Bir bekar olarak çift çift arkadaşlarla takılırken başınıza gelebilecekler neler olabilir? Artı, çizgi karakteriyle parti veren ünlü, haftanın en ‘İtalyan işi’ partisi ve Türk DJ’lerin evlilik merakı. Günün mönüsü ortaya karışık.
Kadere bak... Hayat boyunca, yakın çevremin tamamı çiftlerden oluştu. Sabah kahvaltıyı bir çift, öğlen sinemayı başka bir çift, gece kulüp kulüp gezme işini bambaşka bir çiftle geçirmenin bir sonucu olarak hayatım roman olsa (klişelerin en güzeli) bir bölümün başlığı mutlaka şöyle olurdu: ‘Aşk böcekleri’ çiftin yanındaki müzmin bekar arkadaşın makus talihi. Hayat, çift arkadaşlarınızla birlikte sosyalleşmenin de bir raconu olduğunu öğretti bana. Deneyimleri paylaşmayı görev bilirim. Bekar ya da sevgilinizle birlikte olun; kimin, ne zaman, hangi tarafa düşeceği belli olmaz. Her sosyal böceğe lazım çiftlerle takılma kılavuzundan başlıklar: Yemekte ya da sinemadayken: Çifti karşınıza oturtmak gibi bir hata yapmayın. “Hadi, biraz da birbirinizin yüzünü uzaktan seyredin” gibi romantik bahanelerle birinin yanınızda oturmasını sağlayın. Aynı ayrı gayrı oturma işini sinemada uygulamayın. Çiftlerden birine derin duygular beslemediğiniz sürece aralarına oturmanın pek bir bahanesi yok.
Arabadayken: Tek başına arka koltuğa geçmeniz kaçınılmaz gerçek. Yapmamanız gereken şey ise kafanızı, anne-babasının muhabbetine dahil olmak isteyen haylaz çocuk edasıyla, iki koltuk arasından öne doğru uzatıp lafa karışmak. Şöyle ki: Bazı çiftlerde iflah olmaz bir ebevyen damarı vardır. Damara kan pompalamak adına her türlü bakıma/ilgiye muhtaç çiçek böcek, kurt köpek ya da en yakın arkadaşı kullanmaya razılardır. Aman damarlarına basmayın, çocukları haline gelmeyin. Bir bakmışsınız siz değil, onlar size muhtaç hale gelmiş. Paçayı zor kurtarırsınız sonra.
“Ya sevişirlerse?”: Korkmayın, çekinmeyin, utanmayın. Çiftin karşısında gözlerinizi devirecek bir kör nokta, kafanızı sokacak bir geniş masa aramaktansa tam aksine, gözlerinizi dikin, kafanınızı milim kıpırdamayın.
“Ya kavga ederlerse?”: Korkun, çekinin, utanın. Laf cambazıysanız küçük ve tatlı kelimelerle, taraf tutmadan, havayı yumuşatmaya bakın. Değilseniz, kaçacak delik arayın.
SON ZAMANLARIN ‘EN’ PARTİLERİ
EN ‘MADONNA’: İstanbul Modern’in bahçesinde dev bir iglo... Kapısındada Jotun boyalarla boyanmış rengarenk penguenler; içeride dev barkavizyona yansıtılmış enteresan bir video karşılıyor. Bir çizgi dizi. Başrolde penguenler ve Emel Kurhan var. Madonna’nın ‘Music’ klibini hatırlarsınız. Klibin devamında Madonna, bir çizgi karakterine dönüşüp limuzinden göklere iniyor, dans pistine şimşek gibi çakıyordu. Kurhan’ın çizgi karakteri de Erol Evgin naifliğinde ‘İşte öyle bir şey’di. Gayet komik, esprili, sıcak ve masumane.
EN ‘MAMMA MIA/ ÇAV BAMBİNO’: Zegna’nın 20’ncı yıl davetinde gördük ki İtalyanca davet başkadır. Pazartesi gecesi, her tarafından asillik akan bir İtalyan ailesi önderliğinde Esma Sultan’da toplanan zarif kalabalık, “Bunlar da kim?” dedirtecek cinstendi. Benzer davetlerde görmeye alışkın ‘şablon şablon, klişe klişe’ insanların, “Küfredersin aldırmaz, gülersin kaldırmaz” hali gitmiş, üstüne bir İtalyan sıcaklığı çökmüş. İnsana İtalyanca bildiği ne varsa şakır şakır söyletecek bir ortam: Çav Bambino, Un Giorno Perfetto, Mamma Mia... Herkes janti, herşey ‘perfetto’. Ya da tam tersi. Siyahlar içinde zarif takılmalar, mumlar eşliğinde hafif sohbetler...
EN ‘DAMAT’: Önce Tarık Koray, şimdi Doğuş Çabakçor... Bir DJ nişanından ötekine koşar adım geçerken tartışılan konu şu: Neden bizim DJ’lerde ‘sex&drugs&rock’n roll’ ruhu yok? DJ dediğin elinde bir şişe, kolunda iki matina dolaşmaz mı? Bizde DJ denince ilk akla gelen Murat Uncuoğlu, U.F.U.K. gibi isimler evli barklı adamlar. Popüler partilerin kamber DJ’lerinden Salih Saka, ‘Discoman’ Serhan deseniz uzun ilişkilerin adamları; yanlarından sevgilileri eksik olmaz. Otto’lara, Mini Müzikhol’lere gidin, durum değişmez. Memlekette partilemekten beyni yanmış, damarlarından oluk oluk alkol akan tek DJ yok. Kimisi sıkıcılığa varacak derecede tertipli; sıfır alkol, temiz zihin, bol uyku... Anafikir, ‘Bizde DJ’in efendisi iş yapıyor’a mı çıkıyor şimdi?