Sahaflardan, plakçılardan, partilerden ve festivallerden ibaret hızlandırılmış metropol turundayız
SAHAFLARDAN: DİSKOTEK KILAVUZU VE MAGAZİN ADABI
Tepebaşı’nda 14 Ekim’e kadar devam edecek İstanbul Sahaf Festivali’nde dolanmanın tuhaf yan etkileri var. Sahaf dediğin şey; o sarı, eski, tozlu sayfaları ve cızırtılı fon müziğiyle gizli bir bilgiye, sakin bir güce sahip.
Farkında olmadan bir zaman tüneline girip hangi yıla düşeceğinizi bilmeden yuvarlanıp duruyorsunuz boşlukta. Arada nostalji çukuruna düşenler, debelenip de çıkamayanlar, elinde bir kitap ya da bir plak, öyle saatlerce uzaklara, çok uzaklara bakanlar çok. Sahaflar arası turlarken ışınlanıp kolay kolay dönemediğim iki sene, iki an mevcut.
Sene 1948. Mili Eğitim Bakanlığı ‘Diskotek Kılavuzu’ başlıklı bir müfredat kitabı çıkarmış, kitapçıkta okullarda bulunması gereken klasik müzik plaklarını sıralıyor. Aynı bakanlığın 2012’de çıkardığı müfredat kitaplarını karıştırdıkça bir toplumun kimi alanlardaki koşar adım geri geri gitmedeki başarısı konusunda dehşete kapılıyor insan.
Sene 1967. Haftalık mecmua ‘Hayat’ın kapak konusu, seks. Kapaktan “Nereye baksanız seks, seks, seks” şeklinde anons-lanan haber, sinemadan yazıya, reklamdan edebiyata hayatın her alanında dozajı artmış seksten bahsediyor.
“Sinemada da, yayın hayatında da, reklamcılıkta da bu böyle! Bakalım bu hızlı gidişin sonu nereye varacak?” şeklinde fiyonk atılarak biten yazıya cevaben 2012 tarihli, “Nereye baksanız sansür, sansür sansür” başlıklı bir yazı bırakmak lazım zaman tünelinin ucuna.
PLAKÇILARDAN: ERŞAHİN’İN KUTUSU
İlhan Erşahin’in plak arşivini kurcalamanız için onun yakın arkadaşı olmanız; gözünüze kestirdiklerinizi yürütmeniz için bin bir takla atmanız gerekmiyor. Gidin Galatasaray’daki Kontraplak’a, oturun ‘İlhan Erşahin’s bin’ etiketli kutunun başına, dilediğinizi alın. Erşahin, arşivinin bir kısmını ve yeni keşif plaklarını Kontraplak’ta kendisine ayrılan kutu içinde satışa sunmuş. Ömrünün eski Nublu’lar kadar kısa olmaması dileğiyle...
GÜNÜN?MÖNÜSÜNDEN: FESTİVALLERDEN?BİR?DEMET
Bu pazar, bildiğiniz uyuşuk pazarlardan değil. Bir o yana bir bu yana devrilip pineklemenin zamanı hiç değil. Güzel havayı bulmuşken, kendinizi festivallere adayabilirsiniz. İKSV Salon’da bağımsız bir ruha, alternatif bir tavra sahip Bant Mag., Jameson Irish Whiskey ve indie radyosu Zeplin’in kollektif çalışmasının ürünü Demonation No: 3 festivali var. Bağımsız müziğin şimdilik kıyıda köşede kalmış isimlerini tek tek keşfetmek için ideal.
Filmekimi’nde İstanbul için bugün son. Festival insanlarının dilinden düşürmediği ‘Acı’ filmi, 19.00’da Beyoğlu Sineması’nda.
POSTA KUTUSUNDAN: TRIBUTE ALBÜME DAİR GELEN OKUR EPOSTALARINDAN
“Bu albüm bir Poll Production projesidir ve albümde yer alan sanatçıların hepsi Poll Production sanatçısıdır. Bu yüzden albümde buluşmuşlardır ki, Kutsi ve Seksendört bu albümde yer almayı hak etmiyor diye de bir kural yok.” (Ş.K.)
Daha da tuhaf olan bu değil mi zaten? Orhan Gencebay’ın mı ‘tribute’ albümünden bahsediyoruz, yoksa Poll Production’ın mı? Bir müzisyen, sırf tribute albümün çıktığı yapım şirketine bağlı diye albümde yer alabiliyor ya da yer alma ihtimali yükseliyorsa işin rengi değişir, albümdeki müzisyen seçimi o zaman anlam kazanır.
GEÇEN HAFTANIN PARTiLERiNDEN NE ÖĞRENDiM?
Ketel One’IN Justin Smyth gecesinden: 18 Ekim’e kadar devam edecek Mix Mondial’ın bu yıl içki firmalarının marka elçileri ya da ‘master’ barmenleri sayesinde iyice global bir hal aldığını, aristokrat bir aileden gelen Ketel One votkasının soylu kokteylleriyle farklılaştığını...