Söz konusu moda olduğunda, Londra’da gerçek bir Türk fethi söz konusu... En önemli moda başkentlerinden biri olan şehir, global yapısıyla dünyanın birçok farklı yerinden tasarımcıya kucak açıyor. Londra’da yer alan dünyaca ünlü moda okulları, bu global yapıyı oluşturan başlıca detaylardan... Moda okumak için şehre gelen birçok genç tasarımcı, kariyerlerini burada devam ettirip, markalarını burada kurmaya karar veriyor. İşin güzel yanı Londra başarılı olan herkese bu anlamda büyük destek oluyor ve gerçek anlamda kucak açıyor.
Hüseyin Çağlayan, Bora Aksu ve Erdem, İngiltere’de kendini ispat etmiş Türk asıllı tasarımcıların başında geliyor. Her biri kendini dünyaya kanıtlamayı başardı. Yaratıcılıkları ve vizyonları, gurur veren başarılar getirdi.
Dilara Fındıkoğlu, öğrencilik dönemiyle birlikte adını duyurmaya, birçok ünlü ismi giydirmeye başlamıştı. Artık dünyanın tanıdığı bir tasarımcı haline geldi.
En sevdiğim tasarımcılardan biri, son dönemde Dora Teymur... Ayakkabılarının yalınlığı ve zarafeti, aynı zamanda güçlü hali, ilk günden beri dikkatimi çekti. Tasarımcının Türk olduğunu öğrendiğimde yaşadığım gururu anlatmaya kelimeler yetmez. Dora da orada eğitim almış ve ardından Londra merkezli olarak markasını yöneten, çok başarılı bir tasarımcı. Her geçen gün söz konusu olan yükselişini, tıpkı diğer Türk tasarımcılar gibi o da sürdürüyor.
Milano ve Paris’e kıyasla, Londra’nın kendini dünyaya ispat etmek konusunda sunduğu bu kucak açmanın çok umut verdiğini söyleyebilirim. Zira, belli bir moda kültürüne sahip ‘Londoner’lar tasarıma önem veren ve yeniliğe açık yanlarıyla, Türk markalarını da hayranlıkla takip ediyor.
Manu Atelier, daha önce de çok kez sizlerle paylaştığım, başarılar elde eden bir marka. En son burada da yer verdiğim üzere Kate Middleton’ın kolunda gördük, markayı... Üretim ayaklarını Türkiye’den yöneten marka, Londra’ya da çok önem veriyor ve bunu sağlam şekilde yönetiyor. Global anlamda çok tanınan bir marka haline gelen Manu’nun çıkış noktasında İngiltere önemli bir yer tutuyor. İngiltere Vogue, markayı keşfedip, atölye ziyareti yapmak için şehrimize geliyor yıllar önce.. Herhangi bir PR çalışması olmadan, büyük bir hayranlıkla markayı keşfedip, tüm süreç nasıl ilerliyor diye incelemeye geldiler. Ve bugün Manu Atelier bir dünya markası...
MARKALAR DA TAKİPTEMehry Mu, yine dünya çapında tanınan, Londra’da kraliyet ailesinden değerli üyelerin kullandığı bir marka. Ayrıca şehrin en önemli konsept mağazalarında satılıyor.
Misela, yine Türk kültürünün izlerine yer vermek konusunda hassas ve kendi mağazası üzerinden müşterilerine ulaşmayı tercih eden bir marka. Çantaları ve valizleriyle, stil sahibi seyahatlerinize eşlik ediyor. İstanbul’un en tarihi noktalarından birinde, Pera’da kitlesine ulaşan marka, geçtiğimiz günlerde gurur veren bir hareketle, Londra’da kendi mağazasını açtı. Kurulduğu günden bu yana koruduğu global algısıyla yurt dışında da bilinen ve sevilen bir firma haline geldi. Şimdi en önemli moda başkentlerinden birinde, Londra’da mağazası var.
Tüm bu markaları yakından tanıdığım, hatta çoğuyla röportaj yaptığım ve hikayelerini yakından dinlediğim için ortak noktalarını çok net tanımlayabiliyorum; çok çalışmak ve global bakış açısını asla kaybetmemek. Her biri büyük hayallerle ama yere sağlam basan business planlarla yola çıkan, yıllarca kimliğine büyük yatırım yapan markalar. Bu yolda ilerlemek isteyenlere ilham olacak örnekler, global ölçekte ilerlemek noktasında Londra’nın doğru bir adres ve moda başkenti olduğunu gösteriyor adeta! Yeni markalara ve tasarımcılara duyurulur...