‘Piyasa ekonomisi’ tanımına karşı ‘armağan ekonomisi’ kulağıma nasıl güzel geldi, anlatamam. ‘Kahraman bakkal süpermarkete karşı’ gibi.
Her şey parayla, evet. Hepimizin paraya ihtiyacı var, kuşkusuz. Ama Kara Kabare ekibi gibi asıl ihtiyacınızın ne olduğunu düşündüğünüzde, cüzdanınıza koyduğunuz kağıt parçasının kendisine değil onunla alabileceklerinize ihtiyaç duyduğunuzu kabul etmeniz an meselesi. Büyük bir keşif değil zaten de sanki uygulanamaz gibi, değil mi?
Ama burada “Sözümüzü sadece sahnede söyleyip, sonra üretim / tüketim açısından aynı kalıpları tekrarlamanın vicdanımızı rahatsız ettiğini bulduk. İnandığımız, hayalini kurduğumuz dünyayı ve ilişki biçimlerini gerçekleştirmek için, ne zaman geleceği belli olmayan bir toplumsal dönüşümü beklemek istemedik” diyen bir ekip var ve işin yöntemini de pek güzel bulmuşlar.
Aslında son yılların en zekice buluşlarından ‘zaman kumbarası’, ‘zumbara’dan da esinlenilmiş bir yöntem bu. Hani para yerine zamanın geçer akçe olduğu sosyal paylaşım sitesi var ya, insanlar birbirleriyle zamanlarını, becerilerini, deneyimlerini değiş - tokuş ediyorlar.
Kara Kabare de her salı 20.30’da Maya Sahne’de oynadıkları ‘Kamamber’ oyununa gelmek isteyenler için bir armağan listesi yayınlıyor karakabare.blogspot.com.tr adresinde.
İstanbul kartlar mı yok listede, konser biletleri mi, Yaşar Kemal, İhsan Oktay Anar, Özdemir Nutku kitapları mı, ginseng kökü ya da devedikeni ekstresi mi, külotlu çorap, bebek bezi, rimel, terlik, nevresim takımı mı...
Kitapların, CD’lerin yeni olması da gerekmiyor, belki evinizde var ve artık okumuyor - dinlemiyorsunuz, olabilir. Hatta ‘altı çizilerek okunmuş sosyoloji kitabı’ var, armağan seçenekleri arasında. Her hafta güncelleniyor bu liste. Bazı armağanlar parayla satın alınmıyor. Mesela “Ben oyun karşılığında bir saat şan, İngilizce, pilates ya da yoga dersi veriyorum” da diyebiliyorsunuz. Hastalıklarla başa çıkmada cesaret aktarımı da kabulleri, oyun hakkında yazılı ya da sözlü geri bildirim de...
Kişisel olandan evrensele ulaşma
Çok tatlı bir başka uygulamaları daha var, her hafta desteklemek istedikleri bir tiyatro topluluğu seçiyorlar ve sen o topluluğa bilet alarak Kara Kabare’nin oyununu da izliyorsun.
Bu hafta mesela Yan Etki’yi seçmişler kardeş topluluk olarak. Ya da Oy ve Ötesi’ne, Mor Çatı’ya, Çandır Topluluğu’na bağış yaparak da ‘Kamamber’ izlemeye hak kazanabiliyorsun. Bu arada bunlarn hepsini tek tıkla yapabiliyorsun. Hizmet bedeli de yok üstelik.
Kara Kabare’nin yeni oyunu ‘Kamamber’, Şirvan Akan’ın yazıp yönettiği, Gözde Berberoğlu Özen’in bestelerini, Murat Bakır’ın ışık tasarımını yaptığı tek perdelik bir ‘arabesktease’ olarak tanıtılıyor sitede. Burcu Halaçoğlu, Defne Koldaş, Nilay Erdönmez ve Selin Zafertepe oynuyorlar ve ‘dört tiyatrocu kadının kişisel olandan evrensele ulaşma çabalarının cinsellik, cinsel şiddet, özgürlük ve umut gibi duraklarda birbirleriyle nasıl kesiştiğine tanık olacağımız’ vadediliyor.
Daha fazlasını söyleyebilmek için, şimdi armağanımı seçmeye gidiyorum. Size de iyi seyirler!