Ali Tufan Koç

Ali Tufan Koç

alitufankoc@gmail.com

Tüm Yazıları

Aksu’nun kulüp ya da restoran açacağı yok. Atacağı el, yakında açılacak Frankie’nin canlı müzik ve sahne direktörlüğünden ibaret. Gece hayatında aranan taze kan Frankie olabillir mi?

SEZEN AKSU GECE HAYATINA EL ATARSA

Kaya Demirer

Malum, gece hayatı bir dönemdir duraklama evresinde. Kitleleri sürükleyen yeni bir kulüp, restoran çıkmayalı yıllar oldu.
Hâlâ aynı kulüpler, aynı işletmeciler, aynı parti insanları... Yeni numara yok, değişiklik yok, taze kan yok. Yakında Sofa Otel’in tepesinde hizmete girecek restoran Frankie, son zamanlarda açılacak en iddialı, popüler deyimle ‘merakla beklenen’ işetmelerden.
Frankie’nin yaratıcısı Niş, Topaz, Lipsi gibi markaları yaratmış isim Kaya Demirer. Restoranın canlı müzik ve sahne direktörlüğünü (aynen basın bültenindeki iri iri puntolarla) SEZEN AKSU yapacak. Sürpriz gelişmeyi, yine bülten diliyle Aksu, şöyle açıklıyor: “Uzun zamandır kulağıma hoş gelen, yeteneğine inandığım müzisyenlerin İstanbul’da bir mekanları olsun istiyordum. Performans kulüpleri var ama yemekle bir arada sunulduğu mekanlarda eksiklik vardı bana göre. Kaya ve ekibinin misafirlerini çok iyi ağırladığını hem ailece görüştüğümüz hem de mekanlarını ziyaret ettiğim için biliyorum. Yakın dostum Kaya Demirer’in mekanından haberdar olunca kafamdaki fikir için doğru yer olduğuna inandım.”

Haberin Devamı

SEZEN AKSU GECE HAYATINA EL ATARSA

Sezen Aksu

Taze kan Frankie olabilir mi?
Evet, olabilir: Sezen Aksu, bir restoranın kullanabileceği en iyi PR malzemesi. Aksu’nun adını duyan Frankie’nin kapısında bitecek. Hayır, olamaz: Devir değişti, ağır yemekler, uzun eğlenceler gözden düştü. Herkes, her yere kapıdan şöyle bir uğramanın, bir içki içip öteki mekana geçmenin telaşında. Aksu’nun performans kulübü mantığında çalışan restoran eksikliği tespiti doğru. Asıl soru(n) şu: Tüm gecesini tek mekana harcayacak gece insanı kaldı mı?

İKİ ÜNLÜ AĞZI, İKİ ALT METİN
En doğalı: Kenan Doğulu’nun W Lounge’daki parti çıkışında, karşısında basın ordusunu görünce ağzından “Bu ne ya a.k.” lafını kaçırması. Daha doğal, daha gerçek bir tepki olabilir mi? Ünlülerin beylik beylik, uyduruk uyduruk söylemlerine alışmışken Doğulu’nun ağzından fırlamış insani tepki karşısında gevşiyor, rahatlıyorsunuz. Popülerliği tavan yapmış tüm ünlüler, ‘Gülben Ergenleşme’ sendromundan muzdarip; hep köşeli, hep ölçülü, hesaplı kitaplı hareketler, yapaylık kokan haller... Nihayet, “İyi geceler arkadaşlar” klişesini kıran biri çıktı. Yanlışlıkla da olsa.

Haberin Devamı

En yapayı: Azra Akın ve Kıvanç Tatlıtuğ’un her köşesinden samimiyetsizlik akan ayrılık açıklamaları. Marka değerlerini koruma adına, kamuoyuna duyarlı, hisli birer ünlü olarak ayrılık sürecinde özeliyle kamuoyunu meşgul ettikleri için kalkıp özür dilemeleri ne kadar sahici? İlişkilerinin iyi gittiğinden bahsedilirken de kamuoyu özel yaşantılarıyla meşgul edilmiyor muydu? Her şey yolundayken imaj parlatma çabasıyla, çarşaf çarşaf malzeme olmaktan rahatsız olma; sonra, gün gelsin tatsız haberler çıksın.

ADINI PERA KOYDUM

Tepebaşı’nda birkaç adım arayla Nu Pera, Off Pera ve Nar Pera; Asmalı ve çevresinde Aura Pera, Vida Pera; Galatasaray’da Dai Pera; Şişhane hattında Good Mood Pera ve Pera Thai... Yeni açılan mekanları da ekleyin yanına: Zilly Pera, aPERAtivo ve Peranostra. Şişhane/Asmalı hattında içinden ‘Pera’ geçmeyen mekana rastlamak neredeyse imkansız.