok ağladılar, biraz gülebilirlerdi. Ama bugüne kadar Sema’dan (Emel Çölgeçen) Sefer’e (Kanbolat Görkem Arslan) birçok efsane karakteri gözünü kırpmadan harcayan bir diziden de bu beklenirdi. Meltem’le (Hale Sürel) Zülfikar’a (Celil Nalçakan) kıymamalarına şükür.

Önceki akşam Twitter’da liste başı olan acımasız senarist Ethem Özışık’ın yeni işini merakla bekliyoruz.