Kelime anlamı ‘kanaat önderi’, ‘etki eden’ olarak çevrilse de dilimizde de kabul gördü: Influencer! Hepiniz, bizi etki altına alan sosyal medya dünyasından, aşinasınız bu kavrama diye düşünüyorum. Dijital dünya bizi bütünüyle etki altına aldı. Zamanımızın büyük bir çoğunluğunu orada geçiriyoruz. Kamera bize döndü ‘selfie’, doğru ve tamamen ben odaklı, bireysel bir dünya ortaya çıktı. İşte bu noktada kendi dünyasını yansıtan ve kanalının yayınını yapan isimler hayatımıza girdi. Bu isimlerin diğer insanlara etki
eden bir gücü oluştu. Bu güç, o kadar önemli bir hale geldi ki, markalar için de yeni bir pazarlama alanı doğdu. Vaktinin büyük çoğunluğunu sosyal medya hesaplarını incelerken geçiren insanların, bu görsel dünyada etkilendiği gerçek kişilerin etkisi, marka ve ajanslar tarafından ispatlandı. Çoğu zaman televizyon kanallarından çok daha etkili olan bu isimlere ‘influencer’ diyoruz.
Var olan kirlilikten kendimizi korumak ve doğru noktada ilham almak için takip ettiğimiz, bize etki eden bu isimleri doğru seçmemiz gerek. Yemek, mimari, fotoğraf, sanat, moda ve güzellik gibi birçok alanda, kendi dünyalarını paylaşan birçok isim var. Artık her birimizin her gün ne yapmış diye merak edip, takipte olduğumuz ve ilham aldığımız insanlar var. Peki bu insanları nasıl seçeceğiz?
Influencer kimdir? ‘Influencer’lık tek başına bir meslek değil. Hali hazırda bir mesleği, uzmanlık alanı olan ve bu alanda paylaştıklarıyla ilham olan kişidir. Artık yapılan iş ne olursa olsun, sosyal medyayı doğru kullanmak bir gereklilik. İşte bu noktada alanı her ne ise görsel gücü yüksek içerikler oluşturan, bu dijital kanalları doğru kullanan isimler başarı elde ediyor ve bir etki alanı yaratıyor. Biz de takip ettiğimiz kişileri doğru seçerek, etkilendiğimiz alanı doğru yönetebiliriz. Zira sadece tükettiğini paylaşan kişilerin bu etki alanını tehlikeli olarak tanımlayabiliriz. İşte tam bu kavramları doğru anlatmak, hayatımızın tam merkezinde olan dijital dünyanın etkisini nasıl olumlu yöneteceğimizi anlatmak üzere İstanbul Moda Akademisi’nde bir söyleşi gerçekleştirdik. Eğitmen olarak yer aldığım bu serinin devamı gelecek,
takipte kalın!
Sektördeki başarısıBu bahsettiğimiz etki alanı o kadar büyüdü ki, ‘Influencer’lar, özellikle de moda gibi tamamen görsel olan alanlarda birer mecra olarak kabul edildi. Giydiği ve paylaştığı tüm detayların büyük bir merakla takip edildiği bu isimlerden Zeynab El-helw, nam-ı diğer Fashion Pirate, bu ay Harper’s Bazaar dergisinin
kapak konuğu oldu.
Ben de bir ‘influencer’ olarak beni takip eden insanlara en faydalı şeyleri sunmak ve gerçek anlamda bu yolda ilerlemek isteyenlere ilham olmak adına paylaşımlar yapıyorum ve her gün kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Tam da böyle düşünen isimler başarı basamaklarını hızla çıkıyor. İşte Zeynab, buna iyi bir örnek. Paris’te yaptıkları kapak çekimi de çok etkileyici...
Gerçek bir ikon: Emilio PucciHarper’s Bazaar demişken; bu ay dergide benim için çok özel olan bir içerik var. En sevdiğim ve ilham aldığım markalardan Emilio Pucci’nin yöneticisi ve tasarımcı Emilio Pucci’nin kızı Laudomia Pucci ile çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Ayrıca son koleksiyonuna ait bazı parçalarla Milano’da keyifli bir çekim yaptık. Emilio Pucci’nin tasarım yolundaki hikayesini detaylı şekilde konuştuk ve o şu an aramızda olmasa da, yaşadığı dönemde dijital dünyayla henüz tanışmamış olsa da onun yıllar öncesinden bugünü etkileyen müthiş bir ikon olduğunu söyleyebiliriz. İşte yukarıda konuştuğumuz bu ‘etki’ alanı aslında yarattıklarımızla, ürettiklerimizle ve geleceğe bıraktıklarımızla anlam kazanıyor. O yüzden tüketmeye değil, üretmeye odaklanmalıyız!