Hıdrellezmiş bugün. Yıllardır bilirdim önceden, çünkü Ahırkapı Şenlikleri’nde dostlarla buluşma günüydü. Dilekler oradaki dev ağaca asılınca anlamlı, Hıdrellez hep beraber sokaklarda yiyip içip Ahırkapı Roman Orkestrası eşliğinde dans edince eğlenceliydi. Bu sene yokmuş Ahırkapı Şenlikleri. Ülkede yaşanan çatışmalar ve olası terör saldırıları gösteriliyor gerekçe olarak. Bana kalırsa hepberaber eğlenmeye falan gönlümüz yok. Ağaca asacak barış ve huzurdan başka dileğimiz de.
Haller böyleyken bir mail hatırlattı, Hıdrellez’i. Zumbara yollamış. Dileklerimiz için ilham olsun diye. İhtiyaç duyduğumuz şeylere kavuşmak için tek değer ölçütünün para olmasına karşı asıl değerli olan şeyi; ‘zamanı’ koyan ‘zaman kumbarası’, www.zumbara.com.
Herkesin başkalarıyla paylaşabileceği bir şeyler olduğu inancından yola çıkıyor. Giriyorsun, vermek istediklerini yazıyorsun. Ve almayı hayal ettiklerini. Maçka Parkı’nda birlikte yürüyecek arkadaş da olabilir aradığın, bahçeni düzenlerken sana fikir verecek bir göz de. Karşılığında saat veriyorsun.
Sanal değil; gerçek
Senin de paylaşacakların vardır muhakkak. Ayrıca ‘her şey karşılıklı’ iddiası hüküm sürmüyor Zumbara’da. Sadece vermenin ve sende olanı paylaşmanın hazzı diye bir şey var. “Ama benim zamanın değerli.” Elbette, tam da bu yüzden onu paylaşıyorsun ya insanlarla.
Bir genç kız var mesela, Goethe’nin “İnsan her gün bir parça müzik dinlemeli, iyi bir şiir okumalı, güzel bir tablo görmeli ve mümkünse birkaç mantıklı cümle söylemelidir” sözünü de şiar edinerek 15 gün boyunca mail kutunuza sevdiği bir klasik müzik parçası ve onunla ilgili bilgiler yolluyor. Bunu Google’dan, Spotify’dan, YouTube’dan falan da yapacağınızı düşünebilirsiniz evet ama gerçek bir insanın sizin için seçip sizinle iletişime geçmesinin yerini tutar mı?
‘Hayat paylaşınca daha zevkli’
Biri var örgü öğretmek istiyor, bir diğeri senaryo, öykü danışmanlığı vermek. Hayatta önemli seçimler yaparken kararlılığınızı artırmayı öneren de var, tatil rotanız konusunda size yardımcı olmak da. En güzeli içinizde artık pek benimsediğimiz “Peki ne isteyecek karşılığında?” duygusu yok. Kazıklanmıyorsunuz şu an, şüpheci olmanıza gerek yok. Zumbara’nın bir de manifestosu var; “İstisnasız her insanda olan ortak değerleri hatırla” diyor: “Sevgi, ilgi gösterme ve iletişim kurma yeteneği.” Ve marifetmiş gibi benimsediğimiz, ancak en çok yalnızlığımızı pekiştirmeye yarayan ‘kendi kendimize yetme’nin hiç de şart olmadığını hatırlatıyor. “Çünkü hayat paylaşınca daha zevkli” diyor ve “Farklılıklarımız anlayış ortamında bir araya geldiğinde bizi güçlü ve zengin kılar.” Gene hep beraber kutlayacağımız Hıdrellez’ler dileğiyle. Bu yıl dileğimiz birbirimize karşı sevgi, anlayış, güven olsun. Bir de en kıymetlimiz, paylaşınca anlamı artan zaman.