18 yıl olmuş Zeki Müren aramızdan ayrılalı... Bugün 18 yaşında olan bir çocuk onu hiç görmedi, ne tuhaf...
Bizim için o kadar hayatımızın içinde bir figürdü ki, hâlâ ‘ durmuşlar. Bir galadan çıkıyorlar, karşılarında kameralar, hop öpüşme pozuna geçiyorlar... Kulis odaları da hep yan yana olurmuş, Zeki Müren duvarı tıklatırmış: “Canım karıcığıııım” diye, o da “Buyur güzel kocacığııım.” Böyle bir uğurları varmış!
GİDİP GÖRMEK LAZIM
Ya da bir reçel anekdotu var, beni benden aldı...
Zeki Müren çocuk. Evde vişne reçeli yapıldığı bir gün, beyaz gömleğine vişne damlatmış. “O günün kötü hatırasını hiç unutmadı ve yıllar sonra bir şiir yazdı” diyor notlarda: “Anamın ilk tokadı/Yaradana ilk kinim/ Kendime ilk inancım/O meşhur reçel günü.”
Pek çok kişi bilmez ki, bir de tiyatro oyununda oynadı Zeki Müren; ‘Çay ve Sempati’de. Şöyle anlatıyor rolünü: “İçine kapanık, çok duygulu, her kadından değil de ancak ruhuna uygun bir kadından duygulanabilen, romantik bir tip.” Ama finalde bir kadınla birlikte olarak ‘erkekliğini’ ispat ediyor. Hayatı boyunca apartman topuklar üzerinde kaç kadınla birlikte olduğunu anlatan Zeki Müren gibi... Gerçekten toplumca ‘iki yüzlülüğümüzün’ en canlı, en ışıltılı kanıtıydı Zeki Müren, Bülent Ersoy ile birlikte.
İkincisini kendisinin de çabalarıyla doğma büyüme kadın kabul edip kapattık o defteri, Zeki Müren’i ise biraz süs püs seven bir Kazanova...
Ama sahiden gidip görmek lazım, 1950’lerde gözünü karartıp neler yapmış, o aslında dile getirmese de gene gönlünce yaşamış...
Sergiyi birlikte gezdiğimiz arkadaşlarımla şapka çıkarıyoruz karşısında... Ve düşümeden edemiyoruz tabii:
Bugün Türkiye’de birisi çıkıp bunları giyse, taksa takıştırsa, bu pozları verse, var olabilir mi...
MÜREN KOKTEYL TARİFİ
Bir de Müren kokteyl tarifi verelim, belki şerefine kadeh kaldırırsınız ‘mutlu yuvalarınızda...’
Zeki Müren: “Efendim, önümüzde bayram ve yılbaşı gibi tatlı günler var. Mutlu yuvalarımızda ılık ılık oturduğumuz geceleri bendenizin buluşu olan tatlı bir içkiyle süslemek istersiniz diye düşündüm. 10 tane kalın kabuklu limonun kabuklarını tertemiz, hatta hiç kullanılmamış bir rendenin orta delikli kısmından güzelce rendeleyip bir komposto tabağına koyacağız. Limonları iyice sıkıp suyunu bu kabukların üstüne dökeceğiz. Bir su bardağı toz şeker ilave edip karıştıracağız. İçkiyi içebilme dozuna göre bir şişe konyak ve bir şişe votkayı beraberce bu kaba dolduracağız. Buz parçalarını da ilave edip bir saat bekleteceğiz.”
Bir de uyarıda bulunuyor: “Pek fazla kaçırmamak lazım. Bir limonata bardağı, haydi bilemediniz iki bardak, o gece size de bütün dertlerinizi unutturup tatlı hülyalar ve renkli rüyalar getirecek”.