Ali Tufan Koç

Ali Tufan Koç

alitufankoc@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sezon değişimlerinin, yol sonlarının kuşkusuz en keyifli tarafı dönemin seceresini çıkarmak/‘en’lerini seçmek. Yılın belli zamanlarında, takdir etmenin yanı sıra tuhaf bir polemik dürtüsüyle başlıyoruz ‘en’li cümlelere. Ödül törenlerinin de en keyifli yanı bu değil midir zaten?

En ‘en’ mekan: Bird

Kuşkusuz sezonun en konuşulan mekanı, Şişhane’nin tellerine konmuş Bird oldu. Medya patronunu da genç modacıyı da taze sosyetik gelini de, yapay/ağır/zampara Lucca soslarına batırmadan, tek bir mekanda eritebilmiş Bird, önce kendini anlamsız bir polemiğin ortasında buldu; ardından dalgalandı da duruldu, sakin sakin her hafta ‘full’ çekti. Ünlülerin gözünde ‘magazincilerin keşfetmediği gizli sığınak’ olarak yer aldı.

En ‘konuk’ DJ : Yaşar Gaga, Off Pera

Türk pop atlasına son derece hakim, damak tadımızın sırrını çözmüş, sırf Sezen Aksu’nun değil, ‘çaktırmadan’ hepimizin menajeri olmuş Yaşar Gaga, yıl başı arifesi Off Pera’da ‘Alakasız Şarkılar’ başlığı altında, DJ kabinine tırmandı. Tırmanış, o tırmanış... Koca bir sezon, tüm milleti Ajda Pekkan/Sezen Aksu ekolünün 90’larda kurduğu o her daim özlenen naif ve sıcak pop bahçesinde ağırladı; işi piyasaya dökmeden, terletmeden, ucuzlaştırmadan eğlendirdi. Oyuncu ve pop takımını, perşembe geceleri Off Pera müdavimi yaptı; dans ederken elini atsan Berrak Tüzünataç’a, Saadet Işıl Aksoy’a çarptı.

En ‘misafirperver’ parti sahibi: Onur Baştürk, W Lounge/Spoil

‘Çok gezen çok bilir’ türünün en eğlenceli örneği. Kelebek yazarı Baştürk, Yıllardır sayısız davetin/partinin seceresini çıkarmış, olmuş/olmamış diye ayıklamış, “Yaz yaz yaz bir kenara (köşeye) bütün bunları” nağmeleriyle gecenin karanlığında tüm olup biteni köşesinden gün ışığına çıkardı. Biriktirdiklerini, nihayetinde, profesyonelliğe döktü: Parti ev sahipliği. Oysa ne ‘celebrity’ parti sahipleri gördük, aslında yoktular... Baştürk’ün W Lounge’da verdiği Slim Status parti serisinde hep bir tutam farklılık oldu, moda terim ‘interaktifliği’ hep yüksek tuttu. Gelenler/gelemeyen tüm davetlileri Twitter aracılığıyla partiye dahil ederek misafirperverliğini kanıtladı. Geçen hafta yazın gelişi bahanesiyle verdiği Spoil’deki parti, işin kreması oldu.

En ‘cool’ parti insanı: Daniel Störk

InStyle ve Tempo dergilerine hazırladığım parti sayfalarından kendisini dost bellediğim parti şahsiyeti. İsmi ‘yabancı’ gelebilir ama fotoğrafı asla. Kafasından eksik etmediği fötr şapkasıyla, ‘Şapkasız çıkmam abi’ Störk, özgürce dans etmenin, umursamadan terlemenin, kanlı canlı abidesi.

En ‘çok şey kaçırdınız’ etkinlik: Platform

Nike’in Haliç’e kurduğu dev ‘The Platform’, eylül ayındaki basketbol ateşini iyice alevledi. Orijinal sergisi, havalı partisi yaz sonu, ramazan arası derken pek çok kişinin gözünden kaçtı.

En ‘sahi ne oldu oraya?’ mekan: Rouge, Harbiye

Sahiden ne oldu oraya? Küllerinden doğma çabasındaki Rouge, kendi küllerinden boğulmuş olabilir mi? Ne gerek vardı o kadar yaygara, gürültü ve görüntü kirliliğine? Sonuç?

En ‘ne idüğü belirsiz’ mekan: Babylon/Otto/Hardal/Pi/ Novo dışında kalan tüm Asmalı barları

Ne iyi bir içki, ne de güzel bir müzik vaat eden hepsi Asmalımescit’in kuru kalabalığına vurulup, peşi sıra ‘dükkan’ açan ismi cismi belirsiz barlar topluluğu. Biraz özen, düzen lüften... (Parantez ve Faces’a haksızlık etmeyelim. Henüz iki arada bir derede, bir yerdeler)


Özel ödül: eelence

Bir Türk işi ‘eelenme’ çözümlemesi. İçeride özünü bulmasına rağmen, ‘Bu gece saçmalayalım’ baha- nesiyle kendini her gece eelence’ye atan yurdum insanın çizdiği eğlence portesi bir Türkiye özeti: Ne oralı ne buralı, itiş kakış, bağırış çağırış, bıyık altına mini etek, rakı üstüne tekila, azıcık alttan azıcık üstten, aacayip döktürmeler silsilesi...

Diğerleri...

En ‘homini gırtlak’ mekan: Kantin/Dükkan
En ‘tadı hâlâ damağımda’ etkinlik: Plak Pazarı, Nublu/arkaoda
En ‘beyaz’ mahalle barı: Delicatessen