Ali Tufan Koç

Ali Tufan Koç

alitufankoc@gmail.com

Tüm Yazıları

‘Yalan Dünya/30 Rock’ karşılaştırmalı ürün yerleştirme meselesi ve değişen/değişmeyen iki ayrı uçtan, iki ayrı müzisyen

Malum, dizilerimiz oyuncuların ağzına zorla sıkıştırılmış laflardan, kabak gibi duran ürün yerleştirmelerden geçilmiyor bir süredir. En doz aşımı, en popüler olan, Yalan Dünya’da. Yerli diziler, ürün yerleştirme meselesinin sınırlarını zorlarken ABD’de tersine dönüyor dünya. Elebaşı reklamveren baskısını hissetmeden cin fikirli, zihin açıcı diyaloglar yazan Amerikalı komedyen Tina Fey. İsmini daha önce duymamış olanlara Fey’i, Amerika’nın popüler dizisi ‘30 Rock’un yaratıcısı/yapımcısı/senaristi/oyuncusu olarak tanıtmak mümkün. Uluslararası çapta bir Gülse Birsel modeli durumu yani.

Haberin Devamı

Medeniyet dediğin
‘30 Rock’un son bölümlerinden birinde şahane bir IKEA taşlaması var, mesela. Çift, IKEA’ya gitmeye karar verir. Amaç belli: IKEA’ya basit bir yolculuk yapılacak, tek parça alıp çıkılacak. Yan karakterlerden gelen “Kavga sonrası öfkeli seks için mi gidiyorsunuz? Akıllıca!”, “Ah, IKEA... Yeni bekar kalmış savunmasız hatunları tavladığım yer” gibi şık paslar cabası. Tüm bölüm çiftlerin en sık kavga ettiği yer, ilişkiye en darbe vurucu yer olarak resmedilen IKEA, nasıl bir tepki verdi sizce? Diziyi yerden yere vurmalar, ‘kınıyoruz’ temalı basın açıklamaları bekliyorsunuz değil mi? Oysa, tam aksine firma sosyal medyada gururla anons ediyor ‘30 Rock’un o meşhur bölümünü.
En az Fey kadar yetenekli bir Gülse Birsel’imiz varken, “Keşke eli kolu bağlanmasa, omzuna deste deste reklam anlaşmaların yükleyerek yaratıcılığını öldürmeseler” diye iç geçiriyor insan. Bir de kendisiyle dalga geçebilen isimler, markalar lazım tabii.

Norah Jones: Tek değişen saçları mı?

Bir sonraki Norah Jones albümünün, ufak çaplı bir ‘sanatçının evrimi/yeni dönemi’ etkiketli bir proje olacağı haberi uzun süre evvel kulağımıza çalınmıştı. “Uyku saati, pazar kahvaltısı, mum ışığı ortamı dışında da dinlenebilecek bir Norah Jones albümü mü geliyor?” diye iyice meraklanmışken sır perdesi yavaş yavaş aralanmaya başladı. 1 Mayıs’ta çıkacak...
Salaş ve savruk saçlarına küt ve modern bir biçim vermesi, mazlum bakışlı albüm kapakları yerine ince göndermeli, cazibe unsuru pozlar vermesi ve adı ‘Happy Pills’ olan bir çıkış parçası değişimin habercisi niteliğindeki birkaç umut kırıntısı.
İlk single Happy Pills, aslında mutlu/umutlu bir parça. Bir Zooey Deschanel’in eline düşmüş olsa, gerçekten de adı gibi mutluluk hapına dönüşebilir, antidepresan niyetine günde birkaç doz kullanılabilinirmiş. Fakat Norah Jones’un sesi, ister istemez, parçaya bir parça kırılgınlık bolca da hüzün katıyor. ‘Travelin’ On’daysa, yıllardır aynı aşk acısından muzdarip arkadaşınızın sırtını sıvazlarken buluyorsunuz kendinizi. Evrile devrile yine aynı noktaya gelinmiş bir hava hakim. Dinleyenin yükünü hafifletirken, aynı hızla enerjisini de emen bir Norah Jones albümü daha bekler bizi.

Haberin Devamı

Seyyal Taner: Tek değişmeyen leoparı mı?
Kendisini YouTube’daki cızırtılı TRT görüntülerinden yakalamış bir kuşağın mensubu olarak, Seyyal Taner’in tekrar markette olmasının en mühim tarafı bence şu: Kartondan yapılmış gibi duran, iç organları alınmış gibi bakan, beylik beylik laflar eden yeni nesil ünlülerin, Seyyal Taner gibi eski kuşak isimlerden öğreneceği çok şey var.