Yeni bir seyahat rotasından merhaba... Size bu yazıyı, sabaha karşı 03.00 sıralarında Baltimore’dan yazıyorum. Hafta başında Under Armour’un influencer olarak davet ettiği UA Human Summit için önce Washington Havaalanı’nın, ardından Baltimore’un yolunu tuttuk. Çok sevdiğim iki isim de bu seyahatte bana eşlik ediyordu. Socrates dergisinin kurucusu ve yayın yönetmeni, sesini birçok farklı sportif aktiviteden tanıdığımız anlatıcı Caner Eler, ilham veren seyahatleriyle öne çıkan Barkın Özdemir... Birçok farklı ülkeden basın ve influencer’ların katıldığı etkinlik kapsamında çokça deneyim yaşadık, yaşıyoruz. En anlamlı kısımlarından biri, şüphesiz markanın sponsor olduğu ve kariyerlerine de bu anlamda bir dokunuş sağladığı sporcuların hikayelerini dinlemek, onlara sorular sorabilmekti.
İlham veren hikayeler
Michael Phelps ve Lindsay Vonn gibi kendi branşında çok büyük başarılar elde etmiş, tarihe adını yazdırmış ikonik isimlerin hikayelerine ortak olmak çok anlamlıydı. Aynı şekilde katıldığım ‘Game Changers’ adlı bir panelde, her anlamda erkek egemen bu dünyada başarılar elde etmiş, anneliğiyle birlikte sporculuğu yürütmüş ve gerçekten oyunun kurallarını değiştirmiş kadın sporcuların anlattıkları, büyük bir motivasyon kaynağı oldu. Markanın sloganı da aslında bu motivasyonu sağlamak ve her bir başarının ne kadar zor olduğunu hatırlatmak üzere akıllara kazınıyor: ‘The Only Way is Through’. “Daha iyiye ulaşmanın kolay bir yolu yok. Tek yol çok çalışmak, daha çok çalışmak.”
Her anınıza eşlik ediyor
Marka, tüm bu motive eden bakış açısıyla, sporcuların hayatının tam merkezinde yer alıyor. Ve aslında onların stillerini de en iyi şekilde yansıtıyor ve belki de stillerini oluşturuyor. Hem rahatlıklarını hem performanslarını hem de görselliklerini en iyi şekilde düşünen ve yansıtan; hayatlarının büyük kısmını oluşturan o antrenman süreçlerinde en aktif anlarına eşlik eden, aslında sadece aktif anlarına değil, aktivite sonrası yenilenmelerine odaklanan, bu kısma da aktivite kadar önem veren marka; güçlü, cool, ne istediğini bilen, rahatlığına düşkün ve aynı zamanda iyi görünmek isteyen, her şeye aynı anda ulaşmak isteyenlere müthiş bir dünya sunuyor.
Bu bakış açısıyla zaten ilk çıktığı günden beri sporcuların, performansa odaklananların ilk sırasında yer alıyor marka... Gerçekten müthiş bir teknolojiyle en konforlu ve performansa katkı sağlayan tasarıma odaklanıyor. Fakat artık daha da fazlası söz konusu! Kullandığı kumaştan, uyguladığı teknolojiye kadar zaten tüm diğer spor markalarından ayrılıp, bir adım öteye geçiyor.
Ama işin bir de görsel tarafı var. Her ne kadar rahat olursa olsun bizi cezbeden görsellik şu an itibarıyla yüzde 100’ün ötesine geçen bir tatmin sağlıyor. Spor yaparken özellikle biz kadınlar, hem rahat olmak hem de iyi görünmek isteriz. O aynada antrenman sırasında kendimizi görüp daha da motive oluruz. İşte; her anınıza, spor öncesi, sırası, sonrası en motive eden şekilde size eşlik eden, farklı renk, tasarım ve materyalde birçok farklı parçayla tanıştım. Hem görsel olarak hem de teknolojileriyle fark yaratan bu detaylar için beklemede kalın!