Giydiklerimiz ve taktığımız aksesuarlar önemli evet. Peki yaşadığımız mekan, evimiz, ofisimiz? Yeni bir ofis yapılanması içinde olduğum bu son günlerde mobilya ve dekorasyon ürünleriyle sıkı bir ilişki içindeydim.
Hem stilinize hem de bütçenize uygun parçalar bulmanın ne kadar zor olduğunu fark ettim. Hem rahat, hem huzur dolu olması hem de tarzımızı yansıtması gereken yaşam alanlarımız olmalı.
Dekorasyon deyince ben hep sadelikten yana oldum. Altın varaklar, oymalı koltuklar ve kristal avizeler hiçbir zaman ilgimi çekmedi. Minimal ve kullanışlı parçalar her zaman favorim oldu. Ofis dekorasyonunda da bu yoldan şaşmadım. Size de bu yolu tavsiye ediyorum. Astronomik rakamlar ödemek yerine, hepimizin kurtarıcısı İkea, Bauhaus gibi noktaları tercih edin ve yaratıcılığınızı kullanın.
İtalya’da bulunduğum süre boyunca yaşadığım ev görenleri kendine hayran bırakan cinstendi. Fakat tek bir parça değerli mobilya yoktu diyebilirim. Doğru planlanıp, ekonomik ürünlerle dekore edilmişti ve sonuç gerçekten çok başarılıydı.
Biz Türkler gösterişi ve çok fazla eşya kullanmayı seviyoruz evet ama artık trend gerçekten yalın, sade ve ekonomik parçalarla yaratıcılığını konuşturmak! Eski kapılarınızı, dikiş makinelerinizi atmayın... Zira bu parçalarla harika masalar yaratabilirsiniz.
Demir ayakların üzerine koyacağınız ahşap bir kapı veya cam bir parçanın eşlik edeceği dikiş makinesi bulunduğunuz ortamın favorisi olmaya aday. Ayrıca ağaç kütüklerinden oluşturulan masa ayakları ve sehpalar da oldukça revaçta. Renklerdeyse benim de tercih ettiğim siyah - beyaz hakimiyeti ve çizgiler ön planda!
Tasarımla hazır giyimin buluşması