Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bazı oyuncular var, oynadıkları her işte, göründükleri her karede sadece onu izlemek istiyorsunuz. Oyunculuk yeteneği, yıldız ışığı, ne ad verirseniz verin buna. Nurseli İdiz, onlardan biri. Tiyatroda ayrı, ekranda ayrı parlıyor ‘Saklambaç’ günlerinden beri ne yaptıysa... Ya da yapabildiyse demeliyim ne yazık ki, çünkü bir kısmı kendisinden kaynaklı sebeplerden uzak kaldı ekranlardan zaman zaman. Ama fırsatını bulduğunda hep bir numara olmasını bildi.
Nitekim dün sabah Müge Dağıstanlı ve Gülşen Yüksel Salt’ın konuğuydu ‘Renkli Sayfalar’da, kendisi de “Bu sefer mütevazı olmayayım” dedi, “Alıp da parlatmadığım karakter olmadı.”
‘Yalan Dünya’da konuk oyuncuydu, hepimiz yolunu gözlüyorduk. Şimdi ‘İlişki Durumu: Karışık’la yine ekranlarda ve hiç kuşkum yok; o dizinin lokomotifi. Hele Sezai Altekin’le ikisi bir araya gelince, tadından yenmiyor. Ve reytinglere de yansıyor ki, sahneleri arttıkça artıyor.
Aslında ekranlardaki ‘gençlik’ hastalığıyla ilgili de önemli bir ipucu bu. Hani belli bir yaşta özellikle kadın oyuncuları anne - teyze yan rollerine itiyor, bütün yatırımınızı başrollerdeki genç ve güzel kızlarla kaslı delikanlıların üzerine yapıyorsunuz ya, işte o bir diziyi izlenir kılmaya yetmiyor.
Seyircinin gözü ille de oyuncu arıyor. 18 yaşında olup olmaması önemli değil.
Yoksa ‘Kara Sevda’da ya da daha önce ‘Kuzey Güney’de Zerrin Tekindor’a kitlenir kalır mıydık? O dizileri sırf onun için izleyenler var, biliyorum. Ya da şimdi Hümeyra... Nerede oynasa kendi dizisi haline getirdi, şimdi de ‘Paramparça’da Maide olarak harikalar yaratıyor.
Hani bu kanallara, yapım şirketlerine bir şey söyler umarım. Yaptığınız iş modellik yarışması düzenlemek değilse, yetenek ve tecrübe daha izlenebilir bir şey, gençlik ve güzellikten.

Beyonce misin ki taciz edilesin?
Bu konu daha uzamaz diye düşünüyordum ama Erkan Petekkaya, Rahşan Gülşan’a yaptığı açıklamalarla tacize yeni bir kriter getirince birkaç kelime etmek farz oldu. Nedir o kriter? Beyonce olma mecburiyeti.
Karşısındaki - yaşça da kendisinden genç olan - gazeteciye ‘Sen de mi Rahşan Abla?’ şeklinde hitap eden, bunu da Diyarbakır kültürüyle açıklayan aktör, bir noktada “Ben Nurgül’ün nesini taciz edeceğim? Beyonce mi o? Neyini taciz edeceğim? Bilime aykırı, akla aykırı” gibi sahiden her türlü akla ve mantığa aykırı bir açıklama yapıveriyor.
Şimdi öncelikle, Nurgül Yeşilçay’ın söyledikleri arasında tacize uğradığı iddiası yoktu, mobbing deyince kimsenin aklına başka bir şey gelmiyor galiba. Halbuki işini yapamayacak kadar yıldırılmıştı, durum bu. Senaryonun ve hayatın gerektirdiğini yapmak istediği için ‘öpüşmeye meraklı’ ilan edilmişti mesela, “Sen alışıksın böyle şeylere” gibi rahatsız edici cümleler işitmişti.
Neyse, tekrar detaylara girmenin alemi yok. Zaten Gülşan’ın sayfasında okuduklarımız gayet zihin açıcı. Tablo tamamlanmış yani. Hatta el daha da artmış; “Beyonce olsa taciz edeyim” noktasına taşınmış. Aksi ‘bilime’ aykırıymış çünkü. Hangi bilim dalı ilgileniyor konuyla? Bilmiyoruz.
Böylece Petekkaya tacizcilere de yeni bir savunma hediye etmiş oldu: “Beyonce mi ki o affedersin hakim bey, nesini taciz edeceğim? Bakın bilim ne diyor...”