Son günlerin şüphesiz en çok tartışılan konusu Dolce&Gabbana markasının ve kurucularının dahil olduğu tartışma. Bir süredir Stefano Gabbana’nın sosyal medya üzerinden bir nefret söylemi söz konusu. Zira, Chiara Ferragni’nin düğün gününde Dior gelinliğiyle paylaştığı fotoğrafın altına “Ucuz” yazmıştı. Birkaç sezondur defilelerinde influencer ve blogger’lara yer veren, onlarla projeler yapan tasarımcının bu tavrı gerçekten oldukça ilginçti. Yorumu, çok daha farklı boyut kazanarak devam etti. Nasıl mı?
Markanın Çin için hazırladığı kampanya filmi büyük tepki topladı. Çünkü Asyalı bir
Asya pazarının neredeyse ilk sırada yer aldığı bugünün moda dünyasında D&G için tüm bu yaşananlar hüsran oldu. Zira tam da o süreçte Şangay’da gerçekleşecek ve milyonluk bütçelerin harcandığı ‘The Great Show’ adlı defile iptal edildi. Ayrıca, Çin’de D&G ürünlerinin boykot edileceği birçok perakende devi tarafından açıklandı. Bu boykotun ne aşamalara ulaşacağını göreceğiz ama marka tedavisi çok güç hasarlar aldı. Bunu fark eden Stefano Gabbana ve Domenico Dolce, Çin kültürüne duydukları saygıyı anlatan bir özür videosu yayınladı. Videonun çok da işe yaramayacağı ortada. Bu olay, hem Stefano ve Domenico’ya hem de tüm moda dünyasına ders olmalı...
Türk tasarımcıların yanında olalım!
Türk markaların ve tasarımcıların her daim desteklenmesi, Türk moda sektörünün devamlılığı için çok önemli. Bunu her fırsatta vurgulamaya çalışıyorum. Katıldığım tüm davetlerde ve moda haftalarında tasarımcılarımıza ait değerli parçaları giymeye ve kullanmaya özen gösteriyorum. Bu yolla, hem o tasarımcıyı desteklemiş oluyorum hem de kendimi çok özel hissediyorum. Elbette ki sevdiğim birçok ithal marka var. Ama özellikle de beğendiğim bir Türk tasarımcının emeğini, dokunuşunu hissettiğim bir ürün kadar özel hissettiremez sanırım hiçbir şey... Çünkü, kendini ispat etmek ve ayakta kalmak ne denli zor çok iyi biliyorum. Bu noktada Türk tasarımcıları desteklemek, bizler de artan kurların etkisiyle ilginç boyutlara ulaşan ithal marka fiyatlarına maruz kalmamak için yerli tasarımcı ve markaları keşfetmeliyiz! Üstelik, özel hissettiren, ulaşılabilir fiyatlarla da alışveriş yapmanızı sağlayan ve global anlamda da kendini ispat etmiş birçok markamız var. Elbette ki artık yurt dışına açılmak markalar için kaçınılmaz bir gereklilik. Bu noktada, şu an yazımı okuyan ve küresel başarı elde etmek isteyen yeni girişimcilere, ‘modakayeri.com’da yayınlanmış ve Gözde Özet Cizek tarafından kaleme alınan ‘Türk Markaları için Yurt Dışına Açılma Rehberi’ başlıklı makaleyi öneriyorum. Önce biz destekleyelim ve global ölçekte büyüyen markalarımızın artmasına katkıda bulunalım!