İnsanoğlu olarak nasıl bencil ve acımasız yaratıklarız ki, attığımız adım dönüp dolaşıp diğer canlılara eziyet oluyor. Beslenmek için, giyinmek için, ısınmak için ve barınmak için sürekli başka hayatlara zarar veriyoruz.
Hadi bunlar temel ihtiyaçlarımız diyelim, başka türlü halledilemiyor ki elbette mümkün aslında, peki ‘eğlencelerimizi’ onların hayatları üzerine kurma hakkını bize kim veriyor?
Kendilerini belgesellerde ya da kitaplarda değil de, “İlle canlı göreceğiz” diye hayvanat bahçeleri kurup güzelim filleri, aslanları doğal ortamlarından uzak, havaya, suya hasret yaşatan biziz.
Yunus parkı diye bir tuhaflık icat edip zavallı hayvanları denizlerden koparan, aslında onlara düpedüz hapishane hayatı yaşatan biziz.
Esasen cinayet olan avcılığın bir spor dalı olduğuna karar veren, safarilerde kaplan öldürerek eğlenmek için dünyanın parasını veren biziz. İçimizdeki şiddeti hayvanlar üzerinden hayata geçirip, onları ölesiye dövüştürerek eğlenen yine biziz.
100’den fazlası dövüşecek
Horozdu, köpekti, deveydi bitti, şimdi geldi sıra boğalara. Hakikaten tek eksiğimizdi, Bodrum’da ‘gelenekselleşmesi amaçlanan’ boğa güreşleri. Hayır anlamak mümkün değil, hangi ihtiyaçtan doğmuş olabilir bu?
Efendim, Mumcular Köyü’nün Karaova Spor Kulübü’ne gelir toplamak için geçtiğimiz sene ilki düzenlenmiş, bu sene 6 Ağustos’ta da ikincisi yapılacak, 100’den fazla boğa dövüştürülecekmiş. Tertip komitesinin başında Karaova muhtarı var.
Hayvanseverler ve hayvan hakları dernekleri ayaklanmış durumda. Bodrum Hayvan Hakları Derneği, bütün yasal yollara başvurarak sonuna kadar mücadele edeceğini açıklıyor. Dernek başkanı Füsun Uslu, Change.org’da imza kampanyası başlattı, güreşleri durdurmak için. “Festivaller sevgi içermeli, çocuklara vahşet ve dövüş yerine içinde sevgi nüvesi barındırılan festivaller izletilmeli. Ayrıca Bodrum gibi dünyanın incisi dediğimiz, turizmin gözbebeği olan bir ilçeye bu tür vahşet içeren dövüşler yakışmamaktadır” diyor ki, yerden göğe haklı.
Umarım sesleri ulaşacaktır ilgili mercilere. Boğa güreşi diye bir spor yok. Hayvanları sinirlendirip birbirinin üzerine saldırtmanın da eğlenceli bir yanı yok. İhtiyacımız olan son şey, daha fazla şiddet. Amaç spor kulübüne destek olmaksa, futbol ya da basketbol turnuvası düzenle, hem sahiden spor yapılmış olur.
Mis gibi bir sahil kasabasısın; yüzme ya da yelken yarışları ne güne duruyor? Her konuda geleneklerimize çok bağlı geçiniriz, boğa güreşi ne zaman Bodrum’un geleneği oldu?