Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

90’ların sonu... Rumeli Hisarı’nda konserler veriliyor daha. 1995 senesinde “Hazırım” deyip bize şarkılar söylemeye başlamış bir genç kadın ilk kez o yıl Hisar’ın güvenli ‘surlarından’ çıkıp 4 bin kişilik Açıkhava’da konser verecek.

Konsere 15 dakika kala bir arkadaşı seyirciye bakıp diyor ki, “300 kişi var.” “Benim için hiç fark etmiyor” diye anlatıyor Candan Erçetin, “Üç kişiye de söylerim, 30’a da... Birlikte söyledikten sonra.”

“4 bin kişilik yerde 300 biraz az mı görünecek?” diye düşünmeden de edemiyor ama olsun... Konser saatinden 15 dakika sonra sahneye çıktığındaysa bir bakıyor, Açıkhava hıncahınç dolu. Bu geceki gibi...

Haberin Devamı

Sandalyeye ters oturup alaycı bir gülüşle sevgiliye kapısına dayanmamasını öğütleyen Candan, o günün üzerinden geçen 20 yılı kutluyor bu gece.

Hep beraber kutluyoruz aslında, çünkü biz, “Bu kızı kimse dinlemez” diyen yapımcılara inat, 20 yıl onunla beraber şarkılar söylemiş bir grubuz. “Tek tek adlarınızı bilmiyorum” diyor, “Ama ruhlarınızı tanıyorum sizin.”

Şansonlardan türkülere...

Ne zaman ‘iç hesaplaşma’ olarak bir şarkı yazacak, söyleyecek olsa, “Bu benim iç sesim, kendime teselli olsun diye söyledim” dese dillere dolanmış çünkü. ‘Onlar Yanlış Biliyor’ gibi bir şarkı koro halinde söylenir olmuş. “Elbette, bugün ağlıyorsam yarın güleceğim” gibi kendi kendinin sırtını sıvazladığı şarkı, marş olmuş...

“Şarkıyı yazarken hiç sizi düşünmedim doğrusu” diyor. İşin sırrı da orada ya zaten, kimse beğensin diye yazmamakta...

20 yıl nasıl geçti bilemem ama bir gün bile geçmemiş gibi şahane görünen Candan Erçetin’le aramızdaki duygu ortaklığını gerçek bir coşkuyla kutladık Açıkhava’da. O bir enteresan kadın, Fransızca şansonları da Trakya türküsünü de aynı rahatlıkta uyduruyor sesine ve bedenine.

Her beş yılda bir kendi türü dışında sevdiği bir müziği araştırıp albüm yaparmış; eylülde de 20’nci yıl şerefine Türk sanat müziği albümü geliyor. Biz konserde bolca örnek dinledik; ‘Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun’dan ‘İçin İçin Yanıyor’a, ‘Unuttun Beni Zalim’den ‘Silemezler Gönlümden’e... Candan işte; şanson ve şaraptır da, alaturka ve rakıdır da aynı anda...

Haberin Devamı

‘20 yıl daha söyleriz’

Bir 20’nci yıl müjdesi daha; müzisyen dostlarıyla birlikte Cep Sahne diye bir vokal perküsyon atölyesi açmış.

En güzeli, orada başka meslek sahibi olup da hayatında müziğe yer açmak isteyen yetişkinlere yer var. Bazı şarkıları da atölyenin öğrencilerinden oluşan koroyla birlikte söyledi.

Beyaz’la atışma şarkıları ‘Git’iyse en son bazılarıyla 20 yılı devirdiği orkestra arkadaşlarına uyarladı; “Biz büyük bir aileyiz, birbirimizi severiz” şeklinde ve tatlı bir temenniyle bitirerek: “Bir 20 sene daha hep birlikte çalar söyleriz.”

Dilerim öyle olur sahiden. Candan Erçetin sahnede izlenmesi şart olan şarkıcılardan. Her söylediği söz öyle bir geçiyor ki karşısındakine, bir sana söylüyor sanıyorsun. İkna edici de üstelik. “Ben” diyor, “Hayat çok ağır geldiğinde dalgaya almaya çalışırım.” Yatıyor aklımıza...

“Madem geldik dünyaya / Kendi yolumuzu bulmaya / Ömür biter yol bitmez / Bari vuralım dalgaya” derken Candan, güle oynaya çıkıyoruz. Dert yokmuş, tasa yokmuş gibi... Nasıl hafifledik böyle?

Haberin Devamı

Candan lafa giriyor gene: “Ömür biter, dert bitmez / Bazen vuralım dalgaya.”