Geçtiğimiz hafta ilham verici ve gerçekten hayranlık uyandırıcı bir kadınla tanıştım. ‘Kokunun ressamı’ ve ‘Bayan burun’ gibi unvanlarıyla adını dünyada sadece altı tane olan parfümörlerin arasına, bir kadın olarak en değerli şekilde yazdırmış bir isim: Christine Nagel...
Onu bu noktaya taşıyan yolda bolca eğitim, mücadele ve fırsatları akıllıca değerlendirme yatıyor. İsviçre’nin Cenevre kentinde İtalyan bir annenin kızı olarak dünyaya gelen Christine Nagel, Grasse’dan ve parfümcülük dünyasından uzakta büyüyor. Fakat organik kimya eğitiminin sonucu olarak, kromatografi yoluyla, kokunun hammaddelerini moleküler düzeyde analiz etmeyi öğreniyor. “Parfümör olmanın, kişinin ilhamını paylaşması ve etrafına neşe vermesi” anlamına geldiğini fark ettiğinde, bu mesleğin ona uygun olduğu sonucuna varıyor. Hammaddeler, hisler ve durumlar... Tüm bu detaylardan ilham alan Nagel, kendisine sunulan kurallardan cesurca sapan ve büyük başarılara ulaşan bir isim. L’eau de Cartier, Narciso Rodriguez for Her, Miss Dior Chérie gibi çığır açan kreasyonlara imza atan ve büyük modacılarla yakın bağlar kuran Nagel, birçok ödülün de sahibi... Bu yolda kendisiyle; geçmişi, yüksek standartları, malzemelerine verdiği önem, kusursuz zevki, deri eşyalar ve deri kokusunu göz önüne aldığında çok benzeyen Hérmes’le yolları kesişiyor ve bu durum uzun bir iş birliğinin kapılarını açıyor. İşte bu uzun iş birliği bugün yaratıcı, özgün bir ‘Doğu rüyası’nın ortaya çıkmasına kadar uzanıyor. İstanbul’un en ilham verici noktalarından birinde sunduğu doğu rüyasıyla bizleri adeta hipnotize eden Nagel için, bir parfüm yaratmak resim yapmaya benziyor.
Georges Seurat’ın noktacılığından ilham alan, tekstil kreasyonları her biri
sanat eseri olan Sonia Delaunay’ın yeteneğinden etkilenen Nagel’e göre, sanatçılar onun gizli ve en yakın arkadaşları... Her malzemeyi bir renk ve çeşitli renklerin oyununu ise bir parfüm olarak tanımlıyor.
Yeni Kelebekler
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği tarafından Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle 1992’den beri moda dünyasına genç yetenekler kazandırmak amacıyla düzenlenen KOZA Genç Moda Tasarımcıları Yarışması, geçtiğimiz hafta 26’ncı kez yapıldı. Mehtap Elaidi, Aslı Filinta, Hatice Gökçe ve Niyazi Erdoğan gibi tasarımcıların yer aldığı jüri, defilede koleksiyonlarını tanıtan
10 finalist arasından ilk üçü belirledi.
Mehtap Elaidi mentorluğunda hazırladığı Opposition/Savage-Neat isimli erkek koleksiyonuyla Ezgi Karayel birinci, Özlem Kaya mentorluğunda hazırladığı D-Ethnicity isimli kadın koleksiyonuyla Emre Pakel ikinci, 400 isimli kadın koleksiyonuyla Fatih Uğur ise üçüncü oldu.
İlk üç tasarımcıya bir yıllık İngilizce ve yurt dışında moda eğitimi hakkı verildi. Birinciye 20, ikinciye 15 ve üçüncüye de 10 bin TL para ödülü takdim edildi.
10 tasarımcıya da Moda Tasarımcıları Derneği’ne bir yıllık üyelik, İMA’nın moda tasarımı ve yönetimi lisansüstü diploma programına ve ‘New Gen’ defilesine katılım ve sektörle ilgili uluslararası bir fuara ziyaret hakları sağlandı.
Haftanın Moda Olayı
Yılın en önemli moda olaylarından biri olarak bilinen Met Gala, geçtiğimiz günlerde, ‘Efsane Figürler: Moda ve Katolik Hayal Gücü’ temasıyla gerçekleşti. Metropolitan Sanat Müzesi’nin Kostüm Enstitüsü yararına düzenlenen etkinliğin kırmızı halısı, bu yıl konsept gereği gerçek anlamda göz alıcı kostümlerden oluşuyordu. Favorim, YSL tercihiyle Zoe Kravitz ve Gucci Gang oldu.