Asena Sarıbatur

Asena Sarıbatur

asenasaribatur@hotmail.com

Tüm Yazıları

Birbirinden iddiali birçok şova ev sahipliği yapan New York Moda Haftası’nın ilk iki günü itibariyle benden ‘A’ alanları sizinle paylaşmıştım. Sona eren haftanın benim için en iyisini paylaşmadan edemedim.

Proenza Shouler her parçası, her kombiniyle gerçekten büyüleyiciydi. Siyah ve beyazın dansı, detayların tınısı o kadar eşsizdi ki, piyanonun birbirini tamamlayan tuşlarını hatırlatır nitelikteydi. Markanın tasarımcıları Lazaro Hernandez ve Jack McCollough kendilerine ait notalarıyla bizlere benzersiz bir dinleti sundu adeta...

Bora Aksu’nun ‘Bahçe’si
Moda haftası yönünü New York’tan Londra’ya çevirdi. Vivienne Westwood ve Burberry gibi markaların koleksiyonlarının sergilendiği devler liginde Türk tasarımcılar, büyük başarı gösterdi.
2002 yılında, Londra’nın en iyi moda okullarından Central St. Martin’s’den mezun olduğu günden bu yana birçok başarıya imza atmış, kendisini hem Londra’ya hem dünyaya duyurmuş bir tasarımcı Bora Aksu.
Bu yıl da renkleriyle, uçuş uçuş kumaşlarıyla ve capcanlı çiçekleriyle bize sonsuz bir bahçe vaadediyor. Bu bahçeyi defileye damga vuran çiçek ve örgü detaylarından oluşan saç aksesuarları taçlandırıyor.
2016 İlkbahar - Yaz sezonunun en trend renklerinden olacağını daha önce dile getirdiğim turuncu, Aksu’nun defilesinde de başrolde yer alıyor.

Erdem’in ‘Kırları’
Victorian stili koleksiyonlarında inci gibi işleyen Erdem, Londra Moda Haftası’nda bir kez daha kendine hayran bıraktı. ‘Prairie Madness’ olarak tanımladığı koleksiyonunda 19’uncu yüzyılda Avrupa kırsalından Amerika’ya göç eden göçmen kızların yaşadığı depresyona gönderme yapan Erdem, aynı zamanda Andrew Wyeth’in çizimlerinden de ilham aldığını ifade ediyor.
Victorian dönemin izlerini taşıyan detaylar, işlemeler, kat kat kesimler ve hüzünlü çiçek desenleriyle bizi geçmişe götüren tasarımcı, modern dokunuşlarla bugüne taşıdığı parçalarıyla günümüzde de şıklığı vaadediyor. Ben, kendi adıma sunulan bu tarihi topraklara varım. Ya siz?

Milano Moda Haftası günlüğü
Geçen yaz Milano’da moda eğitimi aldığımı ve sık sık bu şehre seyahat ettiğimi yazılarımı takip edenler bilir. İşte şu an bu yazıyı Milano’dan, ikinci evimden, en sevdiğim moda başkentinden yazıyorum. Londra Moda Haftası’nın ardından dün başlayan Milano Moda Haftası’nı yerinde takip etmek üzere hazır ve nazırım...
Siz bu yazıyı okurken ben defileler arasında mekik dokuyor olacağım. Hangi defileleri izleyip sizinle paylaşacağımı şu anda liste olarak yazamıyorum çünkü bazı davetiyeler defile saatinden birkaç saat öncesinde bile gelebiliyor. Başvurular günler öncesinden yapılsa da durum bu. Ben de gözüm posta kutusunda bekliyorum. Bir sonraki hafta Milano detaylarının yer alacağı yazımı beklemede kalın!
İzlediğim defileleri, incelediğim koleksiyonları, dikkat çekici detayları ve 2016 İlkbahar - Yaz’ının tüyolarını sizlerle paylaşırken; bir diğer konu olan sokak stilini de tabii ki unutmayacağım. Beş gün boyunca giydiklerim ve Milano sokaklarında dikkat çeken stiller sizlerle olacak. Ciao!